kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Kul Hakkı | ||
|
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Şüphesiz ki ümmetimin müflisi şu kimsedir: Kıyâmet günü namaz, oruç ve zekât sevâbıyla gelir. Fakat şuna sövdüğü, buna zinâ isnâd edip iftirâda bulunduğu,
şunun malını yediği, bunun kanını döktüğü ve şunu dövdüğü için iyiliklerinin sevâbı şuna buna verilir. Üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak
sâhiplerinin günahları kendisine yükletilir ve neticede cehenneme atılır.” (Müslim, Birr, 59; Tirmizî, Kıyâmet, 2; Ahmed, II, 303, 324, 372)
Kul hakkı yemenin, âhiretteki acıklı âkıbetini haber veren Allah Rasûlü (sav) şöyle buyurmuştur:
“Bir kısım insanlar, Allâh’ın mülkünden haksız bir sûrette mal elde etmeye girişirler. Hâlbuki bu, kıyâmet günü onlara bir ateştir, başka bir şey değil.” (Buhârî, Humus, 7)
“Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, nâmusu veya malıyla ilgili bir zulüm varsa, altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyâmet günü gelmeden evvel, o kimseyle
helâlleşsin. Yoksa kendisinin sâlih amelleri varsa, yaptığı zulüm miktârınca sevaplarından alınır, (hak sâhibine verilir.) Şayet iyilikleri yoksa, zulüm yaptığı
kardeşinin günahlarından alınarak onun üzerine yükletilir.” (Buhârî, Mezâlim 10, Rikâk 48)
Kısa Günün Kârı
İnsanın hayatta hak ve hukûkuna en fazla titizlik göstermesi gerekenler ise, en yakınlarından başlayarak anne-babası, âilesi, hısım-akrabâsı, konu-komşusu,
beşerî münâsebetlerde bulunduğu herkes, hattâ kendisiyle bir şekilde ilgisi bulunan bütün mahlûkattır.