- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,738
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,759
- Puanları
- 113
Üzerine "lezzet ödülü etiketi" de yapıştırıp 6 harflilerde satışa bile sunulur.
Ülkemin korkunç gerçeği ve halkını düzenbazlara yem eden bir devlet...
"ZEYTİNYAĞI HAKKINDA:
Zeytinyağı çok özel bir yağdır ve mükemmel özellikleri sayesinde karışımlara uyum sağlar.
(Keşke hiçbir şeyin karışmasını kabul etmeseydi de bu kadar detay olmasaydı.)
Birçok markette üzerinde Saf, Hafif, Ultra zeytinlerden, Premium gibi sözcüklerle dolu birçok zeytinyağı şişeleri görebilirsiniz.
Bunlara asla itibar etmeyiniz, hepsi aldatmaca sözcüklerdir ve para tuzağıdır.
Yazılabilecek masum ve hakiki sayılması muhtemel sözcükler ise; İşlenmemiş, Filtresiz, Natürel, Erken hasat, Organik, Extra virgin sözcükleridir.
Zeytinyağı yapılması ve prina oluşumu:
Zeytinler kırıcılar (eski usulde taş değirmenler) tarafından kırılır.
İçinde bıçakları olan ve dönen krom tanklarda kırma işlemi macun kıvamına gelinceye kadar sürdürülür.
Soğuk ya da sıcak olarak işleme tabi tutulur, zeytinyağı altın damlası gibi akmaya başlar.
Alınması gereken yağ alındıktan sonra kalan posa (zeytin çekirdekleri ve kısmen kabuk) pirina olarak adlandırılır.
Bu prinalar KİMYASAL SOLVENTLER ve yüksek ısıda (85-90°C) tekrar üretime sokulur.
Ham ve insan tüketimine uygun olmayan ve işlenmesi gereken pirina yağı elde edilir.
İlk aşamada elde edilen yağa düşük dizem zeytinyağı ve/veya asitsiz ucuz bitkisel yağlar ile karıştırılarak düşük asitli (0,8 dizem-1,0 asit) yağ elde edilir ve “sızma yağ” etiketi ile satılır.
Bu yağların tat ve koku ile gerçek yağa benzerliği vardır, anlaşılması çok zordur.
Gelelim kalan kara posaya!
Tekrar üretime alınarak bu sefer HEKZAN ile çok yüksek ısıda (300°C ve üstü) buhar eşliğinde bir yolculuk başlar. Yüksek devirli santrifüj desteğiyle bir yağ elde edilir ki 20-25 asit değerindedir.
“HEKZAN, laboratuvarlarda yağ çözücü olarak, ayrıca sanayide de organik çözücü olarak kullanılır. Hekzan’ın fazla solunması sonucunda zehirlenmeler olmaktadır.”
Bu yağ içine ‘sıkı durun’ KOSTİK eklenir.
KOSTİK: Bildiğimiz “LAVABO AÇ” malzemesidir, Sodyum katyonları Na⁺ ve hidroksit anyonları OH⁻ içeren beyaz renkli katı bir iyonik bileşiktir. Sodyum hidroksit, 13.5 pH değeri ile bazik özelliklere sahiptir.
Eklenen KOSTİK miktarı arttıkça kapkara olan (yağ denirse) prina yağı rengi açılmaya başlar ve asidi düşer. Yani ne kadar Kostik o kadar düşük asit.
Eski bir fabrika emeklisi tanıdığımın ifadesine göre 21 asit prina yağını 1 aside düşürdükleri vakiymiş.
Şimdi zeytinyağı rengine yakın bu yağımsı sıvı içine 0,5 dizem gerçek zeytinyağı karıştırıyorlar ve ortaya “SIZMA ZEYTİNYAĞI” olarak satabilecekleri 0,8 dizem yağ elde ediyorlar.
Konunun esasen çok korkunç yönleri var, buharın çözdüğü kimyasalların yağ hücresi içine girebilecek kadar minik partiküllere ayrılması ve kanserojen olan bu hücrelerin zeytinyağı zannedilen sıvı ile vücuda alınması halinde doğrudan kansere sebep olabilir.
Tüm bunlara ilave olarak “ZEYTİNYAĞI AROMASI” diye adlandırılan kimyasal bir katkı eklenirse anlamak neredeyse imkânsızlaşır."
Metin Egeli
Ülkemin korkunç gerçeği ve halkını düzenbazlara yem eden bir devlet...
"ZEYTİNYAĞI HAKKINDA:
Zeytinyağı çok özel bir yağdır ve mükemmel özellikleri sayesinde karışımlara uyum sağlar.
(Keşke hiçbir şeyin karışmasını kabul etmeseydi de bu kadar detay olmasaydı.)
Birçok markette üzerinde Saf, Hafif, Ultra zeytinlerden, Premium gibi sözcüklerle dolu birçok zeytinyağı şişeleri görebilirsiniz.
Bunlara asla itibar etmeyiniz, hepsi aldatmaca sözcüklerdir ve para tuzağıdır.
Yazılabilecek masum ve hakiki sayılması muhtemel sözcükler ise; İşlenmemiş, Filtresiz, Natürel, Erken hasat, Organik, Extra virgin sözcükleridir.
Zeytinyağı yapılması ve prina oluşumu:
Zeytinler kırıcılar (eski usulde taş değirmenler) tarafından kırılır.
İçinde bıçakları olan ve dönen krom tanklarda kırma işlemi macun kıvamına gelinceye kadar sürdürülür.
Soğuk ya da sıcak olarak işleme tabi tutulur, zeytinyağı altın damlası gibi akmaya başlar.
Alınması gereken yağ alındıktan sonra kalan posa (zeytin çekirdekleri ve kısmen kabuk) pirina olarak adlandırılır.
Bu prinalar KİMYASAL SOLVENTLER ve yüksek ısıda (85-90°C) tekrar üretime sokulur.
Ham ve insan tüketimine uygun olmayan ve işlenmesi gereken pirina yağı elde edilir.
İlk aşamada elde edilen yağa düşük dizem zeytinyağı ve/veya asitsiz ucuz bitkisel yağlar ile karıştırılarak düşük asitli (0,8 dizem-1,0 asit) yağ elde edilir ve “sızma yağ” etiketi ile satılır.
Bu yağların tat ve koku ile gerçek yağa benzerliği vardır, anlaşılması çok zordur.
Gelelim kalan kara posaya!
Tekrar üretime alınarak bu sefer HEKZAN ile çok yüksek ısıda (300°C ve üstü) buhar eşliğinde bir yolculuk başlar. Yüksek devirli santrifüj desteğiyle bir yağ elde edilir ki 20-25 asit değerindedir.
“HEKZAN, laboratuvarlarda yağ çözücü olarak, ayrıca sanayide de organik çözücü olarak kullanılır. Hekzan’ın fazla solunması sonucunda zehirlenmeler olmaktadır.”
Bu yağ içine ‘sıkı durun’ KOSTİK eklenir.
KOSTİK: Bildiğimiz “LAVABO AÇ” malzemesidir, Sodyum katyonları Na⁺ ve hidroksit anyonları OH⁻ içeren beyaz renkli katı bir iyonik bileşiktir. Sodyum hidroksit, 13.5 pH değeri ile bazik özelliklere sahiptir.
Eklenen KOSTİK miktarı arttıkça kapkara olan (yağ denirse) prina yağı rengi açılmaya başlar ve asidi düşer. Yani ne kadar Kostik o kadar düşük asit.
Eski bir fabrika emeklisi tanıdığımın ifadesine göre 21 asit prina yağını 1 aside düşürdükleri vakiymiş.
Şimdi zeytinyağı rengine yakın bu yağımsı sıvı içine 0,5 dizem gerçek zeytinyağı karıştırıyorlar ve ortaya “SIZMA ZEYTİNYAĞI” olarak satabilecekleri 0,8 dizem yağ elde ediyorlar.
Konunun esasen çok korkunç yönleri var, buharın çözdüğü kimyasalların yağ hücresi içine girebilecek kadar minik partiküllere ayrılması ve kanserojen olan bu hücrelerin zeytinyağı zannedilen sıvı ile vücuda alınması halinde doğrudan kansere sebep olabilir.
Tüm bunlara ilave olarak “ZEYTİNYAĞI AROMASI” diye adlandırılan kimyasal bir katkı eklenirse anlamak neredeyse imkânsızlaşır."
Metin Egeli