Moğolistan’da keşfedilen 2.100 yıllık toplu mezar, Han-Hun Savaşlarında infaz edilen askerlerin kalıntılarını ortaya çıkardı. Bulgular, dönemin karanlık savaş ritüellerini gözler önüne seriyor.
Moğolistan’ın güneyinde gün yüzüne çıkartılan 2.100 yıllık bir toplu mezarda, Han-Hun Savaşlarında yer alan Han savaşçılarının kalıntıları bulundu.
Genetik analizler, mezardaki iskeletlerin MÖ 206 – MS 220 tarihleri arasında Çin’de hüküm süren Han Hanedanlığı’na ait askerler olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, bu keşfin Han savaşçılarının yaşamı ve savaş sonrası maruz kaldıkları uygulamalar hakkında önemli bilgiler sunduğunu belirtiyor.
Rusya Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü’nden araştırmacı Alexey Kovalev, Journal of Archaeological Science dergisinde yayımlanan çalışmayla ilgili yaptığı açıklamada, “Lime lime edilerek infaz edilmek, en utanç verici idam biçimiydi. Düşmanlar, bu yöntemi kullanarak kişilerin ruhlarının yeniden doğmasını engellemek istiyordu,” ifadelerini kullandı.
Bulgular, Han askerlerinin göçebe Hun konfederasyonu savaşçıları tarafından idam edilip parçalara ayrıldığını ve bu yöntemin bir savaş geleneği olabileceğini gösteriyor.
Moğolistan’daki Bayanbulag Kalesi’ndeki Mezar İncelendi
Araştırmacılar, Bayanbulag arkeolojik alanındaki toplu mezarda bulunan 24 tam ve kısmi iskelet üzerinde çalışmalar yürüttü. MÖ 104 yılında Han İmparatorluğu tarafından Hun saldırılarına karşı inşa edilen bu kale, Çin Seddi’nin kuzeyinde stratejik bir savunma noktası olarak kullanıldı. Yapılan genetik ve izotop analizleri, mezardaki bireylerin kuzey Çin ve şimdiki Han halkıyla genetik benzerlikler taşıdığını gösterdi.
Mezarda bulunan 17 kafatasının tamamının yetişkin erkeklere ait olduğu belirlendi. Çoğu iskeletin kılıçla kesilerek parçalandığı, bazılarının kafalarının gövdelerinden ayrıldığı tespit edildi. En az iki kişinin ise diz çökmüş pozisyonda gömüldüğü keşfedildi. Stronsiyum izotop analizi, bu askerlerin Moğolistan’daki Bayanbulag bölgesine sonradan geldiğini ve savaşta aktif rol aldığını ortaya koydu.
Han-Hun Savaşları Tarihte Önemli Bir Yer Tutuyor
Han-Hun Savaşları, MÖ 133 – MS 89 yılları arasında Çin medeniyeti ile göçebe Hun İmparatorluğu arasında gerçekleşti. Çinliler, Hun akınlarına karşı kuzey sınırlarına çeşitli tahkimatlar inşa etti ve bu yapılar daha sonra Çin Seddi’nin bir parçası hâline geldi. Ancak bu çalışma Han askerlerinin düşman tarafından öldürülüp toplu hâlde gömüldüğü ilk mezar olma özelliğini taşıyor.
Kovalev, mezardaki insan kalıntılarının belirli bir düzen içinde defnedildiğini ve ölen askerlerin parçalanmış bedenlerinin toplandığını ifade etti:
“Çin inançlarına göre ölünün ruhunun huzur bulabilmesi için bedenin eksiksiz şekilde gömülmesi gerekir. Bu askerleri gömenler, onların ahirette rahat etmesini sağlamak istemiş olabilir.”
Ancak bazı askerler tam olarak gömülemedi. Bir kişinin kafatasının bulunamaması, Hun savaşçıları tarafından zafer nişanesi olarak alındığını düşündürüyor.
Hong Kong Üniversitesi’nden biyoarkeolog Michael Rivera, araştırmanın tarihî, genetik, arkeolojik ve izotop analizlerini birleştirmesi açısından etkileyici olduğunu belirtti ve şöyle konuştu:
“Bu mezardaki bireyler, Kuzeydoğu Asya’nın farklı bölgelerinden gelen ve bu savaşın farklı taraflarını temsil eden askerlerdi.”
Araştırmacılar, Bayanbulag toplu mezarının daha iyi anlaşılması için çalışmalarını sürdürüyor. Kovalev açıklamalarını, “Bu dönemde sıradan insanlar nasıl gömülüyordu, elimizde kesin bilgiler yok. Bu mezar, ilk kez böyle bir ritüelin ayrıntılı bir şekilde incelenmesini sağlıyor,” sözleriyle noktaladı.
Kaynak:

Moğolistan’ın güneyinde gün yüzüne çıkartılan 2.100 yıllık bir toplu mezarda, Han-Hun Savaşlarında yer alan Han savaşçılarının kalıntıları bulundu.
Genetik analizler, mezardaki iskeletlerin MÖ 206 – MS 220 tarihleri arasında Çin’de hüküm süren Han Hanedanlığı’na ait askerler olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, bu keşfin Han savaşçılarının yaşamı ve savaş sonrası maruz kaldıkları uygulamalar hakkında önemli bilgiler sunduğunu belirtiyor.
Rusya Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü’nden araştırmacı Alexey Kovalev, Journal of Archaeological Science dergisinde yayımlanan çalışmayla ilgili yaptığı açıklamada, “Lime lime edilerek infaz edilmek, en utanç verici idam biçimiydi. Düşmanlar, bu yöntemi kullanarak kişilerin ruhlarının yeniden doğmasını engellemek istiyordu,” ifadelerini kullandı.
Bulgular, Han askerlerinin göçebe Hun konfederasyonu savaşçıları tarafından idam edilip parçalara ayrıldığını ve bu yöntemin bir savaş geleneği olabileceğini gösteriyor.
Moğolistan’daki Bayanbulag Kalesi’ndeki Mezar İncelendi
Araştırmacılar, Bayanbulag arkeolojik alanındaki toplu mezarda bulunan 24 tam ve kısmi iskelet üzerinde çalışmalar yürüttü. MÖ 104 yılında Han İmparatorluğu tarafından Hun saldırılarına karşı inşa edilen bu kale, Çin Seddi’nin kuzeyinde stratejik bir savunma noktası olarak kullanıldı. Yapılan genetik ve izotop analizleri, mezardaki bireylerin kuzey Çin ve şimdiki Han halkıyla genetik benzerlikler taşıdığını gösterdi.

Mezarda bulunan 17 kafatasının tamamının yetişkin erkeklere ait olduğu belirlendi. Çoğu iskeletin kılıçla kesilerek parçalandığı, bazılarının kafalarının gövdelerinden ayrıldığı tespit edildi. En az iki kişinin ise diz çökmüş pozisyonda gömüldüğü keşfedildi. Stronsiyum izotop analizi, bu askerlerin Moğolistan’daki Bayanbulag bölgesine sonradan geldiğini ve savaşta aktif rol aldığını ortaya koydu.
Han-Hun Savaşları Tarihte Önemli Bir Yer Tutuyor
Han-Hun Savaşları, MÖ 133 – MS 89 yılları arasında Çin medeniyeti ile göçebe Hun İmparatorluğu arasında gerçekleşti. Çinliler, Hun akınlarına karşı kuzey sınırlarına çeşitli tahkimatlar inşa etti ve bu yapılar daha sonra Çin Seddi’nin bir parçası hâline geldi. Ancak bu çalışma Han askerlerinin düşman tarafından öldürülüp toplu hâlde gömüldüğü ilk mezar olma özelliğini taşıyor.
Kovalev, mezardaki insan kalıntılarının belirli bir düzen içinde defnedildiğini ve ölen askerlerin parçalanmış bedenlerinin toplandığını ifade etti:
“Çin inançlarına göre ölünün ruhunun huzur bulabilmesi için bedenin eksiksiz şekilde gömülmesi gerekir. Bu askerleri gömenler, onların ahirette rahat etmesini sağlamak istemiş olabilir.”

Ancak bazı askerler tam olarak gömülemedi. Bir kişinin kafatasının bulunamaması, Hun savaşçıları tarafından zafer nişanesi olarak alındığını düşündürüyor.
Hong Kong Üniversitesi’nden biyoarkeolog Michael Rivera, araştırmanın tarihî, genetik, arkeolojik ve izotop analizlerini birleştirmesi açısından etkileyici olduğunu belirtti ve şöyle konuştu:
“Bu mezardaki bireyler, Kuzeydoğu Asya’nın farklı bölgelerinden gelen ve bu savaşın farklı taraflarını temsil eden askerlerdi.”
Araştırmacılar, Bayanbulag toplu mezarının daha iyi anlaşılması için çalışmalarını sürdürüyor. Kovalev açıklamalarını, “Bu dönemde sıradan insanlar nasıl gömülüyordu, elimizde kesin bilgiler yok. Bu mezar, ilk kez böyle bir ritüelin ayrıntılı bir şekilde incelenmesini sağlıyor,” sözleriyle noktaladı.
Kaynak:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.