Mısır’daki piramitlerde keşfedilen iskeletler, inşa sürecine dair bilinenleri ve işçi sınıfının rolünü yeniden tartışmaya açıyor.
Mısır piramitleri yüzyıllardır firavunların anıt mezarları olarak bilinse de, yeni keşfedilen iskeletler bu anlatıyı değiştirebilir. Arkeologlar, piramitlerin içinde ve çevresinde bulunan insan kalıntılarının yalnızca soylulara değil, aynı zamanda inşaat sürecinde çalışan işçilere de ait olabileceğini düşünüyor.
Leiden Üniversitesi’nden arkeolog Prof. Dr. Sarah Schrader liderliğindeki araştırma ekibi, modern Sudan sınırları içerisinde yer alan Tombos arkeolojik alanında on yılı aşkın süredir yürüttükleri kazı çalışmalarında çarpıcı bulgulara ulaştı. Ekip, bölgede en az beş kerpiç piramidin varlığını tespit etti ve yapılarda çeşitli insan kalıntıları ile çömlekler buldu.
Araştırmacılar, iskeletler üzerinde yaptıkları detaylı incelemede kas, tendon ve ligamentlerin kemiğe bağlandığı noktalardaki izleri analiz etti. Analizler, bazı iskeletlerin fiziksel aktivite düzeyi düşük bireylere ait olduğunu gösterirken, diğerlerinin yaşamları boyunca yoğun fiziksel aktiviteye maruz kaldıklarını ortaya koydu.
Mısır Piramitlerinde Sınıf Ayrımının İzleri
Journal of Anthropological Archaeology’de yayımlanan çalışma, geleneksel Mısır bilimi varsayımlarını sorgulayan önemli sonuçlar ortaya koyuyor. Araştırma ekibi piramitlerin sadece seçkinlerin değil, aynı zamanda düşük statülü ancak ağır işçilik yapan personelin de mezarı olabileceğini öne sürüyor.
Antik Mısır’ın yaklaşık 3.500 yıl önce kontrolü altında tuttuğu bölgede bulunan Tombos yerleşimi, dönemin önemli bir sömürge merkezi konumundaydı. Bölge nüfusunun çoğunlukla memurlar, profesyoneller, zanaatkarlar ve katipler gibi meslek gruplarından oluştuğu düşünülüyor.
Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri, 21. Hanedanlık döneminin altıncı firavunu Siamun’a ait olan en büyük piramit kompleksinde ortaya çıktı. Büyük bir şapel avlusuna sahip olan ve cenaze törenleriyle ilgili kil konilerle süslenmiş bu yapıda, farklı sosyal sınıflara ait olduğu düşünülen iskeletler bir arada bulundu.
Mısır Piramitlerindeki Yeni Keşifler
Bilim insanları seçkinlerin ve alt sınıfların bir arada gömülmesinin ardındaki nedenleri araştırırken ilginç bir teoriye ulaştı. Buna göre işçilerin efendileriyle birlikte gömülmesinin nedeni, ölen işçilerin ahiret yaşamında da efendilerine hizmet etmeye devam edeceği inancı olabilir.
İngiltere’den Mısır bilimci Aidan Dodson, yüksek fiziksel aktivite gösteren iskeletlerin, statülerini korumak için egzersiz yapan soylulara ait olabileceğini öne sürdü. Ancak Prof. Schrader diğer arkeolojik alanlardaki bulguların seçkinler ve alt sınıflar arasında belirgin aktivite farklılıkları gösterdiğini belirterek bu açıklamaya şüpheyle yaklaşıyor.
Araştırma ekibi insan kurbanı gibi daha karanlık teorileri de değerlendirdi ancak Tombos’un Mısır kontrolüne geçtiği dönemde böyle bir uygulamaya dair hiçbir kanıt bulunmadığını vurguluyor.
Yeni bulgular piramitlerin yalnızca seçkinlere özgü mezarlar olmadığını, aksine farklı sosyal sınıflardan insanların bir arada gömülebildiği daha karmaşık yapılar olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar devam eden kazılar ve biyomoleküler analizlerle geçmişe dair yorumlarımızın tamamen değişebileceğini belirtiyor.
Mısır’la özdeşleşen piramitlerin yanı sıra, modern Sudan sınırları içerisinde yer alan antik Kuş Krallığı’nda da yaklaşık 80 piramit inşa edildiği biliniyor. Bu da piramit geleneğinin sanılandan çok daha geniş bir coğrafyaya yayıldığını ve farklı sosyal yapıları barındırdığını gösteriyor.
Kaynak:

Mısır piramitleri yüzyıllardır firavunların anıt mezarları olarak bilinse de, yeni keşfedilen iskeletler bu anlatıyı değiştirebilir. Arkeologlar, piramitlerin içinde ve çevresinde bulunan insan kalıntılarının yalnızca soylulara değil, aynı zamanda inşaat sürecinde çalışan işçilere de ait olabileceğini düşünüyor.
Leiden Üniversitesi’nden arkeolog Prof. Dr. Sarah Schrader liderliğindeki araştırma ekibi, modern Sudan sınırları içerisinde yer alan Tombos arkeolojik alanında on yılı aşkın süredir yürüttükleri kazı çalışmalarında çarpıcı bulgulara ulaştı. Ekip, bölgede en az beş kerpiç piramidin varlığını tespit etti ve yapılarda çeşitli insan kalıntıları ile çömlekler buldu.
Araştırmacılar, iskeletler üzerinde yaptıkları detaylı incelemede kas, tendon ve ligamentlerin kemiğe bağlandığı noktalardaki izleri analiz etti. Analizler, bazı iskeletlerin fiziksel aktivite düzeyi düşük bireylere ait olduğunu gösterirken, diğerlerinin yaşamları boyunca yoğun fiziksel aktiviteye maruz kaldıklarını ortaya koydu.
Mısır Piramitlerinde Sınıf Ayrımının İzleri

Journal of Anthropological Archaeology’de yayımlanan çalışma, geleneksel Mısır bilimi varsayımlarını sorgulayan önemli sonuçlar ortaya koyuyor. Araştırma ekibi piramitlerin sadece seçkinlerin değil, aynı zamanda düşük statülü ancak ağır işçilik yapan personelin de mezarı olabileceğini öne sürüyor.
Antik Mısır’ın yaklaşık 3.500 yıl önce kontrolü altında tuttuğu bölgede bulunan Tombos yerleşimi, dönemin önemli bir sömürge merkezi konumundaydı. Bölge nüfusunun çoğunlukla memurlar, profesyoneller, zanaatkarlar ve katipler gibi meslek gruplarından oluştuğu düşünülüyor.
Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri, 21. Hanedanlık döneminin altıncı firavunu Siamun’a ait olan en büyük piramit kompleksinde ortaya çıktı. Büyük bir şapel avlusuna sahip olan ve cenaze törenleriyle ilgili kil konilerle süslenmiş bu yapıda, farklı sosyal sınıflara ait olduğu düşünülen iskeletler bir arada bulundu.

Mısır Piramitlerindeki Yeni Keşifler
Bilim insanları seçkinlerin ve alt sınıfların bir arada gömülmesinin ardındaki nedenleri araştırırken ilginç bir teoriye ulaştı. Buna göre işçilerin efendileriyle birlikte gömülmesinin nedeni, ölen işçilerin ahiret yaşamında da efendilerine hizmet etmeye devam edeceği inancı olabilir.
İngiltere’den Mısır bilimci Aidan Dodson, yüksek fiziksel aktivite gösteren iskeletlerin, statülerini korumak için egzersiz yapan soylulara ait olabileceğini öne sürdü. Ancak Prof. Schrader diğer arkeolojik alanlardaki bulguların seçkinler ve alt sınıflar arasında belirgin aktivite farklılıkları gösterdiğini belirterek bu açıklamaya şüpheyle yaklaşıyor.
Araştırma ekibi insan kurbanı gibi daha karanlık teorileri de değerlendirdi ancak Tombos’un Mısır kontrolüne geçtiği dönemde böyle bir uygulamaya dair hiçbir kanıt bulunmadığını vurguluyor.

Yeni bulgular piramitlerin yalnızca seçkinlere özgü mezarlar olmadığını, aksine farklı sosyal sınıflardan insanların bir arada gömülebildiği daha karmaşık yapılar olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar devam eden kazılar ve biyomoleküler analizlerle geçmişe dair yorumlarımızın tamamen değişebileceğini belirtiyor.
Mısır’la özdeşleşen piramitlerin yanı sıra, modern Sudan sınırları içerisinde yer alan antik Kuş Krallığı’nda da yaklaşık 80 piramit inşa edildiği biliniyor. Bu da piramit geleneğinin sanılandan çok daha geniş bir coğrafyaya yayıldığını ve farklı sosyal yapıları barındırdığını gösteriyor.
Kaynak:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.