kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Sabırda Hayır Var
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Sabret! Senin sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir…” (Nahl, 127)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Mü’minin durumu gıpta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa,
şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd 64)
Bazan gönlümüz iyice daralır, sabretmenin bir tür zaaf, bir nevi tâviz verme olduğunu düşünerek "ne zamana kadar bu boyun eğme!" diye söyleniriz. Zira bizim
tahammül gücümüz sınırlıdır. Kabımız çabucak dolar, taşar. Hâlbuki Allah Teâlâ sabredip güçlüklere göğüs germenin bizim için daha iyi, daha hayırlı olacağını
hatırlatır durur. Sabrın, tıpkı şükür gibi mü'minin ayrılmaz bir özelliği olduğunu bilmemizi ister.
Zorluklara katlananlara sadece âhirette sayısız ödül verilmekle kalmayacak, dünyada da onların elinden tutulacak, yüzleri gülecektir. Sıkıntılara göğüs gerer ve
Allah'a karşı gelmekten sakınırlarsa, düşmanlarının hile ve tuzakları onlara zarar vermeyecektir. Evet, sıkıntılara göğüs gerdikleri ve Allah'a karşı gelmekten
sakındıkları takdirde, tıpkı Bedir Gazvesi'nde ve diğer savaşlarda olduğu gibi, düşmanların saldırısı Allah'ın yardımıyla püskürtülecek ve kurdukları tuzaklar bozulacaktır.
Sabırla denenmek, yeni bir imtihan şekli değildir. Eski milletler de bu ateş çemberinden geçmişlerdir. Onlar sıkıntılara katlandıkları ve Allah'ın buyruklarına kesin
şekilde inandıkları zaman, Allah Teâlâ onların arasından, doğru yola götüren önderler çıkarmıştır. Evet, şunu asla unutmamalı: Allah'ın yardımına nâil olmanın
tek şartı sıkıntılara göğüs germek, Allah'a karşı gelmemek ve O'nun buyruklarına kesin şekilde inanmaktır. İşte o zaman kervan yolda kalmayacak, arkadan
gelen nesiller daha mükemmel bir hayata kavuşacaklardır. Kısacası biz, bizden isteneni yaptığımızda Allah bizimle olacak, bizi sevecek, bize yardım edecek,
bizi destekleyecek ve bizi düşmanlarımızdan koruyacaktır. (Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir, Altınoluk Dergisi Aralık-2000)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Müteâlî: İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce olan, aklın alabileceği her şeyden çok yüce olan, noksanlıklardan uzak, yücelik, şan, şeref, kuvvet ve kudret sahibi olan demektir.
Kısa Günün Kârı
Kur'ân-ı Kerîm'de yüzden fazla âyette mü'minlere sabır tavsiye edilmektedir. Efendimiz'in seçkin ashâbından Abdullah İbni Mesûd "Sabır imanın yarısıdır"
diyor. Öteki yarısı da şükürdür. Demek ki "İman ettim" demekle iş bitmiyor, imanı olgunlaştırmak, mükemmelleştirmek gerekiyor. İbadet ve iyiliklerimizle
mükemmele doğru derece derece yükselmemiz icab ediyor.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Sabret! Senin sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir…” (Nahl, 127)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Mü’minin durumu gıpta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa,
şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd 64)
Bazan gönlümüz iyice daralır, sabretmenin bir tür zaaf, bir nevi tâviz verme olduğunu düşünerek "ne zamana kadar bu boyun eğme!" diye söyleniriz. Zira bizim
tahammül gücümüz sınırlıdır. Kabımız çabucak dolar, taşar. Hâlbuki Allah Teâlâ sabredip güçlüklere göğüs germenin bizim için daha iyi, daha hayırlı olacağını
hatırlatır durur. Sabrın, tıpkı şükür gibi mü'minin ayrılmaz bir özelliği olduğunu bilmemizi ister.
Zorluklara katlananlara sadece âhirette sayısız ödül verilmekle kalmayacak, dünyada da onların elinden tutulacak, yüzleri gülecektir. Sıkıntılara göğüs gerer ve
Allah'a karşı gelmekten sakınırlarsa, düşmanlarının hile ve tuzakları onlara zarar vermeyecektir. Evet, sıkıntılara göğüs gerdikleri ve Allah'a karşı gelmekten
sakındıkları takdirde, tıpkı Bedir Gazvesi'nde ve diğer savaşlarda olduğu gibi, düşmanların saldırısı Allah'ın yardımıyla püskürtülecek ve kurdukları tuzaklar bozulacaktır.
Sabırla denenmek, yeni bir imtihan şekli değildir. Eski milletler de bu ateş çemberinden geçmişlerdir. Onlar sıkıntılara katlandıkları ve Allah'ın buyruklarına kesin
şekilde inandıkları zaman, Allah Teâlâ onların arasından, doğru yola götüren önderler çıkarmıştır. Evet, şunu asla unutmamalı: Allah'ın yardımına nâil olmanın
tek şartı sıkıntılara göğüs germek, Allah'a karşı gelmemek ve O'nun buyruklarına kesin şekilde inanmaktır. İşte o zaman kervan yolda kalmayacak, arkadan
gelen nesiller daha mükemmel bir hayata kavuşacaklardır. Kısacası biz, bizden isteneni yaptığımızda Allah bizimle olacak, bizi sevecek, bize yardım edecek,
bizi destekleyecek ve bizi düşmanlarımızdan koruyacaktır. (Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir, Altınoluk Dergisi Aralık-2000)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Müteâlî: İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce olan, aklın alabileceği her şeyden çok yüce olan, noksanlıklardan uzak, yücelik, şan, şeref, kuvvet ve kudret sahibi olan demektir.
Kısa Günün Kârı
Kur'ân-ı Kerîm'de yüzden fazla âyette mü'minlere sabır tavsiye edilmektedir. Efendimiz'in seçkin ashâbından Abdullah İbni Mesûd "Sabır imanın yarısıdır"
diyor. Öteki yarısı da şükürdür. Demek ki "İman ettim" demekle iş bitmiyor, imanı olgunlaştırmak, mükemmelleştirmek gerekiyor. İbadet ve iyiliklerimizle
mükemmele doğru derece derece yükselmemiz icab ediyor.