kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Muhabbete Lâyık Bir Gülşen
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Ey iman edenler! Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmeniz
için de kadınları sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız (biliniz ki) Allah'ın hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz.” (Nisâ, 19)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Mü’minlerin îman bakımından en mükemmeli, ahlâkı en iyi olanıdır. Sizin en hayırlılarınız da, kadınlarına karşı ahlâken en hayırlı olanlarınızdır.” (Tirmizî, Radâ, 11/1162)
Hz. Peygamber (sav)’in kadınlara olan nezâketine âit şu misâl ne güzeldir:
Bir seyâhette Enceşe adlı bir hizmetçi şarkı söyleyerek develeri hızlandırdı. Hz. Peygamber (sav) de, hızlanan develer üstündeki hanımların zayıf
vücûdları incinebilir düşüncesiyle, zarîf bir teşbîhte bulunarak:
“Yâ Enceşe! Dikkat et, camlar kırılmasın!” buyurdular. (Buhârî, Edeb, 95; Ahmed, III, 117)
Hz. Peygamber (sav) diğer hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Allâh’ım! İki zayıf kimsenin, yani yetimle kadının hakkını zâyî etmekten herkesi şiddetle sakındırıyorum.” (İbn-i Mâce, Edeb, 6)
“Bir mü’min hanımına buğzetmesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.” (Müslim, Radâ’, 61)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Bâkî:
Ebedî olan, varlığının sonu olmayan demektir.
Kısa Günün Kârı
Hakîkatte kadın, buğza müstehak bir dikenlik değil, aşk ve muhabbete lâyık bir gülşendir. Ona dair sevgi de bizzat Allâh tarafından bahşedilmiştir.
İnsanlık tarihinde kadın, böylesine ilâhî bir kıymete ancak İslâm’ın yüce iklîminde nail olmuştur. İslâm’ın dışında kadına değer verdiklerini iddia eden
bütün sistemler, ona sadece vitrin malzemesi olarak kıymet vermekte, arka plânda ise kadını ancak ekonomik ve nefsânî bir meta olarak kullanıp
ezmekte ve tüketmektedir.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Ey iman edenler! Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmeniz
için de kadınları sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız (biliniz ki) Allah'ın hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz.” (Nisâ, 19)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Mü’minlerin îman bakımından en mükemmeli, ahlâkı en iyi olanıdır. Sizin en hayırlılarınız da, kadınlarına karşı ahlâken en hayırlı olanlarınızdır.” (Tirmizî, Radâ, 11/1162)
Hz. Peygamber (sav)’in kadınlara olan nezâketine âit şu misâl ne güzeldir:
Bir seyâhette Enceşe adlı bir hizmetçi şarkı söyleyerek develeri hızlandırdı. Hz. Peygamber (sav) de, hızlanan develer üstündeki hanımların zayıf
vücûdları incinebilir düşüncesiyle, zarîf bir teşbîhte bulunarak:
“Yâ Enceşe! Dikkat et, camlar kırılmasın!” buyurdular. (Buhârî, Edeb, 95; Ahmed, III, 117)
Hz. Peygamber (sav) diğer hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Allâh’ım! İki zayıf kimsenin, yani yetimle kadının hakkını zâyî etmekten herkesi şiddetle sakındırıyorum.” (İbn-i Mâce, Edeb, 6)
“Bir mü’min hanımına buğzetmesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.” (Müslim, Radâ’, 61)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Bâkî:
Ebedî olan, varlığının sonu olmayan demektir.
Kısa Günün Kârı
Hakîkatte kadın, buğza müstehak bir dikenlik değil, aşk ve muhabbete lâyık bir gülşendir. Ona dair sevgi de bizzat Allâh tarafından bahşedilmiştir.
İnsanlık tarihinde kadın, böylesine ilâhî bir kıymete ancak İslâm’ın yüce iklîminde nail olmuştur. İslâm’ın dışında kadına değer verdiklerini iddia eden
bütün sistemler, ona sadece vitrin malzemesi olarak kıymet vermekte, arka plânda ise kadını ancak ekonomik ve nefsânî bir meta olarak kullanıp
ezmekte ve tüketmektedir.