Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Tarih Osmanlı Padişahlarının Son Sözleri ve Vasiyetlerinden...

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Osman Gazinin Orhan Gaziye Vasiyeti



Ömrünü, kurucusu olduğu Devlet-i Âl-i islâmın temellerini sağlamlaştırmak ve onu parlak bir geleceğe kavuşturmak uğrunda adayan Osman Gazi, 1326da Söğütte vefat etmeden önce oğlu Orhan Gaziye yaptığı şu vasiyet, tam bir siyasetnâme niteliğindedir:

Allâh -u Teâlânın emirlerine muhalif bir iş işlemeyesin! Bilmediğini şeriat ulemâsından sorup anlayasın; iyice bilmeyince bir işe başlamayasın! Sana itaat edenleri hoş tutasın! Askerine inâmı (nimeti), ihsanı (ikramı) eksik etmeyesin ki, insan ihsânın kulcağızıdır. Zâlim olma! Âlemi adâletle şenlendir ve cihadı terk etmeyerek beni şâd et!..

Nerede bir ilim ehli duyarsan ona rağbet, ikbâl (ilgi) ve yumuşaklık göster. Askerine ve malına gurur getirip müminlerden uzaklaşma. Bizim mesleğimiz Allâh yolu ve maksadımız Allâh ın dinini yaymaktır. Yoksa kuru kavga ve cihangirlik dâvâsı değildir. Sana da bunlar yaraşır. Daima herkese ihsanda bulun. Memleket işlerini noksansız gör! Hepinizi Allahu Teâlâya emânet ediyorum! Sözlerini tamamladıktan sonra tekrar yanına çağırmış ve vasiyetine hususî olarak şunu da eklemişti: islâmbolu (istanbulu) aç gülzâr (gül bahçesi) et!
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Osman Gazinin Oğluna Vasiyet Gibi Nasihati




Osman Gazi, oğluna olan vasiyetinde belirttiği hususlara, başka bir vesileyle yaptığı nasihatte, daha derinlemesine ve geniş bir biçimde şöyle dikkat çekmişti: Oğul! Din işlerini her şeyden evvel ele alıp, yürütmek gayret ve esâsını dâimâ göz önünde bulundur ve bu sakın gevşekliğe uğratma. çünkü bir farzın yerine getirilmesini sağlamak, din ve devletin kuvvetlenmesine sebep olur. Din gayretine sahip olmayan, sefahate düşkün olan, tecrübe edilmemiş kimselere devlet işlerini verme! Zirâ, yaradanından korkmayan bir kimse, yarattıklarından da çekinmez. Zulümden ve hangisi olursa olsun bidatten, yani islâmiyete aykırı şeylerden son derece uzak dur! Seni zulüm ve bidate teşvik edip sürükleyenleri, devletinden uzaklaştır ki, bunlar seni yıkılışa sürüklemesinler.



Allâh -u Teâlânın rızası için, devlet hizmetinde ömrünü tüketen sâdık devlet adamlarını dâimâ gözet. Böyle kıymetli kimselerin vefatından sonra, aile efrâdını koru, ihtiyacı olanların da ihtiyaçlarını karşıla, tebandan hiç kimsenin malına mülküne dokunma. Hak sahiplerine haklarını ver, lâyık olanlara ihsân ve ikrâmlarda bulun ve ailelerini gözet. özellikle, devletin ruhu mertebesinde olan ve en büyük dayanağı bulunan asker tâifesini (topluluğunu) güzelce idâre edip rahatlarını temin eyle.

Devletin bedeninde, kuvvet mertebesinde olan hakikî âlimleri ve fazilet sahiplerini, edip ve yazarları, sanat erbâbını gözetip koru. Onlara hürmet, ikrâm ve ihsânda bulun. Bir ülkede, olgun bir âlimin, bir ârifin, bir velînin bulunduğunu duyarsan, uygun ve lâyık bir usûl ve ifade ile onu memlekete getirt. Onlara her türlü imkânı tanıyarak ülkene yerleştir ki, hükümetin süresince âlim ve ârifler, bilginler, memleketinde çoğalsın. Din ve devlet işleri nizâma oturup ilerlesin.

Sakın, orduya ve zenginliğe mağrur olma. Hakikî âlim ve âriflere, bilginlere hürmet edip, sarayında onlara yer ver. Benim hâlimden ibret al ki, zayıf, güçsüz bir karınca misâli, hiç lâyık olmadığım hâlde buraya geldim ve Allâh -u Teâlânın nice ihsânlarına ve inâyetlerine kavuştum. Sen de benim uyduğum ve uyguladığım nizâmı uygula, Muhammed Aleyhisselâmın dinini, bu yüce dinin mensuplarını ve itaat eden diğer tebanı himâye eyle! Allâh -u Teâlânın hakkını ve kullarının hakkını gözet.

Dinimizin tâyin ettiği beytülmâldeki (devlet hazinesi) gelirin ile kanaat eyle! Devletin zarurî ihtiyaçları dışında sarfiyatta bulunmaktan son derece sakın! Senden sonra geleceklere de aynı nasihatlerde bulun ve iyice tembihle. Dâimâ adâlet ve insaf üzerine bulun. Zulme meydan verme. Herhangi bir işe başlayacağın zaman, Allâh -u Teâlânın yardımına sığın! Tebanı, düşmanların ve zâlimlerin saldırılarından koru. Haksız olarak hiç kimseye muamelede bulunma. Dâimâ halkını hoşnut edecek şeyleri arayıp, yapılmasını sağla. Onların gönlünü kazanmayı, bunun devamını ve artmasını büyük nimet bil! Tebanın sana olan güveninin sarsılmamasına son derece dikkat eyle.
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Orhan Gazinin Murad Hüdâvendigâra Vasiyeti



Babasının vasiyetini tüm titizlik ve duyarlılığıyla yerine getirme çabasında olan Orhan Gazi, aynı doğrultuda oğlu Murad Hüdâvendigârın da gayret göstermesi ve fetih bayrağını elden düşürmemesi dileğiyle bir tür vasiyet mahiyetindeki şu nasihati dile getirmişti: Osmanlıya iki kıta üzerinde hükmetmek yetmez! Zirâ ilâ-yı kelimetullâh azmi iki kıtaya sığmayacak kadar büyük bir davadır. Selçuklunun vârisi (mirasçısı) biz olduğumuz gibi Romanın (Avrupanın) vârisi de biziz!..
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Murad Hüdâvendigârın Son Duâsı ve şehâdeti



Murad Hüdâvendigâr, Osmanlının Balkanlardaki varlığını koruması ve devam ettirmesi noktasında çok mühim bir kader mücadelesi olan 1389daki Kosova Savaşında, harpten bir gün önce gece kalkıp iki rekat hâcet (ihtiyaç) namazı kılar ve ellerini duaya kaldırarak yaşlı gözlerle Yüce Allâh a, zafer ihsanı ve şehitlik niyazında bulunduğu şu son duayı seslendirir:

ilâhî, bunca kere duamı kabul edip beni mahcup etmedin. Bir yağmur ver, şu tozu-toprağı def edip dünyayı aydınlığa boğ; tâ ki kâfir leşlerini gözümüzle görüp yüz yüze cenk edelim. Yâ ilâhi, mülk ve kul senindir, sen kime istersen verirsin. Benim fikrimi ve sırlarımı sen bilirsin; istediğim mülk ve mal değildir. Temiz kalbimle senin rızânı isterim. Yâ Rab, beni bu Müslümanlara kurban eyle! Tek müminleri küffar elinde mağlup edip helâk eyleme! Bunları mansûr (gâlip) ve muzaffer eyle! ilâhî, beni yanına alıp, müminlere ruhumu fedâ kıl!.. şimdiye dek beni gâzi kıldın, sonunda da şehâdeti göster!.. Hüdâvendigâr, zafer nasip olduktan sonra savaş meydanını dolaşırken Sırp Kralı Lazarın damadı Miloş Obiliç tarafından sinesine saplanan bir hançerle arzu ettiği şehitliğe kavuşur ve dudaklarından son olarak şu söz dökülür: Attan inmeyesiniz! (Yani, sürekli seferlere ve cihada devam ediniz.)
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Çelebi Mehmedin Son Sözleri ve Vasiyeti





Sultan çelebi Mehmed, çocuk denecek yaştan beri üzerine almak mecburiyetinde kaldığı ağır mesuliyetlerden son derece yıpranmıştı. Osmanlıyı, yıkılma tehlikesi geçirdiği fetret döneminden kazasız belasız çıkarmayı başarmıştı. O kadar ki, vücudunda 40-50 muharebe yarası taşıdığı belirtilmektedir. Son derece ağır ve karmaşık problemler yumağıyla boğuşmuş; fakat hepsinin de hakkıyla üstesinden gelmeyi bilmişti.



Bazı tarihçiler, devletin en kritik anındaki fevkalâde hayatî hizmetlerinden dolayı, ona devletin ikinci kurucusu ünvanını layık görmüşlerdi. Sultanın şu sözü, tamamen zorlu tecrübelerin imbiğinden geçirilerek elde edilmiş som bir hakîkatin ifadesidir: çocuk yaşımda bunca belâları herhâlde benden başka kimse çekmiş değildir!.

ölüm döşeğinde ifade ettiği şu vasiyeti ise ne denli tâkat yetmez sıkıntılar yaşadığının ve verilen ünvânı fazlasıyla hak ettiğinin bir alâmetidir: Tez ulu oğlum Muradı getirin! Ben bu döşekten herhâlde kurtulamayacağım. Murad gelmeden eğer ölürsem; korkarım ki memleket yine birbirine karışır. Onun için Murad gelinceye kadar, aman benim vefâtımı duyurmayasınız!.. Bu vasiyet gereğince vefatı, şehzâde Murad Bursadan gelinceye dek, 40-42 gün kadar büyük bir özenle gizlendi ve cesedi tahnid edilerek (ilaçlanarak) sarayda muhafaza edildi.
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
II. Muradın, Geleceğin Fâtihine Nasihati



Sultan II. Murad, oğlu şehzâde Mehmede, onu Fâtihliğe hazırlayacak keyfiyetteki, derin manalar içeren şu nasihatlerde bulunmuştur: Ey benim sevgili oğlum! Bütün varlıkların kulluk eylediği yüce Rabbim, sana verdiği üstün meziyetleri artırsın... Ey oğlum! Ben, hayatlarını doğruluk üzere geçirenlerin ahiret Âleminin sonsuz nimetlerine kavuşacaklarına inanıyorum. Bunun için Rabbime karşı yaptığım ibadetleri, samimi bir şekilde can-ı gönülden yaparım. Ben çektiğim sıkıntıların karşılıklarının, Allâh tarafından verileceğine inanıyor ve bu hususta Ona ilticâ ediyorum. Ayrıca Onun takdirinin benim için büyük bir safâ olduğunu düşünüyorum. Ey oğlum! Her söylenene inanıp aldanmaktan uzak durmak, her durumun içyüzünü öğrenip düşünmek ve kendi gerçeğine yaklaşmak gerek.

Ey oğlum! Ara sıra ecdâdımı hatırlarım. Benden sonraki neslimizin âkıbeti hakkında düşüncelere dalarım. Elhamdülilllah bugüne kadar hürmet ve bağlılık görerek geldik; bugünden sonra da aynı şekilde devam etmemizi arzularım. Nasıl doğup geldiysek, yine öylece gidelim isterim... şunu iyice bilesin ki, herhangi bir şeyin devamı, yalnız kaba kuvvet, kılıç ve kahramanlık zoruyla mümkün değildir. Akıl, tedbir, sabır, ileriyi görme ve yorucu tecrübeler çok mühimdir. Birinci yol, her zaman geçerli olmadığı gibi, mahzurları da çoktur. ikinci yol da tek başına işe yaramaz. Büyük muvaffakiyetler için her ikisini de bir arada yürütmek gerek!

Unutma ki, yüce ecdâdımızın büyük zaferleri, görünüşte kılıcın gölgesinde olmuşsa da hakikatte akıl, mantık ve muhabbet güçleriyle gerçekleşebilmiştir.

Ey oğlum! Adâletten hiç ayrılma! çünkü Allâh âdildir ve âdil olanı sever. Bir bakıma sen Onun yeryüzündeki halifesisin. O, sana lütuflarda bulunmuş ve kullarının başına serdar eylemiştir; bunu unutma!..

Ey oğlum! Bu dünyada üç türlü insan vardır: Birinci grup, akıl ve fikirleri yerinde, istikbâli az çok gören ve düşünen, hiçbir gayr-i tabiilikleri olmayan kimselerdir. ikincisi, hangi yolun doğru veya eğri olup olmadığını bilmekten uzak kimselerdir. Ancak bu duruma kendi istekleriyle değil, etraflarının tesiriyle düşmüşlerdir. Nasihat edildiğinde doğru yola gelip hakikati kabul eder ve söz dinlerler. Bununla birlikte çoğu zaman da duyduklarına uyarak yaşarlar. üçüncüsü ise ne kendileri bir şeyden haberdardır, ne de yapılan ikaz ve nasihatlere kulak asarlar. Sadece kendi arzularına uyar ve her şeyi bildiklerini zannederler; bunlar en tehlikeli olanlardır.

Ey oğul! Yüce Allâh , eğer seni ilk sırada saydığım kimselerden yaratmışsa sevinir, Rabbime şükrederim. Yok eğer ikincilerden isen, sana yapılan nasihatlere kulak vermeni tavsiye ederim. Sakın üçüncülere dâhil olmayasın! Onlar, ne Allâh a, ne de insanlara karşı iyi bir durumda değillerdir. Ey oğul! Pâdişahlar, ellerinde terazi tutmuş kimselere benzerler. Ancak asıl pâdişah odur ki, ellerindeki teraziyi doğru tuta. Sen pâdişah olunca, teraziyi doğru tutmanı tavsiye ederim. O zaman Yüce Allâh da, senin hakkında hayır murad eder; seni sâlihlerden kılar...
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
II. Muradın muazzam vasiyeti




Tarihimizin parlak ya da karanlık sayfalarını süsleyen bir kısım Osmanlı hünkârlarının son anları, ibretli son sözleri ve vasiyetlerini birlikte okuyalım:

Peygamber müjdesine erişmiş dünyanın en gözde şehirlerinden olan istanbulu bize hediye eden Fâtih gibi büyük bir insanı yetiştirerek tarihe altın harflerle geçmeyi hak eden Sultan II. Muradın vasiyeti şu şekildeydi:

Tevekkülüm Hâlikımadır. Rahman ve Rahim olan Allâh ın adıyla. Salat ve selam Efendimiz Muhammed Mustafanın (asm) ve onun iyi, güzel ve temiz soyundan gelenlerin üzerine olsun.

(Sultan Murad burada, Saruhan vilâyetinde bulunan malın üçte biri olan on bin filorinin şöyle harcanmasını vasiyet etmişti üç bin beş yüz filori, Mekke fukarasına; ve diğer üç bin beş yüz filori, Peygamberimiz şehri Medine fukarasına harcansın ve ondan beş yüz filori, yine Mekke ahâlisinden Kâbe ve Hatim arasında toplanarak yetmiş bin kere Lâilâhe illallah kelime-i tevhidini zikr edip sevabını adı geçen vasiyet sahibine itâ (göndermek) edenlere (Allâh hayırlarını kabul etsin) harcansın.

Yine o paradan beş yüz filori, Peygamberimiz şehri Medine ahâlisinden Peygamberimizin mescidine toplanıp, Ravza-i Mutahharaya karşı oturarak yetmiş bin kere Lâilâhe illallah kelime-i tevhidini zikredip, sevabını adı geçen vasiyet sahibine itâ edenlere ve Kurân-ı Kerimi defâlarca hatmedip, sevabını vasiyet sahibine itâ edenlere harcansın.

Geri kalan iki bin filoriden beş yüzü, Mescid-i Aksada Sahra kubbesinde yetmiş bin kere Lâilâhe illallah kelimesini ve defâlarca Kurân-ı Kerimi okuyanlara harcansın (Sultan son bölümde şunları vasiyet etmişti Mezarımın üzerine görkemli türbe yapmayın, üstü açık olsun ve vücudumu doğrudan doğruya toprağa gömün ki, Cenâb-ı Hakkın rahmeti üstüme yağsın.
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Fâtih Sultanın eşsiz vasiyetnâmesi




Fâtihin aşağıdaki tek kelimeyle eşsiz ve muhteşem vasiyeti, Osmanlının hangi insanî anlayışlar ve gayretler neticesinde Saadet ve Selamet Cenneti haline geldiğinin en parlak bir nişanıdır:

Ben ki, istanbul Fâtihi abd-i âciz (âciz kul) Fatih Sultan Mehmed, bizâtihi alın terimle kazanmış olduğum akçelerimle satın aldığım istanbulun Taşlık mevkiinde kâin (bulunan) ve mâlumul-hudut olan 136 bap (parça) dükkanımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde (doğrultusunda) vakfı sahih eylerim:

Bu gayri menkulâtımdan (taşınmaz mal) elde olunacak nemalarla (gelirlerle) istanbulun her sokağına ikişer kişi tâyin eyledim. Bunlar ki, ellerindeki bir kap içinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde, günün belirli saatlerinde bu sokakları gezeler. Sokaklara tükürenlerin, tükürükleri üzerine bu tozu dökeler ki, yevmiye 20şer akçe alsınlar, ayrıca 10 cerrah, 10 tabip ve 3 yara sarıcı tâyin ve nasp eyledim (görevlendirdim). Bunlar ki, ayın belli günlerinde istanbula çıkalar, bilâistisnâ (istisnasız) her kapıyı vuralar ve o evde hasta olup olmadığını soralar, var ise şifâsı ya da mümkünse şifâyap olalar (şifa vereler).
Değilse, kendilerinde hiçbir karşılık beklemeksizin Dârülacezeye (huzurevine) kaldırılarak, orada salâh (ferah) bulduralar... Ayrıca külliyemde inşâ eylediğim imârethânede (aşevi) şehit ve şühedânın harimleri (aileleri) ve Medine-i istanbul fukarası yemek yiyeler. Ancak, yemek yemeye veya almaya bizâtihi kendileri gelmeyip, yemekleri güneşin loş bir karanlığında ve kimse görmeden kapalı kaplar içerisinde evlerine götürüle.
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
II. Beyazıdın vasiyeti ve cihat tuğlası




Sultan II. Beyazıdın, diğer Osmanlı pâdişahları gibi çıktığı seferlerde muvaffak olmayı arzuladığı tek gayesi vardı: ilâ-yı Kelimetullâh (Allâh ın adını yüceltmek). Rivayete göre II. Beyazıd, çıktığı seferlerde üstüne bulaşan tozları yok etmeyip biriktirerek bir tuğla döktürmüştür. Bundaki maksadı, cihat emrine uyduğunu ispatlamaktır. Hattâ bu tuğlayı ömrünün sonuna kadar yanında taşıdığı ve üstelik kabrine konulmasını dâhi vasiyet ettiği nakledilir.

Böyle bir vasiyette bulunabileceği, Kırım Hanı Mengi Giraya gönderdiği şu mektuptaki, şiddetli bir cihat arzusu ve hassasiyeti taşıyan ifadelerden de bellidir: Cihat ve gazâ emri, islâm Dininin en baş yoludur. Sultanlara düşen de bu yolda bulunmaktır. Fakat geniş topraklarımız üzerindeki reâyânın (halkın) hâllerinden yalnız ben sorumluyum. Yarın Allâh ın huzuruna vardığım zaman; Bayezıd! Sana bunca iklimleri ihsân edip, cümle ibâddan (kullardan) seni seçtim ve birkaç günlük saltanatı ve hilâfeti sana lâyık gördüm. Kullarım arasında nice benim emrimi icrâ eyledin ve ne târik (yol) ile adâlet eyledin? diye buyurduğunda hâlim ne ola ve ne hâl ile cevap vereyim diye düşünür dururum...
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Yavuzun ölüm anı ve son sözleri




Devlet işlerinde devrin icabı, son derece sert ve müsâmahasız olmasına rağmen, ilim adamları ile sohbetinde ve özel hayatında, tam aksine gayet yumuşak olan Yavuz Sultan Selim, gecelerini ibadet ve kitap okumakla geçiren, birçok kerâmetleri olan velî pâdişahlardandı.

Sırtında çıkan bir sivilcenin azıp kötüleşmesiyle gelişen şirpençe denilen hastalıktan vefat ettiği söylense de; tarihî kaynaklara göre, dedesi Fâtih gibi doktorlar tarafından yarasına sürülen zehirle öldüğü kuvvetle muhtemeldir. Yavuz Selim, ölüm döşeğinde son dakikalarını yaşarken hizmetkârı Hasan Cana, Yasin Suresini okumasını söylemeden önce Hasan Can bu ne hâldir? diye sorar. Hasan Can da: Allâh ile beraber olma zamanıdır Sultanım!.. şeklinde karşılık verir. Bu söz üzerine Sultan Selim ise: Bre bizi bu zamana kadar kiminle bilirdin sen!.. der. Ve Yasin Suresi okunurken, selam ayetine gelindiğinde, büyük sultan ruhunu Rahmana teslim eder.
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Kanuninin son vasiyeti ve kabirdeki sandık




Kanuni Sultan Süleyman, 72 yaşında 13. ve son seferi olan Zigetvar Kalesine 1566da hareket etmeden önce, oğlu II. Selime şu vasiyette bulunmuştu:

Benim canımdan sevgili, iki gözümün nuru Selim Hanım! Bu iki bâzubendi (kola takılan muska) ve bir mücevherli el sandığını vakfeylemişimdir (bağışlamışımdır). Fahr-i Cihan (alemin övüncü) olan Muhammed Mustafanın pâk ruhu içindir. Bunları satıp Cidde-i Mamureye su getirtesin. Oğulluk edip bu vasiyeti yerine getiresin. Saraydaki cümle ağalar ve cümle oda oğlanları şahittir. Sen benim el yazım bilirsin. Bu esbab (elbise) Fahr-i Âlemindir benim değildir. Göreyim nice yerine koyarsınız. Dünya kimseye pâyidar (kalıcı) değildir. Umud edilir ki, bahâsıyla (değerinde) satarsınız. Hak Teâlâ bu seferi mübârek edip gönül hoşluğuyla gelmek müyesser (kısmet) ede, Habibi (Sevgilisi Hz. Muhammed) hürmetine aleyhisselam.

Cihan Sultanı, Zigetvarda ruhunu teslim etmeden az evvel de şu anlam ve ibret yüklü veciz duayı yapmıştır: Bütün ömrümce, yeryüzünü zaferlerime eşik ettin. Yerine gelmedik ricam ve gerçekleşmedik arzum kalmadı. şimdi, artık sevgili Peygamberinin yüzü suyu hürmetine, şehitlik saadetini nasip eyle ve sonra bana mübarek yüzünü göster!..

Rivayete göre, vefat ettiğinde, vasiyeti gereği kabrine defnedilmek üzere cenazesiyle birlikte bir de çekmece getirilir. (Hastalığı esnasında bu sandukayı şeyhülislam Ebussuuda bizzat kendi eliyle teslim ve vasiyet etmişti.) Alimler bunun kabre konulup konulamayacağını tartışırken, çekmece birden bire yere düşer ve açılıverir. içinden çıkan bir sürü tomar tomar kağıtlar etrafa saçılır. Bunlar, Kanuninin hükümdarlığı boyunca yaptığı bütün işlerde şeyhülislâm Ebusuud Efendiden aldığı fetvalardır. Fetvaları gören şeyhülislâm, üzerindeki mesuliyetin ne denli ağır olduğunu bir kere daha anlar, hatâ yapma korkusu içinde iliklerine kadar titreyerek şunu söyler: Ah Süleyman, sen kendini kurtardın, ya biz ne yapacağız?
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar