Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Osmanlıların Anadolu`ya Geliş Serüveni

AsyA

Forum Kalemi
Öylesine...
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
14,441
Çözümler
1
Tepkime puanı
38,499
Puanları
113
Ekli dosyayı görüntüle 2036


Gökhan Gökçek


Cengiz Han düzenlediği seferlerde hiçbir insani haslete, savaş hukukuna riayet etmez. Kuşattığı kalelerde teslim ol çağrısına uymayanları kale düştüğünde çoluk-çocuk demeden kılıçtan geçirir. Yalnızca sanatkar, din adamı veya esir olarak çalışabileceklere ilişmez. Şehrin neredeyse tamamını katleder.
Kültürümüzde “Sefer bizden, zafer Allah’tan” şeklinde bir ilke vardır. Burada sefer iki maksatlı olarak kullanılır. İlki özetle bir cenge gidiş olarak ifade edilir; diğeri de 2000 yılı aşan hayat tarzı olan konar göçerliğin getirdiği yazlak-kışlak alanlara düzenlenen seferler. İlkinin pek çok sebebi vardır; zulmü ortadan kaldırmak, rıza-ı ilahiyi kazanmak, yeni yurt edinmek… İkincisinin de temel çıkış noktası at ve koyun sürülerini besleyip semirterek gıda ve ticaret metalarını temin etmek. Ama bir de bunların dışında zahiri olup batınındaki hikmetine sonradan vakıf olunan sebepler de vardır; Moğol istilası gibi. Moğol istilası Osmanlıları Anadolu’ya getirecek ve Osmanlı’yı doğuracaktır.

DÜNYANIN GÖRDÜĞÜ EN BÜYÜK İSTİLACI

Cengiz Han, Moğolların Kıyat kabilesinin Börçigin aşiretine mensup. Moğollar ve Türkler arasında dinsel, kültürel, coğrafi ve tarihi olarak kuvvetli bağlar bulunur. Cengiz’in asıl adı Timuçin’dir. Babasının küçük evladı olan Timuçin, zorlu bir çocukluk evresi atlatır. Esir düşer, kurtulur. Baskın yiyerek eşini kaybeder ve dağlara çekilmek zorunda kalır. Ama yılmaz. Kurnaz bir siyaset güderek bölge güçlerine tabiyet gösterir ve adım adım büyümeye başlar. Akınlar yaparak şan edinir ve böylelikle akınlar ile hayatını ikame ettiren pek çok Türk ve Moğol boyunu etrafında toplar. Kendisine karşı gelen Moğol kabile liderlerini idam ettirir ve ailesinden erkekleri o kabilelere bey tayin ederek, bir millet çekirdeği oluşturur. O güne kadar güçlenmesinde yardımcı olan herkesi de kılıçla tabiyeti altına alır hatta öldürür. 1206 yılına gelindiğinde ise bozkırda mutlak manada hakimiyet kuran Timuçin, topladığı kurultayda “Cihan Hükümdarı” anlamına gelen “Cengiz” unvanını alır. Ve dünyayı; Avrupa’dan Çin’e kadar yaklaşık 100 yıl kasıp kavuracak olan bir istila hareketine başlar. Çağdaşı olan İbn-ül Esir o dönem için şu notu düşer: “Keşke annem beni doğurmasaydı da tüyler ürpertici zulüm ve katliamları görmeseydim!”

ADIM ADIM İŞGAL

Cengiz Han düzenlediği seferlerde hiçbir insani haslete, savaş hukukuna riayet etmez. Kuşattığı kalelerde teslim ol çağrısına uymayanları kale düştüğünde çoluk-çocuk demeden kılıçtan geçirir. Yalnızca sanatkar, din adamı veya esir olarak çalışabileceklere ilişmez. Şehrin neredeyse tamamını katleder. Cengiz Han, dehşetengiz zaferleriyle pek çok Türk boyunu da tabiyeti altına alır. Ordusunun büyük bir kısmını böylelikle Türkler oluşturur. İdari ve teşkilatlanma sistemi ve en önemlisi ordu sistemi tamamen Türklerin sistemleridir. O öldüğünde devleti Kıpçak bozkırından, İran’ın doğu kısmına oradan da Çin hududuna kadar genişlemiştir. Onun bu cihanı istila fikrini ise evlatları devam ettirir. İran’dan sonra sıra, Anadolu’ya gelecektir.

İKİNCİ TÜRK GÖÇÜ BAŞLAR

Cengiz Han’ın katliamları sonucunda bölgede büyük bir kaos baş gösterir. Başta Harzemşahlar olmak üzere bölgedeki siyasi teşekküller Cengiz Han’a mağlup olur. Büyük Harzemşah Devleti bile kısa zamanda yıkılır. Son sultan Celaleddin Menguberti büyük bir cesaret ile Cengiz ordusunu yarıp kaçmayı başarabilen tek kişi olacaktır. İşte bu sırada pek çok Türk boyu, bilhassa Oğuzlar Anadolu’ya göç etmeye başlar. Moğol istilası önünden kaçan Oğuzlar, İran hattı üzerinden Anadolu’ya sığınırlar. Burada Türkiye Selçuklu Devleti ile beraber ona bağlı olan pek çok Türk beyliği, Trabzon Rum İmparatorluğu ve Ermeni Krallığı hüküm sürmektedir. Bu dönemde Anadolu için artık “Turcomania” yani Türklerin memleketi ifadesi kullanılır. Moğol istilasından kaçan bilhassa Oğuzlar da Anadolu’ya sığınınca buranın Türk yurdu haline gelişi tescillenir.

KAYILAR ANADOLU’YA GELİR

Oğuz boyları arasında ilk sırayı Kayı alır. Malumunuz üzere Kayılar; Devlet-i Aliyye’yi yani Osmanlı Devleti’ni kuran boy. Kaşgarlı Mahmut eserinde “Kayığ” şeklinde yazarken Reşideddin Farsça eserinde ‘Kayı’ diye not düşüyor. Anlam olarak ise ‘kaymak, meyletmek’ gibi bir manaya geldiği kabul edilir. Reşideddin Kayı tabirine ‘kuvvetli sel’ ile ‘sert, yiğit, bahadır’ gibi bir anlamları da verir.

1071 Malazgirt Zaferi sonrası Anadolu’ya gelen boylar arasında Kayıların da olduğu bilinir. Ancak Süleyman Şah öncülüğündeki Kayıların bir kısmı ise Moğol istilası sonrasında Anadolu’da tutunur. Eldeki bilgilere göre Merv civarında yaşayan Süleyman Şah öncülüğündeki Kayılar; Tebriz, Hoy, Erciş hattı üzerinden Anadolu’ya gelir. Yazı Ahlat’ta geçirip Malatya üzerinden Halep’e inerler. Burada Süleyman Şah vefat eder. Caber bölgesinde hatıra olarak tutulan makamına bu dönemde defnedilir. Urfa’ya gelindiğinde ise Ertuğrul ve ağabeyleri arasında bir anlaşmazlık baş gösterir. Ertuğrul devletin batı ucuna gitmeyi düşünürken ağabeyi bölgede kalmak ister ve ardından Merv’e doğru geri dönmek için yola çıktıkları kabul edilir. Ertuğrul Bey maiyetindeki 400 çadır ile beraber Diyarbakır-Erzincan-Sivas hattını takiben Ankara Karacadağ’a gelir. Sultan Alaaddin Keykubat zamanına denk gelen bu dönemin 1230’ların ortalarında olduğu kabul edilir. Bugün bu bölge Haymana olarak anılır. Ertuğrul Gazi’nin annesi Hayme Ana’ya nispet edilse de Hayme Ana’nın kabri Domaniç sınırları içerisinde yer alır.

Ertuğrul Bey’den bahseden eserlerin en yakını onun ölümünden en az 100 sene sonrasında yazılır. Yıldırım Beyazıt zamanındaki bir eserde Bilecik’in fethi anlatılırken ‘Erdukrul’ şeklinde bir yazım görülür. Aşıkpaşazade ve çağdaş eserlerde ise Osmanlıların Domaniç’e gelişi özetle şöyle anlatılır: “Ertuğrul Bey Savcı adındaki oğlunu Sultan Alaeddin Keykubat’a göndererek kabilesi için bir yer ister. Sultan da Söğüt, Domaniç ve Ermeni Beli’ni verir. Ertuğrul da önce Karacadağ’a sonra yurt verilen yerlere yerleşir.” Moğol istilası ardından gerçekleşen bu göç hareketi Kayıları Bizans hududuna sürükler. Bir felaket olan Moğol istilası Allah’ın yardımı ile Kayılar’dan bir cihan devleti inşasına sebep olacaktır. Bir sonraki yazımızda ise içeriği çok da bilinmeyen Kösedağ Savaşı ile Anadolu’da baş gösteren Moğol istilasını ele almaya gayret edeceğiz. genç dergi

www.forumkalemi.com
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar