kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 945
- Tepkime puanı
- 2,388
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Müslüman, Komşusundan Mesûldür
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel yol ne ise onunla önle. O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse bile, sanki yakın dost(un olmuş)tur.” (Fussilet, 34)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Yapacağı fenâlıklardan komşusu emniyet içinde olmayan kimse cennete giremez.” (Müslim, Îmân, 73)
Müslüman, komşusundan mes’ûldür. Bu sebeple her şeyden evvel, komşusunu rahatsız edecek davranışlardan sakınmalı, onun ufak tefek hatâ ve
sıkıntılarına katlanmalıdır. Cenâb-ı Hakk’ın sevdiği kişilerden birinin de, komşunun eziyetlerine Allah rızâsı için katlanan kimseler olduğunu
unutmamalıdır. (Ahmed, V, 176) “İnsan, ihsâna mağluptur.” Hakîkati muktezâsınca komşusuna iyilik etmeli, böylece komşusu kendisine düşmansa,
onun düşmanlığını hafifletmeli, ne dost ne düşman ise onu dostluğa yaklaştırmalı, dost ise de muhabbetini artırmalıdır.
Ayrıca kötü komşusunu ıslah edemeyen kimse, kusuru biraz da kendinde aramalıdır. Tıpkı Abdullah ibn-i Mübârek Hazretleri’nin şu nefs muhâsebesi misâlinde olduğu gibi:
O büyük Allah dostu, huysuz biriyle yolculuk yapmıştı. Seyahat sona erip ayrıldıklarında, Hazret ağlamaya başladı. Dostları, niçin ağladığını
sordular. O ince ruhlu Hak dostu, derin bir iç çekerek dedi ki:
“-O kadar yolculuğa rağmen beraberimde bulunan arkadaşımın kötü hâllerini düzeltemedim. O bîçârenin ahlâkını güzelleştiremedim. Düşünüyorum
ki; acabâ benim bir noksanlığımdan ötürü mü ona faydalı olamadım? Şayet o, benim hatâ ve kusurlarımdan dolayı istikâmete gelmediyse, yarın
(ilâhî hesap gününde) hâlim nice olur?!..” (Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Vedûd:
Dilediği kulunu çok seven, aşkı ile yanan kullarını seven, salih kullarını sevip onları rahmet ve rızasına ulaştıran ve sevilmeye en çok lâyık olan demektir.
Kısa Günün Kârı
Bütün insanların, güzel komşularla yaşamak istediğini düşünerek, evvelâ kendimiz güzel bir komşu olmalıyız. Cenâb-ı Hak, hikmet ve hakîkatlerin
tefekküründe derinleşerek, zarif, rakik ve ince ruhlu bir mü’min olabilmeyi cümlemize nasip ve müyesser eylesin. Âmîn!..
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel yol ne ise onunla önle. O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse bile, sanki yakın dost(un olmuş)tur.” (Fussilet, 34)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Yapacağı fenâlıklardan komşusu emniyet içinde olmayan kimse cennete giremez.” (Müslim, Îmân, 73)
Müslüman, komşusundan mes’ûldür. Bu sebeple her şeyden evvel, komşusunu rahatsız edecek davranışlardan sakınmalı, onun ufak tefek hatâ ve
sıkıntılarına katlanmalıdır. Cenâb-ı Hakk’ın sevdiği kişilerden birinin de, komşunun eziyetlerine Allah rızâsı için katlanan kimseler olduğunu
unutmamalıdır. (Ahmed, V, 176) “İnsan, ihsâna mağluptur.” Hakîkati muktezâsınca komşusuna iyilik etmeli, böylece komşusu kendisine düşmansa,
onun düşmanlığını hafifletmeli, ne dost ne düşman ise onu dostluğa yaklaştırmalı, dost ise de muhabbetini artırmalıdır.
Ayrıca kötü komşusunu ıslah edemeyen kimse, kusuru biraz da kendinde aramalıdır. Tıpkı Abdullah ibn-i Mübârek Hazretleri’nin şu nefs muhâsebesi misâlinde olduğu gibi:
O büyük Allah dostu, huysuz biriyle yolculuk yapmıştı. Seyahat sona erip ayrıldıklarında, Hazret ağlamaya başladı. Dostları, niçin ağladığını
sordular. O ince ruhlu Hak dostu, derin bir iç çekerek dedi ki:
“-O kadar yolculuğa rağmen beraberimde bulunan arkadaşımın kötü hâllerini düzeltemedim. O bîçârenin ahlâkını güzelleştiremedim. Düşünüyorum
ki; acabâ benim bir noksanlığımdan ötürü mü ona faydalı olamadım? Şayet o, benim hatâ ve kusurlarımdan dolayı istikâmete gelmediyse, yarın
(ilâhî hesap gününde) hâlim nice olur?!..” (Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Vedûd:
Dilediği kulunu çok seven, aşkı ile yanan kullarını seven, salih kullarını sevip onları rahmet ve rızasına ulaştıran ve sevilmeye en çok lâyık olan demektir.
Kısa Günün Kârı
Bütün insanların, güzel komşularla yaşamak istediğini düşünerek, evvelâ kendimiz güzel bir komşu olmalıyız. Cenâb-ı Hak, hikmet ve hakîkatlerin
tefekküründe derinleşerek, zarif, rakik ve ince ruhlu bir mü’min olabilmeyi cümlemize nasip ve müyesser eylesin. Âmîn!..