kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Melekler Ordusu | ||
|
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Ümmetime ağır gelmeyecek olsaydı, hiçbir seriyyeden geri kalmaz, hepsine katılırdım. Allâh yolunda şehîd olmak, sonra diriltilmek tekrar şehîd olmak yine
diriltilip tekrar şehîd olmak isterdim.” (Buhârî, Îman, 26; Müslim, İmâre, 103, 107)
Huvaytıb bin Abdüluzza der ki:
“Ben Bedir’de müşriklerle birlikte bulunmuş, ibret verici şeyler müşâhede etmiş ve melekleri görmüştüm. Onlar gökle yer arasında Kureyşlileri öldürüyor, esir
ediyorlardı. O zaman kendi kendime; Bu zât (Peygamber Efendimiz) muhakkak Allâh tarafından korunuyor! dedim. Gördüğüm şeylerden hiç kimseye
bahsetmedim.” (Hâkim, III, 562/6084)
Ebû Dâvûd el-Mâzinî şöyle der:
“Bedir gününde, müşriklerden bir adamı vurup öldüreyim diye tâkip ettim. Kılıcım daha ona dokunmadan başının yere düştüğünü gördüm! Anladım ki onu
benden başkası (yâni bir melek) öldürdü!” (Ahmed, V, 450)
Kısa Günün Kârı
Bedir Gazvesi, aynı zamanda İslâm ve îmânın varoluş mücâdelesi olması sebebiyle de, bu ilk büyük cihâda iştirâk eden ashâb-ı güzîn, müslümanların en
fazîletlileri olma şerefine nâil oldular. Hak Teâlâ, bu savaşta melekler ordusunu da seferber etti. Bedir’deki ulvî heyecan şerâresine iştirâk eden melekler de
diğer meleklere göre daha büyük bir izzet kazandılar.