Analiz Ramazan'da her güne iki Müslüman coğrafyası: Kıbrıs & Libya

Doğu Akdeniz’de bulunan Kıbrıs, İslam tarihi ve Müslümanlar açısından oldukça önemli bir konuma sahip.

Kıbrıs’ta İslam’ın geçmişi, Hz. Peygamber’in süt teyzesi Ümmü Haram’ın 648 Kıbrıs seferine katılması ve bu sefer sırasında hayatını kaybetmesine dek uzanıyor.

648 yılında ilk kez İslam ordularının ulaştığı Kıbrıs adası, çeşitli seferlere rağmen uzun yıllar boyunca tam olarak kontrol altına alınamadı. Vergiye bağlanan Kıbrıs’a ilk olarak bu dönemden itibaren Müslümanlar yerleşmeye başladı.

15’inci yüzyılla beraber Memlükler gibi muhtelif İslam devletlerinin etkisi altına giren Kıbrıs’ta zaman içerisinde bazı yerleşimler Müslümanların kontrolüne geçti.

Kıbrıs’ın Müslümanlar tarafından tamamen fethedilmesi ise 16’ncı yüzyılı buldu. 1571 yılında Osmanlılar tarafından fethedilen Kıbrıs adası, bu yılla birlikte hızla İslamlaşmaya başladı. Kıbrıs’ta birçok cami, medrese ve çeşitli İslami yapılar inşa edildi.

19’uncu yüzyılda Osmanlı hakimiyetindeki birçok diğer bölge gibi Kıbrıs’ta da Batılı güçlerin etkisi artıyordu. Bu kapsamda Kıbrıs 1878 yılında Osmanlıların kontrolünden çıktı ve İngiliz hakimiyetine girdi. Bu dönemde adada yaşayan Müslüman Türklere yönelik baskılar günden güne şiddetlendi.

1960 yılında Kıbrıs’ı bağımsızlık adı altında Yunanistan etkisine terk eden İngiltere, adada askeri üsler bulundurmaya devam etti. Kıbrıslı Müslüman Türkler bu dönemin ardından ağır bir baskı ve katliam politikasıyla karşı karşıya kaldılar. Kıbrıs’ın kuzeyinde kendi ülkelerini kurmalarına rağmen adanın genelinde Müslüman Türkler halen baskı ve saldırılara maruz kalıyor.

Kuzey Afrika’nın önemli İslam coğrafyaları arasında yer alan Libya’daki Müslümanlar, Batılı sömürgecilere karşı önemli bir direniş geçmişine sahip.

Libya gerek Kuzey Afrika gerekse Akdeniz’deki konumu bakımından öne çıkan bir ülke niteliğinde.

İslamiyet Libya’ya ilk olarak Hz. Ömer devrinde ulaşırken bölgenin yerli halkı kısa bir süre içerisinde İslamlaştı. Birçok Arap Müslüman da bölgeye yerleşti.

Zaman zaman Hıristiyan Haçlı ordularının saldırılarına ve işgale uğrasa da Libya İslam fethinin ardından neredeyse tamamen Müslümanların egemenliğinde kaldı.

Libya, dönemin diğer İslam coğrafyaları gibi, 20’nci yüzyıl başında Batılı güçlerin işgaliyle karşı karşıya kaldı. 1911 yılında İtalyan orduları Libya’yı işgal ederek binlerce Müslümanı katletti ve işkencelere maruz bıraktı. Libya’da Ömer Muhtar liderliğindeki Müslümanların işgale karşı direnişi ise devam etti.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında Batılı orduların savaş sahası haline gelen Libya 1947 yılında bağımsızlığını ilan etti. 1969 yılındaki darbeyle, iktidara gelen Kaddafi ülkeyi yönetmeye devam etti. Ülke Müslümanları bu dönemde ağır baskılara, katliamlara ve işkencelere maruz kaldılar.

2011 yılındaki devrimle beraber Kaddafi iktidarı sona erse de ülkede iç savaş halen devam ediyor. Libya’da farklı dış aktörlerle bağlantılı birçok siyasi otorite bulunuyor. Ancak ülkedeki Müslümanlar halen baskı, işkence, siyasi istikrarsızlık ve diğer sorunlarla karşı karşıya.

Kıbrıs maalesef islami hasassiyetini olan Müslümanlardan tamamen arındırıldı. Sadece kendini Müslüman olarak tanımlayan ama islami hiç bir esası hayatında barındırmayan hatta islami hassasiyeti olanlara düşmanlık besleyen bir Türk kısmı kesimi oluştu. Bu kesim hem islam hemde Türkiye olan bağlarını kesmenin derdinde. Zaten kumarhaneleriyle gündeme oturan bir yer.
Yani Kıbrıs kaybedilen bir ümmet coğrafyası.

Gelelim libyaya. Tarihten ve gerçeklikten kopuk müslümanların çokça argğmanına ev sahipliği yapıyor. Batının kuklası Kaddafi diktatörüne baş kaldıran müslümanların batılıların kışkırtması ile ayaklandığı tezleri hunharca ortalığa savruluyor.
Önce şunu belirteyim, Arap baharı dedikleri bizim ise Arap intifadası dediğimiz gğzel baharlar hareketinin yaşandığı, direnişin olduğu her bölge zaten batının yerli işbirlikçileri tarafından yönetiliyordu. Batı kendine mi darbe yapacak
Kaddafinşn zenginliği Esad zalimi gibi sadece kendi yakınlarına ve sistemini ayakta tutanlaraydı. Libuanın turistik bölgeler yani kıyı kesimi hariç açlık sefalet rüşvet işkence tecavüzlerle hep gündemdeydi. Tabi ümmet coğrafyasından bihaber gözü kör olanlar bu işi Mücahid kaddafiye kadar vardırdı. Tatlı su müslümanları...

Libyada hala iç savaş sürüyor, müslümanlara hala baskı ve zulüm devam ediyor. İntifada ne suriyede, ne Libyada, ne mısırda, ne yemende, ne Filistinde bitmedi aslada bitmeyecek.
Ya zafer ya şehadet direnişin belkemiğini oluşturanların temel düsturu

Meva' Alıntı:

Kıbrıs’ta İslam’ın geçmişi, Hz. Peygamber’in süt teyzesi Ümmü Haram’ın 648 Kıbrıs seferine katılması ve bu sefer sırasında hayatını kaybetmesine dek uzanıyor.

Genişletmek için tıkla ...

Bu çok bilinmez. İslam'la tanışmaları ilk yıllara dayanıyormuş.

Meva' Alıntı:

2011 yılındaki devrimle beraber Kaddafi iktidarı sona erse de ülkede iç savaş halen devam ediyor. Libya’da farklı dış aktörlerle bağlantılı birçok siyasi otorite bulunuyor. Ancak ülkedeki Müslümanlar halen baskı, işkence, siyasi istikrarsızlık ve diğer sorunlarla karşı karşıya

Genişletmek için tıkla ...

2011 yılından beri siyasi iktidarsızlık yaşanıyor. Fetret devri gibi.
Allah yardımcıları olsun.