- (Arapça: صلاة Salah), İslam'ın şartlarından biri olarak kabul edilen bir ibadet. Kur'an'da günün belli vakitlerinde abdestle birlikte duaya kalkılması ifadesi bulunur. Kur'an'a göre namaz Allah'ı anarak teslimiyetin gösterildiği bir arınma biçimi ve İbrahim'e öğretilen bir ibadet şeklidir.
bu ilki kuranda bahsi geçen üzerine anlam ifade ediyor.
biz müslümanların namaz tanımı bu .. şekil uygulama olarak kıldgımıza namaz diyoruz diğer dinlerde namaz anlamı yine aynı olasa bizim gibi tanımlamıyor ..
Namazın anlamı ibadettir aslında yani bir biçimlendirmesi yokki . bizim dinimiz geregi biz bunu ibadet haline getirdik yani peygamberimiz buyurdu
ibrahime öğretilen namaz nasıldı peki ona bakmadan önce bizim görüşümüz nedir . araştıralım .
Namaz Önemlidir!
En azından İslam’ın Sünni yorumu için Namaz ibadeti son derece önemlidir.
Öyle ki; diğer bazı ibadetler gibi, bu ibadet de Kur’an ayetleriyle sabittir.
Allah, Kur’anda pek çok ayette Müslümanlara namaz kılmalarını kesin bir dille emreder.
Bu bakımdan
“Namaz kılmak” 1400 küsur yıldır İslam’ın temel şartlarından (İslam’ın 5 şartından) birisi olarak kabul edilmiştir.
Namaz konusunda pek çok hadis de rivayet edilmiştir ama Namazın önemi ve yerine getirilmesinin gerekliliği konusunda, Peygamberin hadislerine, ulemanın icmasına ve fıkıhçıların kıyasına lüzum yoktur.
Bu konudaki ayetler son derece açık ve kesindir; kendisini Müslüman olarak tanımlayan kişi namaz kılmak zorundadır.
Peki, Kur’an’ın açık emrine rağmen namaz kılmayan bir Müslüman’ın durumu nedir?
Bu sorunun gerçek cevabını da ancak Allah bilir.
burda hem fikiriz ?
ibrahimin namazı nedir peki hemen araştıralım zaman kaybetmeden..
Rabbimiz! Ben neslimden bir kısmını, 'namazı dosdoğru kılmaları',Senin Muharrem/saygın Beytinin yanında ekinsiz bir vadiye yerleştirdim.
Rabbimiz! Sana şükretmeleri için İnsanlardan bir kısmının kalplerini onlara meylettir ve onları her türden ürünlerle rızıklandır."
Bu âyette Hz. İbrahim, zürriyetini; eşi Hacer'le küçük oğlu İsmail'i ve onların ardından gelecekleri ekinsiz bir araziye; el-Beytül-Muharrem olan Kâbe'nin yanı başına iskân ettiğini açıklıyor. El-Beytül-Muharrem'in yanı başına yerleştirmesini de
"namaz kılmaları" ifadesiyle, namaz kılmalarını sağlama amacıyla beyan ediyor.
burdaki namaz bizim şuanki haliyle ehli sünni durumdaki nazam değil.. namaz kavramsal bir kelimedeir.. şekli yoktur ibadet anlamındadır salahtr tesbihtir.
Bir zamanlar İbrahim için Kâbe'nin yerini (şöylece emirler vererek
) hazırlamıştık:
Bana hiçbir varlığı ortak koşma, evim (Kâbe'y
)i, tavaf edecekler, kıyamda duracaklar, rukûa varacaklar ve secdeye gidecekler için tertemiz kıl; maddî kirlerden ve putlardan arındır."
Yüce Allah Meryem sûresinde Hz.İbrahimi ve ondan sonra Peygamber olarak gönderilen İshak'ı, Yakûb'u, Mûsa'yı ve Harûn'u anar. Zaman yönünden geriye dönerek Ehline namazı emreden İsmaîl'i ve İdrîs'i yâd eder. Sonra da şöyle buyurur:
" Onlar Âdem'in soyundan, Nûh ile beraber gemide taşıdıklarımızdan, İbrahîm ile Yakûb'un ve hidayet verip seçkin kıldığımız kimselerin soyundan, Allah'ın nimetlerine erdirdiği elçileri idi. Onlara Rahman (olan Allah
)ın âyetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlardı. Onların ardından namazı bırakan ve şehvetlerinin peşine düşen bir nesil geldi ki, onlar da azgınlıklarının cezasını çekecekler."
burdaki rüku secde namazda kıldıgımızın adabınca olanıda değildir.
" Onları emrimizle doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namazı dosdoğru kılmayı ve zekâtı vermeyi vahyettik. Onlar yalnız Bize ibadet eden kullardı."
Nisa sûresinin 163.âyetinde Hz. Nûh'a vahyedildiği gibi Hz. Muhammed'e de vahyedildiği bildirilir. Şûra sûresinin 13.âyetinde ise Nûh'a emredilenin Hz. Muhammed'e îman edenlere şerîat kılındığı şöylece açıklanır:
" Allah, Din'den Nûh'a şerîat kıldığını sizin için de şerîat /yapılması gereken vazifeler kıldı. Aynı şeyi 'Dîni ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin' diye sana da vahyettik. İbrahîm'e. Mûsa'ya ve îsa'ya da emrettik. Fakat senin kendilerini davet ettiğin Din Müşriklere /Allah'tan başka kişi ve güçlere ilahlık yakıştıranlara ağır geldi. Allah ise ona dileyeni seçer ve kendisine yönelenleri ona iletir."
Âyette Hz. Muhammed'e Şerîat kılınanın benzerinin Nûh'a da şerîat kılındığı açıklandığına göre namazın Hz. Nûh'a ve ona îman edenlere de emredildiğini ilmî bir katiyetle kabul edebiliriz. Çünkü namaz Hz. Muhammed'e ve ona îman edenlere beş vakit olarak emredilen ibadettir.
5 vakit ! buraya dikkat bu bizim kuranı kerim yani müslümanların kılma şeklidir.
Mesela kurban kesmek vacip olundugunda buna namaz kisvesi ibadetti yakıştırıla bilir.
Neden namaz biz müslümanlara özel ? çünkü peygambere namazı Cebrail aleykiselam öğretmiştir.. diğer dinlerin namazı bizim kıldıgımızla aynı degildir bizde fiziksel bir düzene saate zamana tabi tutuyor vakitler ..
bak bu makale yazısındada ap açık bir bilgi var zaten
Kuran’da namazın kılınış şekli ile ilgili ayrıntılı bilgiye rastlamayız. Bu husus tamamen Peygamber Efendimiz’in öğretisine bırakılmıştır. Namazın her rekatı kıyam, rükû ve iki secdeden oluşur. Namazın rükünleri, vacipleri, sünnetleri gibi haller hep Peygamberimizin sünnetinden hareketle tespit edilmiştir.
kusura bakmayın benim araştırmalarım sabit bir yerden alıntı değildir birleştiririm genelde hep.
ama anlatmak istediğimi benim gibi olanlara en azından anlata bildiğimi düşünürüm
Kaynak burda direk benim aslında
araştırma birleştirme