- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 14,289
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 37,970
- Puanları
- 113
“Değer” insanın dışarıdan almaya muhtaç olduğu bir şey değildir. İçimizde bir duygu durumu olarak kendimizi “değerli” ya da “değersiz” hissederiz. Dışarıdan kimsenin bize kendimizi “değersiz” hissettirme gücü yoktur, dedim danışanıma. Ama Hatice Hanım, kayınvalidem resmen suratıma bakıp hakaret ediyor. Nasıl kendimi değersiz hissetmeyeyim, diye sordu. Dedim, acaba sorunumuz tam da bu mu? Değerimizi içimizde değil de eşimizde, kayınvalidemizde, arkadaşlarımızda aramak mı? Ebu Cehil suratına türlü hakaretler ederken Peygamberimiz (sav) üzüldü ama kendini “değersiz” hissetmedi. Firavun Hz. Asiye’ye hakaretler yağdırırken Asiye annemiz üzüldü ama kendini değersiz hissetmedi. Tüm halkı Hz Meryem’e hakaretler ederken Meryem annemiz üzüldü ama kendini değersiz hissetmedi. Çünkü hiçbir kimsenin hiçbir hakareti bu insanların değerinden bir gram bile eksiltmedi. Bu sizin, benim, hepimizin hayatı için geçerli. İlişkilerdeki bu haller bizi üzebilir ama değersizleştirmez. Bizim değerimiz her daim “tam” kalır. Ancak kötülük yapan kişi değersizleşir. Bir de böyle bakalım değerlilik anlayışımıza, içimizdeki değerin tamlığına...
Hatice Kübra Tongar
Hatice Kübra Tongar