Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Tarih Kuruluş ve Fetih Destanı'ndan

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Yıldönümüne Armağan... / KURULUŞ VE FETİH DESTANI'ndan



EYLEM
FATİH



Yaşını düşündüm yaşımdan utandım



Başını düşündüm başımdan
utandım
SULTAN MURAD'IN ÖLÜMÜ
Edirne'de
Bir ulu çınar ağacı gibi
Kendi gölgesinde oldu
Ve batan güneşe gömüldü
Sultan Murad Han
Saltanatsız bir saltanat bıraktı
Yüzü veliler gibi nurlu ve aktı
Gülbânk çekildi
salâ verildi
tekbir alindi
Şehzade Mehmed'e haber salındı
Ve çünkim
Taht padişahsız olmaz
Meydan kalabalık kalabalıktı
Balkanlardan esen poyraz
Yumuşak ve ilikti
Edirne ovasında




Şehzade Mehmed duydu kim pederi vefat etmiştir.
İçine keder düştü, başına kuşku üştü, ol dem gözlerinden
yaşlar boşandı, olayı duyurdu, kılıç kuşandı, ata bindi
"Benimle olanlar arkamdan gele" buyurdu.
Öyle bir silkinişle çıktılar ki yola

Ve sankim arkalarında toprak
Dalgalanan bir ekin tarlasıydı
Ve dağ
ve yokuş
ve iniş
ve deniz
Ve böylece
ufuklar daraldı boşaldı
Dağlar ses verdi dağlara
dedi sendeniz
Köprüler ırmaklar geçildi
Ve Sultan Mehmed fecir sökmeden
Edirne'ye girdi
Meydan mahşer misali kalabalık
Kişneyen atların nefeslerinde hâlâ
Köpürüyordu Manisa'dan aldıkları soluk
Ne dal kımıldıyordu ne yaprak
Bulut olduğu yerde durdu
Ağaçlar nefes almaya korkuyordu
Bir tas gibi sessizdi ortalık
Genç Padişah attan indi
ve sordu
Lalam Halil Pasa kandedir imdi
İhtiyar vezir
kıyâm etti
diz çöktü
bas koydu
Havada korku ve sevincin ağırlığı
Genç Padişah buyurdu
makamına gel
Ol dem
bütün gözler doldu
Ve ihtiyar vezir doğruldu
daha Genç daha dinç
bütün gözlerde ışıldıyordu
ordu ordu sevinç
Ve böylece Sultan Murad oğlu Mehmed Han
Yirmibir yaşında tahta oturdu



RUMELİ HİSARININ YAPILIŞI



Çalışan işçiler arasından
Kuru ve kartal burunlu bir Genç
Kireçli ellerini silkerek
Doğruluverdi şöyle
İsçiye benzerdi
işçi değildi
İsçiydi
isçiye benzemezdi
Dedi ki dedi
Git efendine söyle
Bu Padişah
Bildiği padişahlara hiç benzemez
Bizim kılıcımızın yettiği yere
Varamaz cedlerinizin umudu bile
Bu yer
benim yerim
bu su benim suyum
Ve dahi bu dolaylarda
Yabanin yeli bile
olmadan buyruğumuz
Esemez kendi bildiğine
Elciye zeval olmaz
Yoksa boynunun üstünde duran su kelle
Yürüyüp gidemezdi seninle
Beliii
elciye zevâl olmaz haydi hoşça var
Selâmım götür efendine
Duyduğunu
duyduğun bildiğin gibi ilet
Ve zira kim
Bizim gadaba bile vaktimiz kıt
Gösterip Kireçli ellerini
Görürsüz
İşimiz kati acele



HAZIRLIK
KARAR



Edirne'de



Otağ-i Humâyun'de meşveret var
Ayaktadır Sultan Murad oğlu Mehemmed Han
Sağında Molla Gürâni pür vekâr
Solunda Akşemseddin duahan
Vezirler beyler paşalar
Gerilmiş bir yay gibi huzurunda
Edirne'de
bahar aylarından Nisan
Bir çocuk sevinciyle koşar tarlalarda
çıplak ayaklı
ak donlu
Akbıyık Sultan
Bir şeyler söyleşir anınla
kertenkeleler

... Ve Akşemseddin etti
Baktı Hünkârın yüzüne
Gördü kim âyetler ışıl ışıldı
Ve arkasında dururdu
ordu ordu
kalabalık

Gördü kim gün ağardı



Gördü kim ağaran günün ötesinde
Süd beyaz ordular vardı
ve uğulduyordu ortalık
göklere dek

Akşemseddin kelâma ağaz etti



Dedi kim
sultanim
gerektir cenk
Bu kuşku niye
Resûl'un emri sende kasti sendedir
Müyesserdir bu erle bu serdara
fethi Konstantiniyye
Başın çevirdi Hünkâr
hocası Molla Gürâni'ye
Padişahlar hocası
söze yetti
Ağır Ağır kelâma ağaz etti.
Dedi kim beliii
Şeyhin kerameti var
mahal kalmadı şekke
Bir savaş türküsü mırıldanır gibi
döküldü dudaklarından:

İNNAFETAHNALEKE



Genç Padişah
Bir derin nefes aldı
Ulular ulusu Akşemseddin
Kemikli elleriyle tel tel
sakalını sıvazladı

Akıbet Sultan Mehemmed, Şeyhin sözüne itibar etti



Ve feth için revan olundu yola



Haberler salındı sağa ve sola
bütün bir âlem-i İslâm
Hadis-i Nebevi'ye
Uyarak etti kıyâm

BUYUK NAMAZ



... Ve aylardan yedi Nisandı
gün cuma
vakit kuşluk
Bir insan ormaniyle dalgalandı boşluk
Yüz binlerin alnı secdede
İnsan değil sanki bunlar
bir canlı tekbirdi
Toprak çıldırdı sevincinden
Eyüp sahrası din değiştirdi
Gülbânk tekbir davul kudüm
Bir cezbede İklim-i Rum
Ehli tevhid'e uyup gitti
İnsan bedenleri duvar duvar
saf saf
Secdeye kapanan yüzleri bir bir
Sanki melekler eyliyordu tavaf
Bir namaz kilindi ki o gün
bildiğiniz namaz değil
Bir niyâz edildi ki o gün
bildiğiniz niyaz değil
Bir tekbir çekildi ki yıkıldı gök kubbesi
Varna'dan Niğbolu'dan karıştı şehitlerin sesi
kıyâm
Rükû
Secde
Allahu Ekber sadâsiyle yer gök geldi vecde
İnanç dalgaları akıyordu çeşmelerden
oluk oluk
Bir anda bir ateş rüzgârı oldu kalabalık

Akşemseddin



hutbesin tamam etti
erenlerim

Genç Padişah söze yetti



şahbazlarım
Bir anda tas gibi dondu ortalık
Ve elin kaldırdı göklere
Ve basın surlara cevirdi
Bu hem dua
hem emirdi
Akşemseddin
ak elleriyle sıvazladı
omuzlarını Padisah'ın
Huzurunda kıyâm durdu
Ve tuttu ellerini
söyle buyurdu
Padişahım
şahbazlarım
Bilesiz
bu tekbir
bildiğiniz tekbir değil
........
Kalmasın ülkende tek yoksul
tek aç
Olmasın kulların kula muhtaç
Şeriatın
şeriatların en güzeli
Girdiğin her ülkede
toprağı ayıran çit
Ve sınıflar silinmeli
Yeryüzünde hasrederek senin adin
Senin adaletin bilinmeli
Sen hem işçi hem hükümdar
Berhudar ol
berhudar ol
berhudar
Senin bayrağın gök olsun
senin bayrağın ateş
Senin bayrağın altında
batmasın güneş
Ve senin gölgende
Kamu mezhepler dinler
Korunsun haşre dek
Ayrı dillerle göklere kalkan eller
Elin ak
yüzün ak
isin ak
Gölgenin düştüğü yerde
bölüşülmez toprak
Sen hem isçi hem hükümdar
berhudar ol
berhudar ol
berhudar
Bu namaz değil bir seferdi
Hakikatte
Bizans o gün çöküverdi.

KUSATMA HAZIRLIGI



Akşamdı, bulutlara vuran kızıllık Liküs deresinde (Bayrampaşa deresi) toplanan şehit kanlarına karışmıştı. Göz kızıllığı altında surlar sanki ateşten bir duvardı. Akşemseddin, Genç Padişah'ın yüzüne Baktı. Gözleri çakmak çakmaktı, yüzünde bir bulut kızıllığı vardı.
günün doğduğu yerde, gece gibi karanlık bir bulut göğe doğru ağdı. Bizanı doğudan ve batıdan iki gece sardı. Ömrü su iki gece arasında dalgalanan kızıllıktaydı.
Ve güneş gördüklerini
Bir daha görmemek üzere battı
Yarin değişecekti devran
Alaca karanlıkta
Bir masal tanrısını andırıyordu
Sultan Murat oğlu Mehemmed Han
Bir derin sukût oldu
Ve bir yıldız kaydı
Akşemseddin
günleri bir bir saydı
Dedi ki
mayıs yirmi dokuz
gün salı
vakit fecir
Düşecek burçlar hisarlar bir bir
Avlarlar Kapısında büyük cenk olacak
Ve Bizans
İmân-i Muhammed'le yoğrulacak

... Ve çadırına çekildi. Şeyhin bu tebşiri bütün orduya duyuruldu. Harman harman ateş yakıldı. Tekbir salındı, davul calindi, oklar atıldı. Askerler, dervişler, beyler yerlerinde duramaz oldular. Sultan Mehemmed Han, beyaz bir Türkmen atinin üstünde bütün kapıları dolaştı. Asker, Padişahın görünce çılgına dondu, surlar alkışla yıkandı. Yiğit Padişahlarının uğruna ölmiye can attılar.



Sultanim, efendim, emirim



Yirmi iki yaşında cihangirim
Önümde tek sen ol yeter
Uğrunda bin kerre öleyim
emir ver
dediler. Ve padişahı sevince boğdular.

FERMAN



... Ve fecir sökmek üzeredir
dalgalandı birden insan denizi
çepçevre bütün surda
gün çözüldü yay gerildi
Otağ-i Humâyun'dan ferman verildi
gök tanık, yer tanık olsun
Bilinsin haşre dek
nasıl can verildi
İnsanlar
-ölüme rağmen-
kendi cesetlerini çiniyerek
Surlara saldırdılar akın akın
Belli ki
Bir büyük olay vardı fecre yakın
Gece
bir kara bulut ve gök gurultusu vardı
Ayasofya kubbelerini
dört bir yandan
şehit oymakları sardı
böylece
Bizans'ın üstünde kol kol
ölüler dövüştüler
Surlar ve hisarlar yıkılmadan önce
Ve sanki
onların dudaklarındaki
son söz
Allâhu ekber
Karanlığa çarparak bulutlaştı
Ve sonra
Bir yıldırım kasırgası oldu
çenber çenber
Deniz dayanamadı taştı
yıldırım çekildi
bulut dağıldı
Ufuk aklaştı aklaştı
Başladı son hücum kasırgası
ordular yaklaştı
yaklaştı
Sura tırmanan Yiğit râyet oldu
atıldı, vuruldu, kalktı yürüdü
Toprağa düştü âyet oldu

Askerlerinin en yiğiti en genci



Yirmi iki yaşında sultan
altında beyaz Türkmen ati
Bir elinde gürz bir elinde kalkan
atıldı safların ilk katına
Bakışlarında rüzgârlanıyordu
en büyük inan
Ardında yirmi bin yeniçeri
Gülbânk çeker, pala tutar elleri
Bunu görür nasıl dayanır insan
Nitekim şehitler bir bir
kalktı mezarlarından
Giyindiler kendi bedenlerini
Kıyametsiz haşroldu
Irmaklar gibi aktılar
bir bir ardından
Evrene bir yeni düzen neşroldu
Kösemen bir dervişin aydınlığını
Alıp götürdü fecre erenler yığını

KAPILARDA



Fecir sökmek üzredir
ha soktu ha sökecek
Kapılarda Başladı bir ulu cenk
Potea Kapısında
Cübbü Ali
çalarak def ve kudüm
İki bin derviş ile etti hücum
cümleten şehit oldu
Allah'a şükür ki unutuldu
Bizi bilmiş olsalardı eğer
toprak kudururdu

Fecir sökmek üzredir



ha soktu ha sökecek
Kapılarda Başladı bir ulu cenk
Orea Kapısında
Germeyanoğlu Kâmikâr
uç bin yiğitle hücuma kalktı
Ecel onlara etmedi kâr
cümleten şehit ordu
Kendi kanlarıyla kefenlenip
Kendi kanlarıyla yıkandılar
Allah'a şükür
Allah'a şükür ki unutuldu
Bizi bilmiş olsalardı eğer
Toprak kudurur
kudururdu
Fecir sökmek üzeredir
ha soktu ha sökecek
Liküs vâdisinde Başladı bir ulu cenk
Ne kelâma sigar ne merâma
ULUBATLI HASAN adli Yiğit kişi
Allah'ın adin andı
ve sonra
şehit harmanlarının üstünden
sura tırmandı
Ard arda uç kerre şehit oldu
Kâr etmedi ne tas, ne gülle, ne ateş
Kanının kızıllığı vursun diye evrene
Doğmadı o gün güneş

Ve iste böyle öldüler



Kendi kanlarıyla kefenleyip
kendi kanlarıyla gömüldüler

Fecir sökmek üzeredir



soktu
gedikler yerle bir oldu

Ve Bizans ebediyyen çöktü



Destanımız ne bir masal
ne âyettir
İnsanlar inanınca böyle yasar
böyle olur
"Küffara kıyamettir." (*)




* "küffara kıyamettir" ebced hesabıyla İstanbul'un hicri fetih tarihidir. 857 yılını gösterir.
Şiir, İşaret Yayınları tarafından 2 cilt halinde neşredilen "Fatih'ten Günümüze sairlerin Gözüyle İstanbul" isimli derleme kitabından alınmıştır. Shf. 821-834.



Cahit Tanyol
 

AsyA

Forum Kalemi
Öylesine...
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
14,495
Çözümler
1
Tepkime puanı
38,692
Puanları
113
Destanımız ne bir masal
ne âyettir
İnsanlar inanınca böyle yasar
böyle olur
"Küffara kıyamettir." (*

Ecdadimiz destanlar yazmis. Rabbim bizede bugun destanlar yazmayi nasip etsin :)

Muhterem aslinda seni ecdadi anlatırken dinlemeyi isterdim:) 1.90 boyla (Hamza misali demisti ya bir arkadas), ecdad ihtişamını da görürdük :)
 

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,914
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
Ecdadimiz destanlar yazmis. Rabbim bizede bugun destanlar yazmayi nasip etsin :)

Muhterem aslinda seni ecdadi anlatırken dinlemeyi isterdim:) 1.90 boyla (Hamza misali demisti ya bir arkadas), ecdad ihtişamını da görürdük :)
Değerli muhterem :)

Ben aciz günahkar cahilin haddine bile değil :)

aciz günahkar ihtişam ne haddime..

Rabbim iki cihanda razı olsun İnşallah :)
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar