Foruma hoşgeldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Haftanın Tartışması Montrö Boğazlar Sözleşmesi Türkiyenin Yararına Mıdır?

Katılım
3 May 2020
Mesajlar
15,930
Çözümler
12
Tepkime puanı
42,621
Puanları
113
Konum
FK
Web sitesi
forumkalemi.com
Burç
Akrep
İsim
Murat
Cinsiyet
Takım
lIr3ry
Nisan Ayı ilk haftası / 2021

Tartışmamızın bu haftaki konusu Montrö Boğazlar sözleşmesi...

Hakkında Bilgi :

Montrö Boğazlar Sözleşmesi Çok taraflı sözleşmedir
Taraflar : Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Türkiye.
İmzalanma : 20 Temmuz 1936
Yer : Montrö / İsviçre
Yürürlük: 9 Kasım 1936

Sözleşmenin bugün hala tartışılan ve en önemli iki maddesini gündeme taşıyacağım ben. Siz kalan maddelerinde tartışmaya açmak isterseniz üzerine konuşuruz.

Madde 1: Bağıtlı Yüksek Taraflar, Boğazlar’da denizden geçiş ve gidiş-geliş özgürlüğü ilkesini kabul ederler ve doğrularlar.

Madde 2 : Barış zamanında, ticaret gemileri, gündüz ve gece, bayrak ve yük ne olursa olsun, aşağıdaki 3. madde hükümleri saklı kalmak üzere, hiçbir işlem (formalite) olmaksızın, Boğazlar’dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler, Boğazlar’in bir limanına uğramaksızın transit geçerlerken, Türk makamlarınca, alınması işbu Sözleşmesinin I sayılı Ek’inde öngörülen vergilerden ve harçlardan başka, bu gemilerden hiçbir vergi ya da harç alınmayacaktır.


Tartışma :

Ben şimdi. Şunu sormak istiyorum:
Türkiye için büyük kazanım ve Türkiyenin tapu senedi olarak servis edilen ve sunulan bu hazin anlaşmanın hangi maddesi Türkiyenin yararına acaba?
Anadolu için böyle bir sözleşme yapılsa, herkese geliş geçiş özgürlüğü verse ve Anadolu toprakları üzerinde onlara hak tanısa cevabımız ne olurdu?
Boğazlar Bizim topraklarımız değil mi?
Diyelim ki Fransa sözleşmeden çekiliyorum dese Fransaya ait olmayan, Fransa ile alakası bile olmayan bu Boğazlar’da ne kazanımı olabilrki çekilmekle? Türkiyenin boğazlar üzerindeki hakimiyetini Fransa ile eşdeğer görmek nasıl bir ahmaklık?
Bu sözleşme barış zamanlarında dahil herkes istediği gibi geçsin pisliğini bıraksın biz temizlerizden başka nedir?
Bizim koyacağımız kurallar ve vergiler kapsamında geçmesi gereken bizim topraklarımızda neden söz hakkını başkalarına veriyoruz?
Kazanım, ülkenin tapusu denen şey bunun neresinde?
Zaten Türkiyenin olan İstanbul ve Çanakkale boğazlarının hakimiyeti Türkiyenin iken, savaş ve barış döneminin hangi maddesi maddesi bu boğazlar üzerinde hakimiyeti tam olarak Türkiyeye veriyor?
Bu maddeler hakimiyeti tam olarak Türkiyeye vermek yerine, Türkiyenin hakimiyeti olan boğazlar üzerinde ki hakimiyetinin başka ülkeler tarafından kısıtlanmasından başka ne olabilir ki?


Aklı selim biri bana Lozanla beraber gelen bu büyük hezimeti, ülkenin ve kaynaklarının başka ülkelere peşkeş çekilmesinin nasıl bir avantajı olduğunu, bu anlaşmadan çekilmenin bize ne kaybetgireceğini anlatacak biri var mı acaba?

Tüm geçiş kurallarını koyması gereken ülke bizken, topraklar ve boğazlar bizimken başkalarının bundan sözhakkı sahibi olması acizlik ve bağımsız olmamak değil midir?

İşin garibi ne biliyormusunuz, savaş tehdidi altında olsanız bile 6. Maddeye göre siz yinede bu Boğazlar’da istediğiniz gibi hüküm süremez ve 2. Maddeye bağlı kalmak zorunda kalırsınız...

Söz sizin...
 
Son düzenleme:
Montrö antlaşmasının önemi Lozan antlaşmasında ki aleyhimize olan maddelerin lehimize çevrilmesidir. Lozan antlaşmasına maddelerine boğazların hakimiyeti 1. Dünya savaşını kazanan ülkeler de olması ve boğazların silahsızlandırılması ve barışta ve savaşta Türk devleti olarak müdahil olmamamız gerekiyor. Montrö antlaşmasına göre ise barış zamanın da Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin savaş gemisi deniz altı gemisi geçirmeden sekiz gün önce Türkiye ye rota gideceği yer dahil olmak üzere bilgi vermesi Karadeniz e kıyısı olmayan ülkülerde 15 gün içinde bilgi verecek . Savaş zamanın da Savaş gemilerinin ve deniz altıların geçişi Türkiye Cumhuriyetinin inisiyatifine bırakılmıştır. Türkiye savaşta veya savaş tehditti olduğuna karar verirse bütün geçişleri kapatabilir. Aslında bu konu ile ilgili en bilgili insanların Ekranlara çıkıp Ulusa sesleniş şekilde tane tane bu halka aktarması gerekir. Bizde işler neden böyle işlemiyor bir türlü çözemedim. Medyada sabit bir kesim var her konuda bilgisi olsun olmasın konuşup duruyorlar, konuda akademik kariyer yapmış insanlarda arka planda kalıyor. Bende yanılıyor olabilirim, o kadar çok bilgi kirliliği var ki gerçeğini bulmak gerçekten zor oluyor, çünkü bu antlaşmalar hangi koşullardan ve zorluklarda imzalandı doğru ve bilgili ağızlardan öğrenmek gerekir.
 
@giriftâr, Şu medyayı eline alan ve sürekli kanal kanal gezen kesim zaten en büyük dert ve çıkmaz. Onları oradan kovmak imkansız. Zaten medyada cahil, ne dediğini bilmeyen, kavga gürültü seven insanları çıkarıp reyting yapma peşinde. Medyadan bilgilenme gibi bir niyetim yok.

Usta benim için zaten lozan ayrı bir çıkmaz. Lozanın ikinci adamı Rıza Nur Lozanın Türkiye’yi emperyalistlere teslim etmek olduğunu deklare ettiği ve imzalamadığı için Mustafa Kemal tarafından sürgün edilmiş ve ülkeye ölene kadar birdaha dönememiştir. Sonra İsmet ve bir heyet daha Lozana tekrar yollanır ve imzalar atılır. Rıza nurun hatıratlarında an be an tüm detayları bulabilirsiniz. Lozan zaten bir teslimiyet, teslimiyetin tasdiknameside Montrö...

Diyelim ki dün savaş koşullarında bu sözleşme imzalandı, kabul edildi, tartışmaları, Ali cebesoy, kazım karabekirin itirazlarını bir yana bırakıyorum ve şunu sormak istiyorum, Türkiye bugün bu anlaşmadan çekilecek güçte, neden hala bağıl kalıyor bu antlaşmaya...
İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiği gibi bundanda çekilmeye muktedir...

Evet emperyallere bağımlı olduğumuz gerçeği var, her hükümet onlarca yönetiliyor Buda hakikat... Tüm bunlara rağmen lehimize olan ve zor şartlar altında imzalanan bu anlaşma bugün iptal edilmelidir.

Lozan ve Montrönün kökleri Skys picopt anlaşmasına dayanıyor. Açık bir paylaşım antlaşmasının kırıntısı plan bu anlaşmalara bağıl kalmak başlı başına bir sorun bana göre.

Cidden bu konuyu donanımlı aklı başında birinden okumak istiyorum.
Bu konuda yaptığım tüm okumalar neredeyse boş boş kısır döngü tartışmalardır.
 
@QasemQasem is verified member. Dr. Rıza Nur hatırladığım kadarı ile ATATÜRK ve Kadın düşmanı bir şahıstı. Atatürk ün İzmir suikastı sorumlularından. Suçlu bulunacağı bildiği için Fransa ya kaçmıştı. Eski dönem de kim düşman kim dost bilmek inan ki çok zor. Dr. Rıza Nur u bu ülke de çoğu kesim dost çoğu kesim düşman görüyor. Öyle kelimeler sarf ediliyor ve yazılıyor ki allak bulmak oluyoruz. Bu konular da aklı başın da ve donanımlı insanların konuşmalarını işlerine çomak sokmalarını istemeyenler var olduğu sürece öğrenmemiz güçleşiyor. Sevr, Lozan ve Montrö vb. antlaşmada ki gerçekleri bize öğretilmek istenildiği gibi biliyoruz ve bunun için zorlanıyoruz. Üstat bu devir de işimiz gerçekten çok zor.
 
@giriftâr, Tam aksine Mustafa kemalin yol arkadaşı, ve çok nazik ve kibar bir adamdı. Hatta denebilirki sistem içinde kadına ondan daha fazla değer veren batılı paradigma ya ondan daha bağıl kimse yoktu...
Lozanda imza atmaması Mustafa kemali ona düşman yapar, İzmir suikasti zaten başlı başına bir oyun... Rıza Nur Avrupadayken İzmir Suikasti oyunu tertip edilir ve onun alakası bile yok. Tarihe doğru yerden bakmadığımızda dostla düşmanı karıştırırız. Kazım karabekiri istiklal mahkemelerinde yargılayan da M kemaldi. Sonra onu ipten alarak bak vefam ne büyük der. Kazım karabekiri paşa;on istiklal harbi iz adlı eserini ve Ali cebesoyun paşalar kavgasını okursanız dediklerimi daha iyi anlayacaksınız.
M. Kemal istiklal mahkemeleri ile kendine muhalif planları yok etmiş bir çok katliama imza atmıştır.
Bakınız yakın tarihten ders almak gerek. Kendi ülkesinde diktatöryal rejimlerde imza atan baba Esad, Beşar Esad, saddam ve sonraki abd ye bağlı hükümet, pervez müşerref, sisi bunlar ve bölgedeki diğer despot yöneticilerin tamamı ülkelerini satmış batı adına yönetmiş ve yeniden tarih yazıcılığına girişerek kendilerini kahraman v e ülkenin kurucusu ilan etmiş, muhalif tüm sesleri ya katletmiş ya sürgün etmişlerdir.

Ben o bölgelerin tamamında bulundum. Siz beni tanımıyorsunuz, Rabia yakinen tanır bilir. Bu bölgelerin tarihini ve tüm yönetimlerini tamamını neredeyse sokak haritaların kadar bildiğimi iddia edebilirim.

Gerçekten işimiz zor.
1. Meclis konuşmaları sadece halka ve incelemeye açılsa bu ülkede kargaşa hakim olur. Tarihe redmi açıdan resmi tarih üzerinden bakmıyorum ben hocam. Resmi tarih ile bakarsak herkes vatan haini sadece yeni rejimden yana tavır alanlar vatanperver.
Bugün AKP nasıl milli olmayanı hain ilan ediyorsa, CHP Atatürkçü olmayanı dışarıda kökü olanlar olarak yaftalıyorsa resmi tarihte bundan ibaret...

Oysa bu ülkenin vatandaşı bir bütün. Bu coğrafyanın halkı bir. Dımeşkten tutun, bağdada, isfehandan turun, tiflise kadar bu halk bir. Ayrı dini, ayrı dünya görüşü, ayrı ideolojisinde olsa hepsinin kaderi bir.
Bunu öğrenene kadar daha çok ezilecez... Dah çok kullanılacak ve daha çok öleceğiz...
Ben İstanbulu hint alt kıtasında farklı tutmuyorum... Benim için hepsi vatannn.
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

  • Geniş / Dar görünüm

    Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Izgara görünümlü forum listesi

    Forum listesindeki düzeni ızgara yada sıradan listeleme tarzındaki yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Resimli ızgara modu

    Izgara forum listesinde resimleri açıp/kapatabileceğiniz yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Kenar çubuğunu kapat

    Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

    Sabit kenar çubuğu

    Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

    Köşe kıvrımlarını kapat

    Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

  • Zevkini yansıtan renk kombinasyonunu seç
    Arkaplan resimleri
    Renk geçişli arkaplanlar
Geri