Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Omuz Boşluğuma Yaslanmıştın

Ravza

Yeni Üye
Katılım
4 May 2020
Mesajlar
432
Tepkime puanı
339
Puanları
63
Omuz Boşluğuma Yaslanmıştın…

—asık suratlı bir sonbahardı! Geriye güllerin dikeni kalmıştı… Ellerim yokluğundaydı! Yüreğimden kan damlıyordu.

Soğuktu… Çok soğuk,
Tıpkı! Aşkı yürekten yaşamayanlar gibi…

Tek kişilik şemsiyenin altında ıslanmak ne kadar da ağlamaktı! Anlıyorsun değil mi? Mutluluğuma dargındım… Mutsuzdum.

“ Sensiz hangi an beni mutlu edebilirdi ki…”

Omuz boşluğuma yaslanmıştın, nasıl da masumdun. Yağmur taneleri avuçlarımda dans ederken ve ben seni her şeyinle yüreğime sunmuşken; nasıl sensiz yaşadığımı düşünebilir(d)im. Bu yaşanmış aşklara saygısızlık olmaz mıydı?

( Biliyor musun? İçimdeki her yer seni seveceğimi biliyormuş… Ne tuhaf değil mi? Aslında anlamalıydım; bunca yıl kimseye söylemediğim “seviyorum” kelimesini, sana yürekten söylerken…)

—yitip giden onca yaşam serüvenlerinde seni aramak; üstelikte aşk sanıp her defasında yanılmak! Ama o içten içe büyüyen sevgine de hayır diyememek varya, işte adın bu senin… Tarifin yüreğim de, yüreğim de ellerinde; sakın ellerini kimselere verme, olur mu?

“ Bil ki yılların vermiş olduğu bir aşk bu! İnan senden başkasına seni seviyorum hiç denilmedi… Çünkü hiç kimse yürekten böylesine sevilmedi! ”

Omuz boşluğuma yaslanmıştın, nasıl da teninde aşkı bulmuştum. Bin ömre bedeldi! Yoksa değil miydi? Ne fark ederdi ki daha kaç ömür böylesine bir sevdanın mutluluğuyla yıkanmayı bekleyecekti…

Bilirdim! Aşk, yüreğin doğumuydu; yürekse, sadece aşkla hayata meydan okurdu. Haksız mıyım? Saçlarını bile rüzgârdan kıskanırdım. Omzuna tel-tel döküldüğünde, savrulmasına nasıl izin verirdim. Söylesene ben sende aykırı duygu olmuşken, yüreğimde hangi avuntuyu saklayabilirdim… Sevgilim! Seni kendimden bile sakınırken, nasıl yabancı bakışlara boyun eğerdim. Sevmek! Sevdiğine saygı duyulmasını beklemek değil miydi? Uğruna hangi ölümün korkusu olmazdım… Biliyorsun; sadece seni sevdim çünkü yüreğimdeydin! Yüreğimdin.

Omuz boşluğuma yaslanmıştın, nasıl da güzeldin. Aşkı yüreğime bırakmıştın… Yoksa bu kadar yaşar mıydım?
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar