- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,502
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 41,977
- Puanları
- 113
Çok isterdim...
Orta okuldan sonra liselerin zorunlu olmamasını.
Zira sanayide artık tüm çıraklar Suriyeli gençlerden oluşuyor. Çünkü bizim iteleyerek liseyi zorla bitirttiğimiz 18 yaşındaki delikanlı artık levye, pense tutacak, ustasının sözünü dinleyecek, iş öğrenecek eğilme yaşını geçmiş oluyor. İkinci gün işe gitmiyor.
Olayı sadece sanayiye de bağlamayalım.
Geçen gün altın işleme ustası bir abinin yakınması oldukça üzücüydü.
"Abim ben bu işe ilk okulu bitirince başladım ve şu an altına, gümüşe her insanın zevkine göre şekil veriyorum. Çok da para kazanıyorum. Çünkü ben bir sanat erbabı oldum artık. Ama benden iş öğrenmeye gelen kişiler genellikle zorla liseyi bitiren veya okumuş olmak için bir üniversite bitiren ama mesleğini yapmayan kişiler oluyor. 25 yaşına gelmiş biri, benim 30 yılda edindiğim sanat bilgisini 3 günde yapmak istiyor. Olmuyor. Sonra çekip gidiyor. Artık çırak bulmak ve yetiştirmek çok zor..." diyor.
Eğitim elbette insanlık için önemli.
Lakin bakıyorsun, çocuk okumak istemiyor.
Sistem ve aile onu zorluyor.
Ama çocuk da iyi bir pasta ustası olacak kapasite var.
Mükemmel çizimler yapıyor, kıyafet tasarımları yapıyor.
Bakıyorsun bir diğer çocuk kimsenin aklına gelmeyen fikirler üreterek ahşaba şekil veriyor ve harika bir kitaplık yapabiliyor.
Vs vs vs...
Örnekler çok fazla...
Şimdi biz bu çocukları fen lisesi kazanmaya zorluyoruz.
Beyni yatkın değilse, neden elinin yatkınlığı olan bir alanda hayatını devam ettiremiyor?
Çünkü meslek liselerine bakış açısı ?
Bizim zamanımızda meslek liselerine yüksek puanla giriliyordu. Orta okul son sınıftayken Antalya Endüstri Meslek lisesine götürdüler bizi.
"Bakın bu lise sanat lisesidir. Buraya girmek için cok çalışmanız lazım, birde sanatsal ince bir ruha sahip olmalısınız" demişlerdi.
Eğitimdeki bu sıkıntıyı aşmamız lazım.
Aslında yazılacak çok detay var bu konuda.
#millieğitimbakanlığı
Safiye Çetinkaya
Orta okuldan sonra liselerin zorunlu olmamasını.
Zira sanayide artık tüm çıraklar Suriyeli gençlerden oluşuyor. Çünkü bizim iteleyerek liseyi zorla bitirttiğimiz 18 yaşındaki delikanlı artık levye, pense tutacak, ustasının sözünü dinleyecek, iş öğrenecek eğilme yaşını geçmiş oluyor. İkinci gün işe gitmiyor.
Olayı sadece sanayiye de bağlamayalım.
Geçen gün altın işleme ustası bir abinin yakınması oldukça üzücüydü.
"Abim ben bu işe ilk okulu bitirince başladım ve şu an altına, gümüşe her insanın zevkine göre şekil veriyorum. Çok da para kazanıyorum. Çünkü ben bir sanat erbabı oldum artık. Ama benden iş öğrenmeye gelen kişiler genellikle zorla liseyi bitiren veya okumuş olmak için bir üniversite bitiren ama mesleğini yapmayan kişiler oluyor. 25 yaşına gelmiş biri, benim 30 yılda edindiğim sanat bilgisini 3 günde yapmak istiyor. Olmuyor. Sonra çekip gidiyor. Artık çırak bulmak ve yetiştirmek çok zor..." diyor.
Eğitim elbette insanlık için önemli.
Lakin bakıyorsun, çocuk okumak istemiyor.
Sistem ve aile onu zorluyor.
Ama çocuk da iyi bir pasta ustası olacak kapasite var.
Mükemmel çizimler yapıyor, kıyafet tasarımları yapıyor.
Bakıyorsun bir diğer çocuk kimsenin aklına gelmeyen fikirler üreterek ahşaba şekil veriyor ve harika bir kitaplık yapabiliyor.
Vs vs vs...
Örnekler çok fazla...
Şimdi biz bu çocukları fen lisesi kazanmaya zorluyoruz.
Beyni yatkın değilse, neden elinin yatkınlığı olan bir alanda hayatını devam ettiremiyor?
Çünkü meslek liselerine bakış açısı ?
Bizim zamanımızda meslek liselerine yüksek puanla giriliyordu. Orta okul son sınıftayken Antalya Endüstri Meslek lisesine götürdüler bizi.
"Bakın bu lise sanat lisesidir. Buraya girmek için cok çalışmanız lazım, birde sanatsal ince bir ruha sahip olmalısınız" demişlerdi.
Eğitimdeki bu sıkıntıyı aşmamız lazım.
Aslında yazılacak çok detay var bu konuda.
#millieğitimbakanlığı
Safiye Çetinkaya