Yorum/Analiz Kızılay ticari müessese mantığı ile mi yönetiliyor?

Deprem günlerinde Kızılay ile AHBAP Derneği arasında yaşandığı ortaya çıkan ve belirli medya çevrelerinde yankı bulan akla ziyan çadır ticareti hafta sonu gündemine damgasını vurdu.​

Depremin başından bu yana ve çoğu zaman da yalanlarla gündem üretmeye, hükümete bağlı muhafazakar kuruluşların yanı sıra sahada canla başla çalışan İslami kuruluşların yardım faaliyetlerini çarpıtmaya çalışan bir kesimin varlığı malum. Nitekim çeşitli yalanları ifşa edilen bu cenahın bir süredir sesi soluğu çıkmıyor gibiydi ki yaşanan son hadise bunu bozdu. Bir süredir dillendirecek yalan bulamayan cenah Kızılay ile AHBAP Derneği arasında yaşandığı ortaya çıkan çadır ticaretini son derece kullanışlı bir malzeme olarak algılamış olacak ki şimdi tüm kara propaganda üslerinde bunu gündemleştiriyor.

Önce Cumhuriyet yazarlarından Murat Ağırel, sosyal medyadan düğmeye basarak Kızılay’ın, depremin üçüncü gününde AHBAP Derneği’ne 46 milyon lira karşılığında çadır sattığı iddiasını ortaya attı. Sonra aynı kulvarda yayın yapan medya organları gaz vererek meseleyi gündemde tuttu. Akabinde AHBAP Derneği’nin konuyla alakalı açıklama yaparak ticareti teyit etmesi öteden beri kotarılmaya çalışılan “hükümetin beceriksizliği” ve bu cümleden olarak “Kızılay’ın yetersizliği” söylemini yeniden servis etmeye yetti de arttı bile.

AHBAP’ın yaptığı açıklamada "Arkadaşlarımız, Kızılay’ın iştirakinde olan Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş ile görüşme gerçekleştirdiler. Ellerinde 2050 adet olduğunu öğrendiğimiz çadırların sözleşmesini hemen yaptık ve ertesi sabah 2050 tane çadırı deprem bölgesine gönderdik" denildi. Ek olarak Haluk Levent yaptığı açıklamada “Ve Kızılay yetkilileri bana ‘bu toplanan paralarla hammadde ve kumaş satın alınıp tekrar Çadır üretilip vatandaşa ücretsiz olarak dağıtılıyor’ dediler.” ifadesini kullandı.

Mal bulmuş mağribi misali meselenin üzerine atlayan malum çevreler boş durur muydu hiç? Daha konu soğumadan meseleyi köpürtmek lazımdı ki Murat Ağırel tekrar topu aldı. Ağırel bu kez Cumhuriyet TV canlı yayınında meseleye ilişkin yeni açıklamalarda bulundu. Ağırel, Kızılay'ın sadece AHBAP'a değil Türkiye Eczacılar Birliği'ne de çadır sattığını söyledi.

Oluşan gündem ve tepkiler üzerine haliyle Kızılay’dan da açıklama gecikmedi.

İddialar ve tepkiler üzerine konuyla alakalı bir açıklama yapan Kızılay'ın Genel Başkanı Kerem Kınık, "AHBAP ile Kızılay'ın işbirliği ahlaki, akılcı ve yasaldır. Aksini iddia eden ya meseleyi anlamamış ya da kötü niyetlidir" dedi. Uzun açıklamasında Kınık’ın bazı tepkilerinin anlaşılabilir nedenleri olsa da böyle bir süreçte AHBAP veya başka bir kuruluşa çadır satılmasının bu derece savunulup sahiplenilmesi garip doğrusu. Bizatihi en yetkili ağızdan sahiplenilen bu akla zarar ticaret karşısında “Kızılay ticari müessese mantığı ile mi yönetiliyor?” diye sormamak elde değil. Malum cenahta iyi niyet aramak zaten beyhude ama Kızılay’ın böyle bir süreçte bu tarz işlerle gündeme gelmesi iyi mi oldu ki bu ticaret bu derece savunuluyor? Bu derece savunmacı ve sahiplenici bir dille yapılan açıklamasıyla Kızılay şimdi oluşan tepkiyi bastırmış, kendini temize mi çıkarmış oldu?


Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık'ın Twitter üzerinden yaptığı açıklama:

"Türkiye Kızılay Cemiyetinin bir iştirakidir ve 12 ay kesintisiz üretim yapan dünyanın sayılı afet çadırı üreticilerinden biridir. Öncelikle Kızılayın TAMP çerçevesinde belirlenen asgari çadır stok seviyesini garanti eder. Ayrıca,

-Barınma hizmet kümesi sorumlusu olan AFAD’ın kendisinden tedarik etmek için sipariş verdiği sayıda çadırı istenilen zamanda imal eder

-Sağlık Bakanlığı, MSB gibi kamu kuruluşlarının ve Birleşmiş Milletler ve diğer Uluslararası kuruluşların taleplerini üretir.

-Satışlardan elde ettiği gelirleri Kızılay’a aktarır, Kızılay da Afetler için gerekli olan Çadır ve sair insani yardım malzemelerini ürettirerek depolar ve ihtiyaç anında vatandaşlarımıza ücretsiz dağıtır.

AHBAP Derneği de Kızılayın yurt dışı bir kuruluş için ürettiği logosuz 2050 çadırı afetin ilk günlerinde @KizilayCadir’dan maliyetine tedarik ederek AFAD’ın gösterdiği yere sevkedip depremzedelerin hizmetine sunmuştur.

Kızılay Çadır&Tekstil AŞ’de @Ahbap derneğinden aldığı kaynağı çadır hammadde tedariği için ayırmış ve üretilecek çadırları da Kızılay aracılığı ile ücretsiz olarak depremzedelerin istifadesi için planlamıştır.

Kızılay Çadır&Tekstil AŞ gerek günlük~1000 çadır imali gerekse ithalat ve yurtiçi fason imalat ile AFAD’a barınma desteği vermeye devam etmektedir @Ahbap ve @Kizilay’ın işbirliği ahlakidir, akılcıdır, yasaldır.

Aksini iddia eden ise ya meseleyi anlamamış ya da kötü niyetlidir.

Şimdiye kadar afet bölgesinde AFAD 337.727 çadır kurmuş ve ilave 100.000 çadırı da kurmaya devam etmektedir. Kızılay öz kapasitesini (54.070) Afad’a teslim etmiş ve tesislerinde Afad için imalata kesintisiz devam etmektedir Çadır kentlerde 1.350.908 vatandaşımız barınmaktadır."

Kaynak : Haksöz Haber

İştiraki bir şirketten insanların devletin kurumu gibi bahsetmesi akıl karı değil.
Kuruluş Kızılaya çadır imal ve tedariğini yapan iştiraki bir şirket. Şirketler nasıl yönetilir hakkında bilgisi olmayan bu cahiller konuyu çarpıtıp iştiraki kuruluşları devlet kurumu gibi yansıtıyor.

Kızılay satmaz, Kızılay’ın iştiraki şirketi olan kuruluş imal eder satar bu ahlakidir.

İDDİA: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın istifasını istediği, Kınık’ın ise Kızılay içinde aksamaması gereken önemli çalışmaları olduğu gerekçesiyle yıl sonuna kadar devam etmeyi talep ettiği öğrenildi.

Dil-figar' Alıntı:

İDDİA: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın istifasını istediği, Kınık’ın ise Kızılay içinde aksamaması gereken önemli çalışmaları olduğu gerekçesiyle yıl sonuna kadar devam etmeyi talep ettiği öğrenildi.

Genişletmek için tıkla ...

Erdoğan böyle bir talepte bulunmuşsa yanlış yapmıştır. Kızılay 400 bin çadır tedarik etmiş ve sahaya yollamış.
İştiraki tedarikçi olan şirket bağış yapmak zorunda değil. Kızılay ile iştiraki tedarikçiyi bilerek karıştırmamak gerek.

Kurumlar bu felakette üstüne düşeni yaptı. Eve geç örgütlendiler. Evet zamanında müdahale edilmedi. Ama hiç bir şey sıradan değildi. Ama islami STK lar ve emniyet güçleri bir kaç saat içinde orada hazırdı. İHH 2 saat içinde bütün bölgelerde müdahale etmiş aram kurtarma çalışmalarını başlatmıştı. Yapılanları görmemek, yalancı üçkağıtçı sol Paradigmaya aklını satmak sizi adil değil paranoyak yapar.

Ahbap ı çok konuşmadı mı Türkiye, oysa sıradan bir yardım kuruluşu ve öyle aham şaham bir para toplamadılar söyleyeyim. Çünkü diğer fedakarlık edenlerden haberiniz olmadığınız için farkında değilsiniz. Ahbap ta diğerleri gibi işini yapmış yapacakta. Ama birileri hükümete muhaliflik altında burayı pohpohluyor ve siz buna alet oluyorsanız kaybetmişsiniz.

Hükümet yeteri kadar kokuşmuş çürümüş, ama bu karşı mahalleyi haklı kılmaz. Hükümete muhalif biri olarak diyebilirim ki ilk 24 saati çıkarsak mükemmel yönettiler. Elinden gelenin en iyisini yaptılar. Okadar beceriksiz liyakatsiz kurum müdürlerine rağmen stk lar ile mükemmel koordine kurup sahada mükemmel şeylere imza atılar. Toki mükemmel iş çıkardı kısa zamanda.
Ama en mükemmel olanı halkın omuz omuza tek yürek olabilmesiydi. Sol bunu görmeyip depremi seçim malzemesi yapmaya çalıştıkça biz refleks olarak Erdoğanın yanında durucaz.

Olaya şu açıdan baktık mı hiç ;

Kızılay çadır satmasaydı

“Kızılay parasını verdiği halde Ahbapʼa çadır vermiyor”

Kızılay çadır satınca

“Kızılay elindeki çadırı nasıl Ahbapʼa satar?”

Tuzak kurulmuş. Her türlü suçlu çıkacaksın. Kızılay en azından aldığı parayla daha fazla çadır yaptırıp bölgeye ulaştıracak.

Kızılay bir yardım kuruluşudur...
Bunu yardım kuruluşu haline getiren AKP değil Kemalizmin kendisidir. Kızılhaçta bu mantıkla çalışır ve diğer devletlerin yardım kuruluşlarıda...

Devletin kurumu AFAD dır. Sol ve neye uğradığını şaşıran sağcılar bunu önce bellesin.
Sevmediğim devletin kurumlarını birgün bu sağ ve solculara karşı savunacağım hiç aklıma gelmezdi. Adil olmak lazım. Bilmiyorsanız susacak araştıracaksınız

Bu arad sol paradigma ve zihnini ortaya bırakan sağ Paradigmaya haluk levent iyi kapak yapıyor :

Haluk Levent:

"Gittiğimizde devletin tamamı oradaydı. Görmedim mi diyeyim? Okyanus ötesi hesaplar devlet yok ahbap var yazmaya başladı. Bu nasıl bir kötülüktür? Biz devletle nasıl yarıştırılırız? Hani söyleniyor ya kimse yoktu. Vardı, burada hakkaniyetli olmak lazım..."