- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,737
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,759
- Puanları
- 113
Sahibinden satılıktır. Ölücüler aramasın. Beleşçiler de aramasın.
Birçok ilanda buna benzer bir ifade var. Ayrıca kendimde birçok defa şahit oldum. Meğersem ölücüler her yerdeymiş. Araba alan kişi acil ilanlarına bakıyor. Emsallerinden iki-üç bin lira ucuz olan arabayı on bin, on beş bin daha ucuza almaya çalışıyor. Bir de kendisini şöyle teselli ediyor: Adamın acil paraya ihtiyacı var. Ben de arabayı alarak ona yardımcı olmak istiyorum.
Malesef acil satılan bir mala akbaba gibi üşüşen, değerini daha da düşüren, vicdanına hiç de danışmayan bir toplum içinde yaşıyoruz. Malesef İbadetlerini düzgün yapan ama bu gibi konularda ise insafı elden bırakan çok insanımız var.
Ama aslında ölücü dedikleri adam bu. Ölücü de değil, öldürücü. Madem yardımcı olmak istiyorsun. Adamın arabasını emsallerinin fiyatından alsana!
Ev almak istiyor. Nerede acil, nerde iflas etmiş ya da etmek üzere olan, nerde sıkışık bir adam varsa onun evini almaya çalışıyor. Zor durumda olan adam zaten evini ucuza satıyor. O eve talip olan ölücümüzde daha da öldürerek alıcı oluyor.
Motor alan, telefon alan, bisiklet alan, bilgisayar alan, araba alan, ev alan... Hangi konu olursa olsun maalesef etrafımız ölücü dolu...
Pazarlık sünnet midir?
Sünnet, ihtiyaç sahibi olan biriyle pazarlık yapmak değildir.
Bir adam gelip peygamber efendimizden yardım talebinde bulundu. Peygamber efendimiz: Evinde hiçbir şey yok mu? Adam: Bir hasır var. Onu kendimize sarıyoruz. Üstünde de oturuyoruz. Bir de su kabımız var, dedi. Peygamber efendimiz onları getir dedi. Adam getirdi. Peygamber efendimiz, bunları almak isteyen var mı diye sordu? Bir kişi, ben bir dirheme alırım dedi. Peygamber efendimiz, arttıran yok mu diye sordu? Başka biri, ben iki dirheme alırım, dedi. Peygamber efendimiz iki dirheme veren adama sattı... (Hadis devam ediyor.) Tirmizi 1218
Pazarlık sünnet de fiyat artırmak sünnet değil midir? Kaçımız acil bir ilanın tam fiyatına mal alıyoruz?
Adam gidiyor borcunu kapatmak için taksitle üç bin liralık telefon alıyor. Emsalleri de yaklaşık aynı fiyata. Sonra acil satılık diye satmaya çalışıyor. Bakıyorsunuz tekliflere bin lira, bin elli lira...
Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez. Yardıma ihtiyacı olduğu bir zamanda onu yardımsız bırakmaz. (Buhari ve Müslim hadisi)
Biz ne yapıyoruz? Onu yardımsız bırakıyoruz. Malını ucuza daha ucuza, ölü fiyatına almaya çalışıyoruz.
Müslüman ahlakı bu değildir. Müslüman, malın değerini verir. Mutaffifînler gibi davranamaz. Satarken pahalıya, alırken ölü fiyatına almaya çalışmaz. Hakkı neyse onu verir.
Murat PADAK
Şanlıurfa Diyanet Eğitim Merkezi Eğitim Görevlisi
Birçok ilanda buna benzer bir ifade var. Ayrıca kendimde birçok defa şahit oldum. Meğersem ölücüler her yerdeymiş. Araba alan kişi acil ilanlarına bakıyor. Emsallerinden iki-üç bin lira ucuz olan arabayı on bin, on beş bin daha ucuza almaya çalışıyor. Bir de kendisini şöyle teselli ediyor: Adamın acil paraya ihtiyacı var. Ben de arabayı alarak ona yardımcı olmak istiyorum.
Malesef acil satılan bir mala akbaba gibi üşüşen, değerini daha da düşüren, vicdanına hiç de danışmayan bir toplum içinde yaşıyoruz. Malesef İbadetlerini düzgün yapan ama bu gibi konularda ise insafı elden bırakan çok insanımız var.
Ama aslında ölücü dedikleri adam bu. Ölücü de değil, öldürücü. Madem yardımcı olmak istiyorsun. Adamın arabasını emsallerinin fiyatından alsana!
Ev almak istiyor. Nerede acil, nerde iflas etmiş ya da etmek üzere olan, nerde sıkışık bir adam varsa onun evini almaya çalışıyor. Zor durumda olan adam zaten evini ucuza satıyor. O eve talip olan ölücümüzde daha da öldürerek alıcı oluyor.
Motor alan, telefon alan, bisiklet alan, bilgisayar alan, araba alan, ev alan... Hangi konu olursa olsun maalesef etrafımız ölücü dolu...
Pazarlık sünnet midir?
Sünnet, ihtiyaç sahibi olan biriyle pazarlık yapmak değildir.
Bir adam gelip peygamber efendimizden yardım talebinde bulundu. Peygamber efendimiz: Evinde hiçbir şey yok mu? Adam: Bir hasır var. Onu kendimize sarıyoruz. Üstünde de oturuyoruz. Bir de su kabımız var, dedi. Peygamber efendimiz onları getir dedi. Adam getirdi. Peygamber efendimiz, bunları almak isteyen var mı diye sordu? Bir kişi, ben bir dirheme alırım dedi. Peygamber efendimiz, arttıran yok mu diye sordu? Başka biri, ben iki dirheme alırım, dedi. Peygamber efendimiz iki dirheme veren adama sattı... (Hadis devam ediyor.) Tirmizi 1218
Pazarlık sünnet de fiyat artırmak sünnet değil midir? Kaçımız acil bir ilanın tam fiyatına mal alıyoruz?
Adam gidiyor borcunu kapatmak için taksitle üç bin liralık telefon alıyor. Emsalleri de yaklaşık aynı fiyata. Sonra acil satılık diye satmaya çalışıyor. Bakıyorsunuz tekliflere bin lira, bin elli lira...
Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez. Yardıma ihtiyacı olduğu bir zamanda onu yardımsız bırakmaz. (Buhari ve Müslim hadisi)
Biz ne yapıyoruz? Onu yardımsız bırakıyoruz. Malını ucuza daha ucuza, ölü fiyatına almaya çalışıyoruz.
Müslüman ahlakı bu değildir. Müslüman, malın değerini verir. Mutaffifînler gibi davranamaz. Satarken pahalıya, alırken ölü fiyatına almaya çalışmaz. Hakkı neyse onu verir.
Murat PADAK
Şanlıurfa Diyanet Eğitim Merkezi Eğitim Görevlisi