Ortak Politikalar Mutabakat Metni: İnsanın ve Toplumun Dönüşümü
Altılı Masa 30 Ocak
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Metni
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
NATO’ya Bağlılık Devam Edecek, Siyonist Rejimle İlişkilerde Değişiklik Olmayacak
Metin tahmin edileceği gibi ABD’yi Türkiye’nin “müttefiki” olarak takdim ediyor ve ülkemizi NATO’cu konseptte tutmayı vaat ediyor. “NATO ulusal güvenliğimiz açısından sağladığı caydırıcılık bakımından kritik önem taşımaktadır.” (s. 230) denildikten sonra 232. Sayfada şöyle yazıyor: “ABD ile ilişkileri eşitler arası bir anlayışla kurumsal temele oturtacak, müttefiklik ilişkisini karşılıklı güvene dayanacak şekilde ilerleteceğiz.”Metinde tabii ki ABD’nin bölgemizde teröre verdiği destekten söz edilmiyor. Diğer taraftan metin Siyonist rejimin varlığını kabul etmekle kalmıyor, bu terör rejimiyle
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
İstanbul Sözleşmesi isim zikredilmeden metne yerleştiriliyor. Mutabakat metni ayrıca kamuoyu tarafından pek bilinmeyen ama “toplumsal cinsiyet” temel alınarak hazırlanmış “ILO 190” gibi sözleşmelere atıfta bulunarak sözü edilen kavramları teminat altına alıyor. Mutabakat Metni’nin 195. sayfasında şöyle deniyor: “Çalışma hayatındaki şiddet ve taciz olaylarına karşı başta kadınlar olmak üzere dezavantajlı tüm kesimleri korumak amacıyla ILO 190 sayılı sözleşmesini onaylayacak ve buna uygun alt mevzuat hazırlayacağız.”
ILO 190’ın “Temel İlkeler” başlığının ilk maddesi ise şöyle: “Sözleşmenin 4ncü Maddesinin 2nci fıkrasında belirtilen kapsayıcı, bütünleşik ve toplumsal cinsiyete duyarlı bir yaklaşımın kabul edilmesi ve uygulanması konusunda, Üyeler işgücü ve istihdam, iş sağlığı ve güvenliği, eşitlik, ayrım gözetmeme hukuku ve uygun olduğu hallerde ceza hukukunda çalışma yaşamında şiddet ve tacizi ele almalıdır.”
Türkiye’nin Geleceğini Avrupa Mevzuatı Belirleyecek
Ortak Mutabakat Metni’nin kanaatimce en önemli yönü “Avrupa Mevzuatını” Türkiye’nin geleceği olarak kurgulamasıdır. “Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefimizdir.” (s.230) denilen metinde “Avrupa’yla uyum” en sık tekrar edilen kavramlardan biri. Birkaç örneğe bakalım:*“Hâkimlerin terfilerinde, kararlarını verirken özenli davranmalarını sağlamak amacıyla, verdikleri kararların Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla uyumunu temel ölçütlerden biri olarak kabul edeceğiz.” (s.50).
*“KÖİ sözleşmelerini Kamu İhale Kanunu kapsamına alacak, Avrupa Birliği’nin imtiyaz sözleşmelerinin ihale edilmesine ilişkin direktifine uyumlu hale getireceğiz.” (s. 83).
dil kullanıyor. Ancak “İstanbul Sözleşmesi” ifadesini kullanmayarak “ihtiyatlı” davranan metin toplumun henüz pek haberdar olmadığı “Lanzorete Sözleşmesi”ni açıkça zikretmekte bir beis görmüyor. Şöyle deniyor metnin 212. Sayfasında: “Çocukların şiddet, cinsel istismar ve sömürüsüne karşı her türlü tedbiri alacak, çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin (Lanzorete Sözleşmesi) yükümlülüklerine uyacağız.”
ilginç bir vaadine değinmek istiyorum. Altılı Masa Silikon Vadisine “büyükelçi” atamaktan bahsediyor. 102. sayfada şöyle yazıyor: “Silikon Vadisi gibi küresel ölçekte başarılı girişimcilik ekosistemlerinin bulunduğu yerlere Özel Temsilci/Büyükelçi atayacağız.” Metinde geçen diğer bir ilginç ifade ise “tüm Türkiye’nin” bir teknoparka çevrileceğinin vaat edilmesi: “Teknopark teşviklerini fiziksel mekândan bağımsız hale getirerek tüm Türkiye’yi teknopark yapacağız.” (s. 20). Metinde “dijital devrim”e ilişkin yer alan şu maddeleri de dikkatinize sunmak istiyorum (s. 104-105):
“Zorunlu eğitimi 1 yılı okul öncesi eğitim, 5 yılı ilkokul, 4 yılı ortaokul, 3 yılı ise lise olmak üzere 1+5+4+3 şeklinde uygulayacağız.” Ama bundan da önemlisi eğitim müfredatının “girişimcilik” esasına göre kurgulanacağı söyleniyor (s. 102): “Eğitim müfredatını ve felsefesini dinamik girişimci ekosistemin ana ayaklardan biri olarak kurgulayacağız.”. Yine “tüm çocuklara kreş imkânı” sağlanacağı (s. 213) ve “Kreş Ekosistem Modeli”ne geçileceği (s. 180); “6-25 yaş arasındaki tüm öğrencilere ve gençlere aylık 5 GB internete bedava erişim hizmeti” (s. 106) sağlanacağı belirtiliyor.
Girişte de ifade ettiğim gibi amacım sistematik bir değerlendirme yapmaktan ziyade metnin temel bakış açısını yansıtmaktı. Metin elimizdeki haliyle Batılı normlara uyarak, “teknoloji” aracılığıyla “kalkınma ve refah” vaat eden klasik “sağcı” bir metin görünümünde. Nitekim Eğitim ve Öğretim bölümünün hemen başında “Muasır medeniyet seviyesine çıkmak için eğitimi toplumsal ve ekonomik kalkınmanın temel unsuru olarak tüm paydaşların katılımıyla yapılandıracağız.” (s. 179) denilmektedir. Muasır medeniyetten kasıt açıktır. Türkiye’nin Tanzimat’tan, hatta daha öncesinden beri devam eden ülküsüdür bu; Batı’ya bağımlı kalmanın diğer adıdır. Metinde nasıl bir “insan” sorusunun cevabının yer almaması şaşırtıcı değildir. Çünkü Batıcı perspektif buna hiçbir
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Bu metni hazırlayanlar temel sorunumuzun “başkanlık sistemi”, “nepotizm” ve “kayırmacılık” olduğunu sanıyor. Kuşkusuz nepotizm, lüks ve israf bu dönemin önemli sorunlarıdır. Ancak temel sorunumuz dünyayı Batılı/seküler kavramlarla okuma alışkanlığımızdır. Şimdiki iktidarın da temel sorunu buydu; Milli Görüş çizgisini bırakıp, geleceğini Batı’da aramaktı. O yüzden metin İsrail teröründen, ABD emperyalizminden ve Avrupa hegemonyasından tek kelime söz etmemekte, bilakis onların kurguladığı hegemonyaya “uyum” sağlamayı bize vaat etmektedir. Bu alışkanlığı devam ettiren Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nin
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ne diyelim, Allah sonumuzu hayreylesin. Her birimize bilinç ve uyanıklık bahşetsin. Yardımı ve inayeti ülkemizin, bölgemizin ve insanımızın üzerinden eksik olmasın.
Mücahit Gültekin