Haftanın Tartışması Liyakatsiz yöneticiler sorunu. (1 Görüntüleyen)

  • Kullanıcı Qasem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • - Haftanın tartışması
Liyakatsiz yöneticiler bulundukları alanlarda ne gibi sonuçların ortaya çıkmasına neden olur?

Atama yaparken yada birilerine iş teslim edilirken liyakat nekadar önemli?

Sosyal, siyasal ve iktisadi alandaki sorunların temeli liyakatsizlik mi?
 
Sen tut konuyla ilgili donanımsal örnekler ver.. yanlış olduğunu anlat. Yöneticiye sunumunu sun. Ama o zaten daha önce zaten karar verdiği işe yaramayan yarasa dahi uzun vadeli olmayan planlarını uygulasın. Sende şöyle bir durumla karşılaş. "Onu bunu bilmem benim dediğim gibi.." daha da kötüsü tepki görmeleri gerekirken tam tersi bana dokunmayan yılan bin yaşasın kafasıyla çalışmaya devam eden insanlar sana küçümseyici bakışlar atsın. "Ben demiştim." Sözleri havada uçuşsun
Esaretin bedeli filminde çok sevdiğim bir replik var.

'Bu duvarlar tuhaftır.İlk önce nefret edersin.Sonra alışırsın.Zaman geçtikce dayandığın tek şey olurlar.Kurumsallaşmak budur.' (Red)

Bulunduğun yerde bu durumlardan nefret edebilirsin hatta şikayet edebilirsin.. Peki sonra sende kurumsallaşarak aynısını yapıyorsun.
 
@Zoe, çünkü o alanla alakalı donanımlı olmayan, işin ehli olmayan, adam kayırma ve torpille iş başına gelmiş bir yönetici...
Siyasal yapılar iktidarı devralınca liyakate göre değil, kadrolaşma yönelik adımlar atar ve sende bunun sonucunu yaşamışsın. Maalesef bu sorun hayatın her alanında var. Boğuluyoruz, bunaldık bunlarla mücadeleden...
 
Liyakatsiz yöneticiler bulundukları alanlarda ne gibi sonuçların ortaya çıkmasına neden olur?

Atama yaparken yada birilerine iş teslim edilirken liyakat nekadar önemli?

Sosyal, siyasal ve iktisadi alandaki sorunların temeli liyakatsizlik mi?
Hayatı insana bir nevi cehennem haline getiren şey hadsizlik. Liyakat bahsini de bunun içine almakta sorun yok. İnsanın bir sınır dahilinde yaşaması, bunu bir terbiye haline getirmesi.. İş hayatında, aile hayatında, sair ilişkilerde sınır denen kavramın içini boşaltmadan, sınırın silinmemesi adına tekrar tekrar elinde bir kalem, çizgileri tazelemek gerek.
İnsan için 'yasal' varlık demek çok yanlış değil bana kalırsa. Yasa bilmek, yasaya bağlı şekilde yaşayabilmek.. Kanun maddeleri ya da ceza hukuku kitapçığının ezberi değil, 'namus'u çiğnemeyecek bir tutum.
Gerek toplumun gerek insan tekinin onurunu korumak adına namus/yasa/sınır bilincine sahip insan tipini nasıl yaratacağız? Kamusal alanda eşit dağıtılması lazım olan artı değeri nasıl üretip bunu hangi kanalla insana ulaştıracağız? Liyakati esas alan bir düşünce biçimini nasıl bir modelle kuracağız? Çok şey yazılıp çizilmiş, son yıllarda eksikliği hissedilen her şeyde olduğu gibi bu konu da neredeyse her gün bir köşe yazısında yazılıyor, her masada konuşuluyor. Ama serzenişler de hamasi sözler gibi kendini tekrar eder oldu. Bunun felsefi bir altyapısı var mı? Varsa sistemli bir halde pratikte karşılığı niye yok? Oy nenem! Yine canımız sıkıldı.
 
İşin Ehlinden çıkması ,Hakedilmeyen makam ve mevkilere hakedilmeyen (Adamcilik,partizanlık) kişilerin getirilmesi ,getirildiği makama verildiği makama ihanetdir ,torpille gelenler ,hak edenin hakkına girmektir ,Emeğe zulümdür ,

Siyasi makamlara ,kurumsal mevkilere getirilenleri aslinda ülkemizde sıradan bir hale geldi ,
Aslında baştan sona en üst makamdan en alt makama kadar koltukların saglamlastirilmasi demektir ,burda liyakat aranmaz , Konuyu başka bir noktada irdelemek lazım buda sağlık sektörüdür,

Yarım Hekim candan eder ,Sözü bu mevkilerde insanlığa en büyük ihanetdir ,Düşünelim uzman olmayan birinin Doç,olarak atanması, bölüm başkanı olması gibi ,yanlış bir teşhis candan ederken ,bu cana kıymak degilmidir ,buna vesile olan buna ortak degilmidir.
 
Burada en önemli kavram devlet kavramıdır. Devleti meydana getiren unsurlar bir bütünüyle halktır halk işlerini görsün kendilerini bir düzenle yönetsin diye içlerinden seçtiklerini belli bir sistemle kendilerini yönetmeye davet eder.

Felsefi olarak baktığımızda Aristoteles devlet yönetimini ortak çıkar, adalet, erdem ve liyakat olmak üzere dört ölçüte dayandırır.. Liyakatin olmadığı bir devlette sosyal hayat ekonomi ve siyasal hayat çöker.

Haliyle liyakatın uygulanması ve bu anlayışın yerleşmesi için ilk önce devlet başkanlığından en alttaki çalışana varıncaya kadar, yapacağı işle ilgili yetkin bilgi, beceri ve donanım olması gerekmektedir.

Eğer bu sağlanmaz ise ne kadar çaba harcarsanız harcayın sistem çürür. Çünkü liyakat her iş sahasında her alanda temel esastır.

Maalesef ülkemizde işler adamcılıkla hal edilir. İşin ehline torpil işlemez. Bir yerde torpil iş görüyorsa bilin ki o kişi ehil değil gaspçıdır.
 
Felsefeye değinirsek Farabiden bahsetmez isek olmaz.

Farabi, yöneten ile halkın ilişkisini insan vücudundaki yönetici organlarına benzetir.
Farabi’ye göre bu organ kalptir. O’na göre kalp nasıl diğer organlara göre daha mükemmel yani organların en mükemmeli ise toplumu yöneten de diğerlerine göre daha mükemmel yani onların en mükemmelidir. Öyle ki toplum yöneticisi liyakatlı olmaz ise bu mükemmelliğe erişebilmesi pek mümkün gözükmüyor.
Öyle ki kalp önce kanla kendini besler daha sonra diğer organlara dağıtır. Kendini geliştirmeyen likayakttan uzak bir yönetici nasıl yönetici adını alır?
 
Burada en önemli kavram devlet kavramıdır. Devleti meydana getiren unsurlar bir bütünüyle halktır halk işlerini görsün kendilerini bir düzenle yönetsin diye içlerinden seçtiklerini belli bir sistemle kendilerini yönetmeye davet eder.

Felsefi olarak baktığımızda Aristoteles devlet yönetimini ortak çıkar, adalet, erdem ve liyakat olmak üzere dört ölçüte dayandırır.. Liyakatin olmadığı bir devlette sosyal hayat ekonomi ve siyasal hayat çöker.

Haliyle liyakatın uygulanması ve bu anlayışın yerleşmesi için ilk önce devlet başkanlığından en alttaki çalışana varıncaya kadar, yapacağı işle ilgili yetkin bilgi, beceri ve donanım olması gerekmektedir.

Eğer bu sağlanmaz ise ne kadar çaba harcarsanız harcayın sistem çürür. Çünkü liyakat her iş sahasında her alanda temel esastır.

Maalesef ülkemizde işler adamcılıkla hal edilir. İşin ehline torpil işlemez. Bir yerde torpil iş görüyorsa bilin ki o kişi ehil değil gaspçıdır.
Devlet kavramı teorik düzeyde tartışılır bir konu olmaktan çıktı. Şu anda fazlasıyla kutsal. Kutsal olana dair eleştirel düşünme ya da kutsalın yapıp etmelerine itiraz da pek mümkün olmuyor. (Yine içinde olduğumuz yer için söylüyorum.) Elbette bu kutsallık bir vitrin kutsallığı. Her türlü erdemle süslenen bir vitrin. Olmadığını bildiğimiz ama varmış gibi yaptığımız oyun parkı gibi.
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri