Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

İktibas ‘Okumuş cehalet’e içeriden bir analiz

‘Okumuş cehalet’e içeriden bir analiz​

Soner Yalçın, Oda TV’deki yazısında seçim sonuçlarına gölge düşürmeye çalışan ve kitlelerini aldatan muhaliflerin manipülatif yaklaşımlarını yerin dibine soktu.​

Screenshot_2023-05-22-20-51-29-101-edit_com.android.chrome.md.jpg
HAKSÖZ HABER

Yankı odası, medya manipülasyonu ve kalabalık manipülasyonu… Kişiler, fikirlerinin yankı odasında başkaları tarafından daha kolay kabul edileceğinden genellikle burada olmaktan mutludur! Yanıltıldığını aklına bile getirmeyen çoğu kişi yankı odası “üyesi” olmaya gönüllüdür. Çoğunluğu da yüksek öğrenimlidir! Bir tür yeni kabilecilik.

Türkiye'de, yankı odalarının küratörlüğünü FETÖ-PKK ya da parti trollerinin yaptığına dikkat çeken Soner Yalçın, seçim sonuçları üzerinden üretilen algıları içeriden bir değerlendirmeye tâbi tutuyor; seçimde hezimete uğrayan muhaliflerin dezenformasyon/aldatma silahına nasıl sarıldıklarını gözler önüne seriyor.

***

Soner Yalçın / Oda TV

Medya manipülasyonu merkezleri… Yankı odasındaki okumuş cehalet


Yine başladılar:

-“Aslında Kılıçdaroğlu kazandı, Erdoğan oyları çaldı!”

Sandım ki: Erdoğan’ın yüzde 49.5 oy aldığı seçimin ikinci tura kalması “çaldılar paranoyasını” öldürür. Ne gezer, yakın arkadaşlarım bile bana soruyor, “Kılıçdaroğlu’nun yüzde 52 oy aldığı doğru mu?”

Bu tür manipülasyonlar nasıl salgın hastalık gibi yayılıyor? Bu derece kolay provokatörlere nasıl inanılıyor?

Bu seçim süreci -özellikle de okumuşların- "insani gelişme endeksinin" ne derece düşük olduğunu gösterdi. Niye böyle, açıklayayım:

Yankı odası; katılımcıların, kapalı bir sistem içinde tekrarlama yoluyla önceden var olan inançlarını güçlendiren- pekiştiren ve hiçbir şekilde karşıt fikirleri duymak istemeyen yalıtılmış ortamdır…

Yankı odaları, kendi görüşünden o kadar emindir ki; farklı argümanlara tahammül göstermez. Yanlılık esastır. Yalnızca görüşlerini destekleyen bilgileri toplar ve çelişkili buldukları veya fikirleri üzerinde olumsuz etki yapacak görüşleri dikkate almaz. Hatta düşmanlık duyar.

Tek amacı vardır; siyasi çıkarımda bulunmak.

Kişiler, fikirlerinin yankı odasında başkaları tarafından daha kolay kabul edileceğinden genellikle burada olmaktan mutludur!

Yanıltıldığını aklına bile getirmeyen çoğu kişi yankı odası “üyesi” olmaya gönüllüdür. Ki araştırmalara göre çoğunluğu yüksek öğrenimli!

Bu, yeni kabilecilik/ neotribalizmdir…

Ve Türkiye'de, yankı odalarının küratörlüğünü FETÖ-PKK ya da parti trolleri yapmaktadır.

***

Sadece yankı odası değil. Medya manipülasyonu var:

Bilgiyi eğip bükme…

Mantıksal safsatalar…

Düpedüz aldatma/dezenformasyon

İnsanları heyecanlandıracak sansasyonel konuşmalar- yazılar…

Komplo teorileri…

İstenilen sonucu yaratmak için kullanılan bu teknikler hiçbir zaman bu seçimde olduğu kadar yaygın olmadı!

Bunu yapanlar kendi özel çıkarları için kalemini eğip büken parti borazanı gazeteciler! Habercilik, partiyle ilişkilere dönüştürüldü; haber büsbütün siyasi reklam aracı oldu.

Medya manipülatörleri hakikati aramıyor. Haber yerini, tartışmanın yalnızca bir tarafını sunan salt propagandaya bıraktı.

Bu gazeteciler, psikolojik harbin paralı askerleri haline geldi.

Ah! Meslekte kişilik-karakter erozyonu bu derece yaygın değildi. Karşımızda gazeteciler yok artık, kitap pazarlamacılar var! Bir de kendini tıklanma şehvetine kaptıranlar…

Demagog gazeteciler için; insanların politik inançlarını, siyasi tutumlarını ve kültürel değerlerini etkilemek için her yol mubah. İzleyici-okuyucu kitlesini etkileyecek şöhrete uzanan hesapçı taktikçilik, “gazetecilik” diye yutturuluyor.

Peki, bu “dolandırıcılık” son dönemde yığınlar tarafından niçin kabul görüyor? Yukarıda yazdığı yankı odası kavramı bunun yanıtını veriyor!

***

Keza:

Dikkat edilmesi gereken bir kavram var: Kalabalık manipülasyonu

“Kalabalık” kelimesinin kullanılmasının sebebi, örgütsüz oluşlarını vurgulamak içindir.

Bu güruhun davranışlarını belirli bir eyleme yönlendirmek için; arzularını etkilemeye, meşgul etmeye ve kontrol etmeye dayanan tekniklerin kasıtlı olarak kullanılmasıdır. Bunun için manipülatörler kullanılır. Amaç:

Sinsi yollarla kalabalığı devreye sokmaktır. Kalabalığı manipüle etmek için, önce kalabalığın neye ihtiyacı olduğunu ve davranışlarını yöneten duygularının kavranmasıdır. “Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” veya “Kandil iktidar oldu” gibi yıkıcı ifadeler manipülatörlerin aradığıdır…

Bu seçim sürecinde en çekindiğim bu tür manipülatif sözler yüzünden halkın sokağa çıkmasıydı.

Türk halkının sağduyusu buna izin vermedi. Ama okumuş cehalet, yankı odası ve medya manipülatörlüğünü kullanarak hâlâ “çaldılar” diyor ki; bu artık psikiyatrinin ya da sosyal bilimlerin konusu değil, güvenlik sorunudur.

Bağımsız düşünme yeteneğini azaltan, hoşgörüsüzlüğü marifet sanan “beyin yıkama” tekniklerine yenik düşmemek gerek.
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar