Puan
113
Çözümler
1
- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 17,114
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 47,232
- Puan
- 113
Renklerin Psikolojisi: Hayatımıza Gizlice Dokunan Tonlar
Farkında olmasak da her gün gördüğümüz renkler ruh hâlimizi etkiliyor. Kimi renkler kalbimizi hızlandırıyor, kimileri zihnimizi sakinleştiriyor. Aslında her ton, beynimize gizli bir mesaj gönderiyor.
Mavi – Gökyüzünün ve denizin rengi… Sakinlik ve güven hissi verir. Bu yüzden sağlık alanında da önemli bir yere sahiptir. Doktor önlükleri genellikle beyazdır, çünkü beyaz saflığı ve temizliği simgeler. Ama özellikle ameliyathanelerde mavi ve yeşil kıyafetler tercih edilir; hem kan rengini daha net görmeyi sağlar, hem de cerrahın gözünü yormaz. Ayrıca bu tonlar hastalar üzerinde rahatlatıcı bir etki yaratır. Evinde mavi tonlarını seçen biri, huzura ve dinginliğe önem veriyor demektir.
Kırmızı – Tutkunun, enerjinin ve dikkatin rengi. Bankaların logolarında ya da kredi reklamlarında kırmızıya rastlamamız boşuna değil: Güç, canlılık ve cazibe mesajı verir. Evinde kırmızı objeler kullanan biri, enerjik ve iddialı olmayı seviyordur.
Yeşil – Doğanın kalbinden gelen huzur. Göz için en rahatlatıcı renktir. O yüzden okullarda uzun yıllar yeşil tahta kullanıldı; öğrencilerin gözü yorulmasın diye. Evinde yeşili tercih eden biri, doğayla bağını sürdürmek ve sakinlik aramak istiyordur.
Sarı – Güneşin rengi. Neşe ve yaratıcılığı çağrıştırır. Ama çok yoğun sarı, çocuk odalarında huzursuzluk yaratabilir. Sarıyı iş yerinde tercih eden biri, enerjiyi ve üretkenliği ön plana çıkarıyordur.
Mor – Asaletin ve gizemin tonu. Krallar ve kraliçeler tesadüfen değil, moru gücün simgesi diye tercih ettiler. Bugün moru seven biri, özgünlüğünü ve hayal gücünü ifade etmeyi ister.
Turuncu – Canlılık ve iştahın rengi. Fast-food restoranlarının duvarlarında sıkça turuncu görmek mümkündür; çünkü insana hem enerji verir hem de yeme isteğini artırır. Evinde turuncu aksesuar kullanan biri, hayatı dinamik yaşamayı sever.
Siyah – Gücün, resmiyetin ve ciddiyetin rengi. Avukatların cüppeleri, iş dünyasının klasik kıyafetleri tesadüfen siyah değil. Siyahı seçen biri, kararlılığını ve otoritesini hissettirmek istiyordur.
Beyaz – Saflığın ve temizliğin sembolü. Düğünlerde beyaz gelinlik, yeni bir başlangıcı simgeler. Evini beyaza boyayan biri, ferahlık ve açıklık arayışındadır.
Pembe – Şefkatin ve sevginin tonu. Psikolojide bazı hapishanelerde mahkûmları sakinleştirmek için “pembe odalar” denen özel uygulamalar bile denenmiştir. Pembe seçen biri, hem kendisine hem çevresine yumuşaklık katmak ister.
Gri – Tarafsızlığın rengi. Ofislerde sıkça kullanılır çünkü dikkati dağıtmaz. Ama evinde çok gri tercih eden biri, denge ararken zamanla sıkıcı bir ortam yaratabilir.
&
Kısacası renkler sadece gözümüze değil, ruhumuza da dokunur. Hastaneden sınıfa, evden reklam panolarına kadar her yerde karşımıza çıkar ve fark etmeden kararlarımızı bile etkiler.
“Bazen ruhumuzu anlatmaya kelimeler yetmez, renkler konuşur.”
Hazırlayan
: Dünya Gözüme Kaçtı
Farkında olmasak da her gün gördüğümüz renkler ruh hâlimizi etkiliyor. Kimi renkler kalbimizi hızlandırıyor, kimileri zihnimizi sakinleştiriyor. Aslında her ton, beynimize gizli bir mesaj gönderiyor.
Mavi – Gökyüzünün ve denizin rengi… Sakinlik ve güven hissi verir. Bu yüzden sağlık alanında da önemli bir yere sahiptir. Doktor önlükleri genellikle beyazdır, çünkü beyaz saflığı ve temizliği simgeler. Ama özellikle ameliyathanelerde mavi ve yeşil kıyafetler tercih edilir; hem kan rengini daha net görmeyi sağlar, hem de cerrahın gözünü yormaz. Ayrıca bu tonlar hastalar üzerinde rahatlatıcı bir etki yaratır. Evinde mavi tonlarını seçen biri, huzura ve dinginliğe önem veriyor demektir. Kırmızı – Tutkunun, enerjinin ve dikkatin rengi. Bankaların logolarında ya da kredi reklamlarında kırmızıya rastlamamız boşuna değil: Güç, canlılık ve cazibe mesajı verir. Evinde kırmızı objeler kullanan biri, enerjik ve iddialı olmayı seviyordur. Yeşil – Doğanın kalbinden gelen huzur. Göz için en rahatlatıcı renktir. O yüzden okullarda uzun yıllar yeşil tahta kullanıldı; öğrencilerin gözü yorulmasın diye. Evinde yeşili tercih eden biri, doğayla bağını sürdürmek ve sakinlik aramak istiyordur. Sarı – Güneşin rengi. Neşe ve yaratıcılığı çağrıştırır. Ama çok yoğun sarı, çocuk odalarında huzursuzluk yaratabilir. Sarıyı iş yerinde tercih eden biri, enerjiyi ve üretkenliği ön plana çıkarıyordur. Mor – Asaletin ve gizemin tonu. Krallar ve kraliçeler tesadüfen değil, moru gücün simgesi diye tercih ettiler. Bugün moru seven biri, özgünlüğünü ve hayal gücünü ifade etmeyi ister. Turuncu – Canlılık ve iştahın rengi. Fast-food restoranlarının duvarlarında sıkça turuncu görmek mümkündür; çünkü insana hem enerji verir hem de yeme isteğini artırır. Evinde turuncu aksesuar kullanan biri, hayatı dinamik yaşamayı sever. Siyah – Gücün, resmiyetin ve ciddiyetin rengi. Avukatların cüppeleri, iş dünyasının klasik kıyafetleri tesadüfen siyah değil. Siyahı seçen biri, kararlılığını ve otoritesini hissettirmek istiyordur. Beyaz – Saflığın ve temizliğin sembolü. Düğünlerde beyaz gelinlik, yeni bir başlangıcı simgeler. Evini beyaza boyayan biri, ferahlık ve açıklık arayışındadır. Pembe – Şefkatin ve sevginin tonu. Psikolojide bazı hapishanelerde mahkûmları sakinleştirmek için “pembe odalar” denen özel uygulamalar bile denenmiştir. Pembe seçen biri, hem kendisine hem çevresine yumuşaklık katmak ister. Gri – Tarafsızlığın rengi. Ofislerde sıkça kullanılır çünkü dikkati dağıtmaz. Ama evinde çok gri tercih eden biri, denge ararken zamanla sıkıcı bir ortam yaratabilir.&
Kısacası renkler sadece gözümüze değil, ruhumuza da dokunur. Hastaneden sınıfa, evden reklam panolarına kadar her yerde karşımıza çıkar ve fark etmeden kararlarımızı bile etkiler.
“Bazen ruhumuzu anlatmaya kelimeler yetmez, renkler konuşur.”
Hazırlayan
: Dünya Gözüme Kaçtı
