Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Kütüphaneli Evler ve Çocuk Gelişiminin Pozitif İlişkisi

AsyA

Forum Kalemi
Öylesine...
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
14,282
Çözümler
1
Tepkime puanı
37,958
Puanları
113
Kütüphaneli Evler ve Çocuk Gelişiminin Pozitif İlişkisi


Ekli dosyayı görüntüle 4605


Evet, kütüphaneli evlerden bahsediyoruz..Kütühaneli evden kastın 10-15 kitaptan oluşmadığını gösteren bir veri var. Bu veri, Nordik ülkelerden geliyor. Yani İskandinavya ülkeleri olan Danimarka, Norveç, İzlanda, İsveç ve Finlandiya..

Norveçlilerin % 14’ünün ve İsveçlilerin % 13’ünün evlerinde 500’den fazla kitap var.


Kütüphanedeki Kitap Sayısı Önemli mi?
Bu noktada değinmek istediğim bir durum var. Kitap okumanın sadece sayısal değerindeki başarının, az sayıda bir insan grubu üzerinde yapılan çalışmaya göre tanımlanıp tanımlanamayacağından emin olmasam da rahatsız hissettiğimden emin olduğum bir şey var:

Sosyal medyada yüzlerce kitap okuyormuş gibi yapanlar.

Kitap konusunda araştırmada iyi şekilde yer alamamış olsak da kitapsal bazda etkili paylaşımlarımız var sosyal medyada. Bizim de hashtag kahve, kitap, beeenn, entelektüellik başlıklı 500 tane fotoğrafımız var ne olmuş..

Bir de korona döneminde ayrıca moda olan, koca kütüphanelerin önünde fotoğraf çekilen sayısız yetişkinimiz var. Dikkatli bakınca, bir kısmının gerçek bir araştırmacı-okuyucu-donanım sahibi olduğu, bir kısmının da arkasındaki kitapların çoğuna elini sürmediği anlaşılan, alt metinlerde ve alt bilinçlerde saygı görmekten başka amacı olmayan egolu PR yetişkinleri olduğu görülebilir.

Dolayısıyla bu noktada günümüz insanlarını oldukça samimiyetsiz bulmaktan kurtulamıyorum.

Bunun özgünlük sorunu kadar, “özgürlük” sorunu da olduğunu düşünüyorum. Bir bağımlılıkla, insanların birbirini taklit ettiğini hissediyorum istemsizce.

Özellikle aşık olduğum kitap okuma aktivitesinin bile kolektif bir “yeni fetiş” unsuruna dönüştürülmesinden rahatsızım.

“30 günde nasıl mı 90 kitap okudum? İşte sırları: ..”

Bu paylaşımlar öyle arttı ki, herkes kitap kurdu imiş meğer..

“Bill Gates çok kitap okuyor.”
“Çok zenginler kitap okuyarak başardı.”

Yetersiz vurgular..Bu pazarlamalar, can yoldaşlarım kitaplar konusunda kendimi sorgulamaya başlamama sebep oldu.



Okuduğum bir cümleyi bile günlerce düşündüğüm oluyor bazen. Her düşündüğümde farklı bir çıkarım yaptığım da.

Bir günde üç kitap okumam mümkün olmuyor bu yüzden. Bu skorları başarı ile özdeşleştirmekte şüpheliyim. Entelektüel kaygı ile ezber yapmayı yani entelektüel istifçiliği kriptomneziye (özgünlük yanılsamasına) benzetiyorum.


Ekli dosyayı görüntüle 4606

Kütüphane’nin Çocuk Gelişimine Katkısı

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) yayımladığı bir habere göre, kütüphaneli evlerin çocukların gelişimine katkı sağladığı düşünülüyor.

Öyle ki, hiç kitap okumadan üniversite mezunu olan bir bireyle, kitap okuma alışkanlığı olan lise mezunu bir insan arasında çok da farklılık olmadığı belirtiliyor.

Yani sadece lise düzeyinde bir eğitim alan çocuklar yetişkin olduklarında okuryazarlıkta, sayısal ve teknolojik becerilerde sadece birkaç kitapla büyüyen üniversite mezunları yeterli olabiliyor.

Çünkü öğrenme yanlısı bir evde büyümenin, ömür boyu bilgi arayışına yol açtığı savunuluyor.

En az 80 kitabı olan bir evde büyüyen bir çocuğun yetişkinlikte okuryazarlığının ve aritmetik becerilerinin daha fazla olduğunun; bir ev kütüphanesinin okuma ve matematik becerilerini, bir kolejden daha fazla teşvik edebileceğinin belirtildiği makalede 31 toplum ele alındı.

Makalenin yazarları, 2011-2015 yılları arasında 160.000 yetişkini inceledi ve evlerinde 80+ kitaba sahip olanların daha yüksek işlevli olduğunu tespit etti.


Bununla birlikte, İskandinav aileleri en geniş koleksiyona sahip: Norveçlilerin% 14’ü ve İsveçlilerin% 13’ünün evlerinde 500’den fazla kitap var.


Sadece az sayıda ülkede evlerde ortalama 80’den az kitap var: Şili, Yunanistan, İtalya, Singapur ve Türkiye.

Benim aklıma Singapur’da evdeki kitap sayısı az ise neden yukarıda bahsedilen göstergelerde bu kadar başarılılar sorusu geldi.

Çalışma bu noktada dijital okuma oranlarının da yükselişe geçtiğini belirtiyor. Yani çalışmadaki 160 bin insanın niteliklerine göre genel bir çıkarım yapsak da, tüm insanları ve ülkeleri salt evlerindeki kitap sayısına göre kategorize edemeyiz.

Ama maalesef konuyu buradan yakalayıp zorlama bir denemeyle Türkiye adına olumlu bir çıkarım yapamıyorum.

Çünkü önceden şurada Türkiye’de sosyal medya bağımlılığına değinmiştim: Sosyal Medyada Linç Kültürü ve Sosyo Ekonomik Statü

Yani evet kitap okumuyoruz çünkü makale okuyoruz, Ar-Ge ile uğraşıyoruz vs gibi çıkarımlara sığınamıyorum. Yaptığımız tek şey, tüm gün sosyal medyada takılmak gibi..
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar