Puan
113
Çözümler
12
- Katılım
- 3 May 2020
- Mesajlar
- 16,694
- Çözümler
- 12
- Tepkime puanı
- 44,960
- Puan
- 113
- Konum
- FK
- Web sitesi
- forumkalemi.com
Küba ve Uruguay'ın COVID-19 ile Mücadele Başarısının Sırrı: Komşuları Hala Salgınla Boğuşuren, Bu 2 Ülke Salgını Nasıl Alt Ediyor?
Amerika Birleşik Devletleri ve Brezilya ve diğer Amerika kıtası ülkelerinde koronavirüs vakaları artarken, bazı Amerika ülkelerinin virüsü frenlemek ve ölümleri sınırlandırmak için bir takım stratejiler geliştirdiği görülüyor.
29 Haziran itibariyle, Amerika’da, dünya verilerinin de yarısına tekabül eden, 5 milyondan fazla teyit edilmiş COVID-19 vakası ve yaklaşık 250.000 COVID-19’a bağlı ölüm kayıtlara geçmiştir. 9 Haziran'da, Birleşik Amerikan Sağlık Örgütü (PAHO) müdürü Carissa Etienne, koronavirüsün birçok ülkede katlanarak yayılacağı uyarısında bulunmuştu.
Fakat birkaç ülkede manzara oldukça farklı. Florida International Üniversitesi’nden Michael Bustamante’ye göre 11.3 milyon insanın yaşadığı bir ada olan Küba, salgını yönetme başarısı konusunda beklenmedik bir örnek. Şöyle diyor:
Buna rağmen Küba, 1 Temmuz 2020 itibariyle sadece 2348 teyit edilmiş vaka ve COVID-19’a bağlı 86 ölüm bildirmiştir.
Küba'nın Başarısının Sırrı
Küba, sağlık sistemi materyallerindeki eksiklerini, dünyada hasta başına düşen en yüksek doktor oranı olan 1000 hastaya 8.19 personel oranıyla telafi etmektedir. Karşılaştırmak gerekirse: Brezilya’da bu oran, 1000 hastaya karşılık 2.15 doktor ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ise 1000 hastaya karşılık 2.6 doktordur.
İlk vaka rapor edilmeden önce, Küba devleti, doktor, hemşire ve tıp öğrencilerinden oluşan ekipleri, kapı kapı dolaşarak, solunum yetmezliği semptomlarını tespit etmek ve vatandaşlarını salgına dair bilgilendirmek üzere sevk etti. Bu ekipler, şüpheli COVID-19 vakalarını, devlet kontrolündeki karantina merkezlerine göndermekle kalmayıp; son dönemdeki tüm temaslarını da takip etti. Sao Paulo Eyalet Üniversitesi’nden Amilcar Perez-Riverol şöyle diyor:
Uruguay’da ise salgını önlemek için Küba gibi bir otoriter devlet sistemi yoktur. Uruguay’ın ayrıca, kayıtlara geçmiş bir milyondan fazla vaka ile Güney Amerika’nın en yoğun salgın bölgesi olan Brezilya’yla da oldukça işlek bir kara sınırı mevcut.
Buna rağmen, 1 Temmuz itibariyle Uruguay sadece 936 vaka ve 27 COVID-19’a bağlı ölüm bildirmiştir. Brezilya’nın bir milyon kişide 6370 vaka ve 285 COVID-19’a bağlı ölüm oranıyla kıyaslandığında, Uruguay’da bu oran, bir milyon kişide 936 vaka ve 7 COVID-19’a bağlı ölüm olarak karşımıza çıkmaktadır.
Uruguay’da, belki de şaşırtıcı bir şekilde, zorunlu karantina uygulamasına dahi gidilmemiştir. 13 Mayıs tarihinde ülkenin ilk COVID-19 vakası onaylandığında, başkan Luis Lacalle Pou sınırları ve okulları kapatıp, sosyal aktiviteleri durdurmakla yetindi. Pou ayrıca, halkın, mümkünse kendilerini tecrit etmelerini öneren “gönüllü karantina” uygulamasını ilan etti.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Uruguay temsilcisi Giovanni Escalante, Uruguay hükümetinin halktan, kendi kendisini tecrit etmelerini istemesinin gerekmediğini, zira halkın gönüllü olarak bunu yaptığını söylüyor.
Küba ve Uruguay'dan Öğreneceklerimiz
Küba gibi Uruguay da erkenden harekete geçti. Escalante’ye göre, Uruguay hükümeti, Dünya Sağlık Örgütü’nden en iyi test uygulanış yöntemleri ve bir takım eğitimler için yardım talep etti. Ayrıca test laboratuvarı sayısını 25 kat arttırırken, kendi bilim insanlarını tecrübe edinmeleri için Brezilya’ya yolladı.
Uruguay, her yeni COVID-19 vakası başına 162 test gerçekleştirerek, Güney Amerika’daki ülkeler arasında, test uygulama konusunda en yüksek oranı elde etmiştir. Escalante şöyle diyor:
- Editör : Qasem
- Yazar : Luke Taylor
- Forumkalemi
Amerika Birleşik Devletleri ve Brezilya ve diğer Amerika kıtası ülkelerinde koronavirüs vakaları artarken, bazı Amerika ülkelerinin virüsü frenlemek ve ölümleri sınırlandırmak için bir takım stratejiler geliştirdiği görülüyor.
29 Haziran itibariyle, Amerika’da, dünya verilerinin de yarısına tekabül eden, 5 milyondan fazla teyit edilmiş COVID-19 vakası ve yaklaşık 250.000 COVID-19’a bağlı ölüm kayıtlara geçmiştir. 9 Haziran'da, Birleşik Amerikan Sağlık Örgütü (PAHO) müdürü Carissa Etienne, koronavirüsün birçok ülkede katlanarak yayılacağı uyarısında bulunmuştu.
Fakat birkaç ülkede manzara oldukça farklı. Florida International Üniversitesi’nden Michael Bustamante’ye göre 11.3 milyon insanın yaşadığı bir ada olan Küba, salgını yönetme başarısı konusunda beklenmedik bir örnek. Şöyle diyor:
Amerika kıtalarının en yaşlı nüfusuna sahip olan Küba'nın giderek yaşlanan bir nüfus profiline sahip olması, İtalya’dan 11 Mart’ta gelen ilk COVID-19 vakasıyla birlikte, Küba'nın salgından çok sert bir şekilde etkileneceği yönünde bir endişeye yol açmıştı.Devlet tarafından dağıtılan ürünler için oluşan uzun kuyruklar, sosyal mesafelendirme ve bireysel izolasyonu zorlaştırabiliyor. Dahası, ülkenin sağlık sistemi, bir bütün olarak Küba ekonomisinin karakteristiği olan kıtlık ve maddi eksikliklerden muzdarip.
Buna rağmen Küba, 1 Temmuz 2020 itibariyle sadece 2348 teyit edilmiş vaka ve COVID-19’a bağlı 86 ölüm bildirmiştir.
Küba'nın Başarısının Sırrı
Küba, sağlık sistemi materyallerindeki eksiklerini, dünyada hasta başına düşen en yüksek doktor oranı olan 1000 hastaya 8.19 personel oranıyla telafi etmektedir. Karşılaştırmak gerekirse: Brezilya’da bu oran, 1000 hastaya karşılık 2.15 doktor ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ise 1000 hastaya karşılık 2.6 doktordur.
İlk vaka rapor edilmeden önce, Küba devleti, doktor, hemşire ve tıp öğrencilerinden oluşan ekipleri, kapı kapı dolaşarak, solunum yetmezliği semptomlarını tespit etmek ve vatandaşlarını salgına dair bilgilendirmek üzere sevk etti. Bu ekipler, şüpheli COVID-19 vakalarını, devlet kontrolündeki karantina merkezlerine göndermekle kalmayıp; son dönemdeki tüm temaslarını da takip etti. Sao Paulo Eyalet Üniversitesi’nden Amilcar Perez-Riverol şöyle diyor:
Uruguay ÖrneğiGerçekten güçlü bir ilk sağlık müdahale sistemi, salgını kontrol etmede önemli bir etken olmuştur. Devlet, bu konuda erken hareket ettiği için, tebriği hak ediyor. İlk vaka tespit edilmeden iki ay önce, tüm sağlık sistemini, tanılamaya uygun hale gelecek şekilde hazırladılar.
Uruguay’da ise salgını önlemek için Küba gibi bir otoriter devlet sistemi yoktur. Uruguay’ın ayrıca, kayıtlara geçmiş bir milyondan fazla vaka ile Güney Amerika’nın en yoğun salgın bölgesi olan Brezilya’yla da oldukça işlek bir kara sınırı mevcut.
Buna rağmen, 1 Temmuz itibariyle Uruguay sadece 936 vaka ve 27 COVID-19’a bağlı ölüm bildirmiştir. Brezilya’nın bir milyon kişide 6370 vaka ve 285 COVID-19’a bağlı ölüm oranıyla kıyaslandığında, Uruguay’da bu oran, bir milyon kişide 936 vaka ve 7 COVID-19’a bağlı ölüm olarak karşımıza çıkmaktadır.
Uruguay’da, belki de şaşırtıcı bir şekilde, zorunlu karantina uygulamasına dahi gidilmemiştir. 13 Mayıs tarihinde ülkenin ilk COVID-19 vakası onaylandığında, başkan Luis Lacalle Pou sınırları ve okulları kapatıp, sosyal aktiviteleri durdurmakla yetindi. Pou ayrıca, halkın, mümkünse kendilerini tecrit etmelerini öneren “gönüllü karantina” uygulamasını ilan etti.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Uruguay temsilcisi Giovanni Escalante, Uruguay hükümetinin halktan, kendi kendisini tecrit etmelerini istemesinin gerekmediğini, zira halkın gönüllü olarak bunu yaptığını söylüyor.
Küba ve Uruguay'dan Öğreneceklerimiz
Küba gibi Uruguay da erkenden harekete geçti. Escalante’ye göre, Uruguay hükümeti, Dünya Sağlık Örgütü’nden en iyi test uygulanış yöntemleri ve bir takım eğitimler için yardım talep etti. Ayrıca test laboratuvarı sayısını 25 kat arttırırken, kendi bilim insanlarını tecrübe edinmeleri için Brezilya’ya yolladı.
Uruguay, her yeni COVID-19 vakası başına 162 test gerçekleştirerek, Güney Amerika’daki ülkeler arasında, test uygulama konusunda en yüksek oranı elde etmiştir. Escalante şöyle diyor:
Halk ile açık bir iletişim kanalı kurmanın ötesinde, bu ülkelerin COVID-19 başarısından çıkarılması gereken dersler vardır. Çok iyi bir iletişim stratejisi takip ettiler ve çok net bir mesajları vardı.