kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 937
- Tepkime puanı
- 2,385
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Mü’min Hoş ve Güzeldir
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel söz kökü sâbit, dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir. O ağaç Rabbinin izniyle her
zaman yemişini verir. Allah, öğüt almaları için insanlara böyle misaller verir. Kötü sözün durumu da gövdesi yerin üstünden koparılmış sâbit olmayan kötü bir ağaca benzer.” (İbrâhim, 24,25,26)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Kur’an okuyan mü’min portakal gibidir: Kokusu hoş, tadı güzeldir. Kur’an okumayan mü’min hurma gibidir: Kokusu yoktur, tadı ise
güzeldir. Kur’an okuyan münâfık fesleğen gibidir: Kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kur’an okumayan münâfık Ebû Cehil karpuzu gibidir:
Kokusu yoktur ve tadı da acıdır.” (Buhârî, Et’ime 30 Fezâilü’l-Kur’ân 17, Tevhîd 36; Müslim, Müsâfirin 243.)
Bir sahâbî Rasûlullâh (sav) Efendimiz’e:
“–Yâ Rasûlallâh! Hangi amel Allâh katında daha sevimlidir?” diye sordu. Habîb-i Ekrem Efendimiz:
“–Hâl ve mürtehil(in ameli).” cevâbını verdi. Sahâbî:
“–Peki hâl ve mürtehil kimdir?” diye sorunca Efendimiz:
“–Kur’ân’ı başından sonuna kadar okuyan ve her bitirdiğinde hemen başa dönüp yeniden başlayandır.” buyurdu. (Tirmizî, Kırâât, 11/2948)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Celil:
Azamet sahibi, celâlet ve ululuk sahibi demektir.
Kısa Günün Kârı
Kur’ân-ı Kerîm mü’minler için büyük bir hürmet ve muhabbet merkezidir. Çünkü o, bizim için bizâtihî Rabbimizin kelâmı ve aynı
zamanda “hidâyet rehberi” olması dolayısıyla Cenâb-ı Hakk’ı hatırlatır. Bu sebeple de Kur’ân, “Rabbini tanıyan ve O’na muhabbetle
yönelen” her gönülde engin bir muhabbet mevzuudur. Çünkü Muhammed ümmeti için en büyük ilâhî lutuflardan biri de Kur’ân-ı Kerîm’le şereflenmek olmuştur.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel söz kökü sâbit, dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir. O ağaç Rabbinin izniyle her
zaman yemişini verir. Allah, öğüt almaları için insanlara böyle misaller verir. Kötü sözün durumu da gövdesi yerin üstünden koparılmış sâbit olmayan kötü bir ağaca benzer.” (İbrâhim, 24,25,26)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Kur’an okuyan mü’min portakal gibidir: Kokusu hoş, tadı güzeldir. Kur’an okumayan mü’min hurma gibidir: Kokusu yoktur, tadı ise
güzeldir. Kur’an okuyan münâfık fesleğen gibidir: Kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kur’an okumayan münâfık Ebû Cehil karpuzu gibidir:
Kokusu yoktur ve tadı da acıdır.” (Buhârî, Et’ime 30 Fezâilü’l-Kur’ân 17, Tevhîd 36; Müslim, Müsâfirin 243.)
Bir sahâbî Rasûlullâh (sav) Efendimiz’e:
“–Yâ Rasûlallâh! Hangi amel Allâh katında daha sevimlidir?” diye sordu. Habîb-i Ekrem Efendimiz:
“–Hâl ve mürtehil(in ameli).” cevâbını verdi. Sahâbî:
“–Peki hâl ve mürtehil kimdir?” diye sorunca Efendimiz:
“–Kur’ân’ı başından sonuna kadar okuyan ve her bitirdiğinde hemen başa dönüp yeniden başlayandır.” buyurdu. (Tirmizî, Kırâât, 11/2948)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Celil:
Azamet sahibi, celâlet ve ululuk sahibi demektir.
Kısa Günün Kârı
Kur’ân-ı Kerîm mü’minler için büyük bir hürmet ve muhabbet merkezidir. Çünkü o, bizim için bizâtihî Rabbimizin kelâmı ve aynı
zamanda “hidâyet rehberi” olması dolayısıyla Cenâb-ı Hakk’ı hatırlatır. Bu sebeple de Kur’ân, “Rabbini tanıyan ve O’na muhabbetle
yönelen” her gönülde engin bir muhabbet mevzuudur. Çünkü Muhammed ümmeti için en büyük ilâhî lutuflardan biri de Kur’ân-ı Kerîm’le şereflenmek olmuştur.