Puan
113
Çözümler
1
- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 16,718
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 46,121
- Puan
- 113
RAKİP, İNSANA EN ZAYIF OLDUĞU NOKTADAN SALDIRIR!
Mesela iki boksör ringde mücadele ederken her biri diğerinin zayıf noktası olarak nereyi tespit etmişse sürekli oradan hamle yapmaya çalışır.
İki takım maç yaparken her biri, diğerinin en zayıf olduğu noktadan atak yapmaya çalışır.
Baş düşmanımız olan şeytan da böyledir. Şeytan kimine servet, kimine şöhret, kimine şehvet noktasından saldırır. Herkesin zaafını bilir, açığını arar, pusuda bekler. Zaten onun "vesvâsi'l-hannâs (bir görünüp bir gizlenen vesveseci)" diye nitelenmesinin sebebi de budur.
Rabbimiz şeytana karşı bizi uyarırken şöyle buyurur:
"O ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler." (el-A'raf 7/27)
Şeytan, Hz. Âdem ve Hz. Havva'ya "ebediyyen bitip tükenmeyecek bir mülk / hükümranlık" noktasından saldırdı ve istediğini aldı.
Bu gerçek karşısında, kendi zaaflarını tespit etme ve gidermekle uğraşması gereken insan başkasını eleştirirken alabildiğine cömert, kendi hata ve kusurlarını görmede olabildiğince cimridir. Başkasının yanlışlarına karşı savcı kesilirken kendi yanlışlarını savunan bir avukata dönüşür. Böyle yaparak en büyük kötülüğü kendisine yaptığının farkına varmaz.
Rabbimiz, sürekli kendini kınayan nefse yemin eder. (el-Kıyame 75/2)
Allah Resûlü (s.a.v.) akıllı kişinin sürekli kendisini hesaba çeken ve ölüm sonrası için çalışan kişi olduğunu belirtir. (Tirmizî, "Ebvâbu Sıfati'l-kıyame", 25)
Öyleyse barışı olmayan bir savaşın içinde olan bizler, başkalarının kusurlarıyla ve zaaflarıyla ilgilenmek yerine öncelikle nefislerimizin zayıf noktalarını tespit edip kuvvetlendirmeye önem vermeliyiz.
Rabbimiz bizleri nefislerimizin şerrinden muhafaza eylesin, göz açıp kapayıncaya kadar nefsimize ve şeytana uydurmasın.
(Soner Duman/21.Zilkade.1443/20.Haziran.2022/Pazartesi)
Mesela iki boksör ringde mücadele ederken her biri diğerinin zayıf noktası olarak nereyi tespit etmişse sürekli oradan hamle yapmaya çalışır.
İki takım maç yaparken her biri, diğerinin en zayıf olduğu noktadan atak yapmaya çalışır.
Baş düşmanımız olan şeytan da böyledir. Şeytan kimine servet, kimine şöhret, kimine şehvet noktasından saldırır. Herkesin zaafını bilir, açığını arar, pusuda bekler. Zaten onun "vesvâsi'l-hannâs (bir görünüp bir gizlenen vesveseci)" diye nitelenmesinin sebebi de budur.
Rabbimiz şeytana karşı bizi uyarırken şöyle buyurur:
"O ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler." (el-A'raf 7/27)
Şeytan, Hz. Âdem ve Hz. Havva'ya "ebediyyen bitip tükenmeyecek bir mülk / hükümranlık" noktasından saldırdı ve istediğini aldı.
Bu gerçek karşısında, kendi zaaflarını tespit etme ve gidermekle uğraşması gereken insan başkasını eleştirirken alabildiğine cömert, kendi hata ve kusurlarını görmede olabildiğince cimridir. Başkasının yanlışlarına karşı savcı kesilirken kendi yanlışlarını savunan bir avukata dönüşür. Böyle yaparak en büyük kötülüğü kendisine yaptığının farkına varmaz.
Rabbimiz, sürekli kendini kınayan nefse yemin eder. (el-Kıyame 75/2)
Allah Resûlü (s.a.v.) akıllı kişinin sürekli kendisini hesaba çeken ve ölüm sonrası için çalışan kişi olduğunu belirtir. (Tirmizî, "Ebvâbu Sıfati'l-kıyame", 25)
Öyleyse barışı olmayan bir savaşın içinde olan bizler, başkalarının kusurlarıyla ve zaaflarıyla ilgilenmek yerine öncelikle nefislerimizin zayıf noktalarını tespit edip kuvvetlendirmeye önem vermeliyiz.
Rabbimiz bizleri nefislerimizin şerrinden muhafaza eylesin, göz açıp kapayıncaya kadar nefsimize ve şeytana uydurmasın.
(Soner Duman/21.Zilkade.1443/20.Haziran.2022/Pazartesi)