- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,737
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,755
- Puanları
- 113
Birine bir konuda itiraz ederken dikkat edilmesi gereken bir husus:
Ben diyorum: Ali sınıftadır.
O, itiraz ediyor: Hocam, Ali Taş sınıfta değildir.
Halbuki ben, Ali Kaya'dan bahsetmiştim. Onun dediği doğrudur ama benim dediğimi nakz edecek bir doğru değildir. Zira burada aynı özneden bahsetmiyoruz.
Ben dedim ki: Ali Taş sınıfta değildir.
Yine itirazcı geliyor: Bu sefer yanıldın işte. Bak, Ali Taş sınıftadır. Halbuki ben, A sınıfında olmadığını kast ediyorken, o ise B sınıfında olduğunu kast ediyor.
Yine itiraz edenin dediği doğrudur ama benim dediğimi nakz edecek bir doğru değildir. Zira burada aynı mekanı kast etmiyoruz.
Ben diyorum: Ali Taş A sınıfında değildir.
İtirazcı koşar adım geldi: İşte şimdi yakaladım hocam! Ali Taş A sınıfındadır.
Halbuki ben Ali'nin bugün A sınıfında olmadığını kast ettim. O ise Ali'nin başka bir gün A sınıfında olduğunu kast etti. Dediği doğru idi ama yine beni nakz edecek bir doğruya sahip değildi. Burada ise kişi aynı, mekan aynı olsa da zaman açısından aynı şeyden bahsetmiyoruz.
Ben dedim ki: Ali Taş bugün A sınıfında değildi.
İtiraz eden arkadaşımız bu sefer uçarak geldi: Vallahi yakaladım bu sefer. Ali Taş bugün A sınıfında idi. Siz kesinlikle hata ettiniz. İtiraf edin ve hata yaptım deyin...
Halbuki ben, Ali Taş'ın bugün A sınıfında olduğunu biliyordum. Ama Ali, derste hulyalara dalmış idi. Bedeni derste idi. Ama ruhu başka yerde idi. Ben de bunu kast ederek Ali bugün derste değildir dedim. Zira bana lazım olan onun bedeni değil, ruhu idi. Ruhu ise derste değildi. Burada da hakikat ve mecaz açısından aynı şeyi kast etmiyorduk. İtiraz eden, kendi açısından haklı olabilir ama benim haklılığımı nakz edecek bir haklılığa sahip değildi.
Değerli arkadaşlar, bunu şundan dolayı dedim: Bazen birine itiraz ederken aynı şahıs, aynı, zaman, aynı mekan, aynı durum, hakikat, mecaz vb. durumları da göz önüne alalım...
Eğer itiraz ettiğimiz husus tüm açılardan aynı ise o zaman diyeceklerimizi yazalım.
Ben sahih hadisten bahsediyorum. Muhatap bana mevzu hadisten bahsediyor. Burada yaptığı itiraz benim anlattığım ile uyuşmuyor.
Ben sahih hadisten bir örnek veriyorum. İtiraz eden arkadaş da başka bir sahih hadisi aleyhte getiriyor. Dediği hadis sahihtir ve benim hadis de sahih ve içerik de birbirine zıt. Ancak ben, son hükmü söylemişim. O ise mülga hükmü yani mensuh hadisi örnek vermiş. Getirdiği hadis sahih. Yani peygamber efendimiz bunu demiş. Bu hükmü koymuş ama sonra bu hükmü ilga etmiş.
Ya da getirdiği hadis sahihtir ve de mensuh değil. Görünürde haklı. Ama ben, zorda kalanlar için hazreti peygamberin hükmünü yani istisnai hükmü anlatmışım. O ise genel hükmü anlatıyor...
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu nedenle bazı arkadaşların itirazlarını kabul etmiyorum. Zira aynı şeyden bahsetmiyoruz...
Mantık ilmi böyle bir şey işte. Kimi zaman hayat kurtarır...
Murat Padak
Ben diyorum: Ali sınıftadır.
O, itiraz ediyor: Hocam, Ali Taş sınıfta değildir.
Halbuki ben, Ali Kaya'dan bahsetmiştim. Onun dediği doğrudur ama benim dediğimi nakz edecek bir doğru değildir. Zira burada aynı özneden bahsetmiyoruz.
Ben dedim ki: Ali Taş sınıfta değildir.
Yine itirazcı geliyor: Bu sefer yanıldın işte. Bak, Ali Taş sınıftadır. Halbuki ben, A sınıfında olmadığını kast ediyorken, o ise B sınıfında olduğunu kast ediyor.
Yine itiraz edenin dediği doğrudur ama benim dediğimi nakz edecek bir doğru değildir. Zira burada aynı mekanı kast etmiyoruz.
Ben diyorum: Ali Taş A sınıfında değildir.
İtirazcı koşar adım geldi: İşte şimdi yakaladım hocam! Ali Taş A sınıfındadır.
Halbuki ben Ali'nin bugün A sınıfında olmadığını kast ettim. O ise Ali'nin başka bir gün A sınıfında olduğunu kast etti. Dediği doğru idi ama yine beni nakz edecek bir doğruya sahip değildi. Burada ise kişi aynı, mekan aynı olsa da zaman açısından aynı şeyden bahsetmiyoruz.
Ben dedim ki: Ali Taş bugün A sınıfında değildi.
İtiraz eden arkadaşımız bu sefer uçarak geldi: Vallahi yakaladım bu sefer. Ali Taş bugün A sınıfında idi. Siz kesinlikle hata ettiniz. İtiraf edin ve hata yaptım deyin...
Halbuki ben, Ali Taş'ın bugün A sınıfında olduğunu biliyordum. Ama Ali, derste hulyalara dalmış idi. Bedeni derste idi. Ama ruhu başka yerde idi. Ben de bunu kast ederek Ali bugün derste değildir dedim. Zira bana lazım olan onun bedeni değil, ruhu idi. Ruhu ise derste değildi. Burada da hakikat ve mecaz açısından aynı şeyi kast etmiyorduk. İtiraz eden, kendi açısından haklı olabilir ama benim haklılığımı nakz edecek bir haklılığa sahip değildi.
Değerli arkadaşlar, bunu şundan dolayı dedim: Bazen birine itiraz ederken aynı şahıs, aynı, zaman, aynı mekan, aynı durum, hakikat, mecaz vb. durumları da göz önüne alalım...
Eğer itiraz ettiğimiz husus tüm açılardan aynı ise o zaman diyeceklerimizi yazalım.
Ben sahih hadisten bahsediyorum. Muhatap bana mevzu hadisten bahsediyor. Burada yaptığı itiraz benim anlattığım ile uyuşmuyor.
Ben sahih hadisten bir örnek veriyorum. İtiraz eden arkadaş da başka bir sahih hadisi aleyhte getiriyor. Dediği hadis sahihtir ve benim hadis de sahih ve içerik de birbirine zıt. Ancak ben, son hükmü söylemişim. O ise mülga hükmü yani mensuh hadisi örnek vermiş. Getirdiği hadis sahih. Yani peygamber efendimiz bunu demiş. Bu hükmü koymuş ama sonra bu hükmü ilga etmiş.
Ya da getirdiği hadis sahihtir ve de mensuh değil. Görünürde haklı. Ama ben, zorda kalanlar için hazreti peygamberin hükmünü yani istisnai hükmü anlatmışım. O ise genel hükmü anlatıyor...
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu nedenle bazı arkadaşların itirazlarını kabul etmiyorum. Zira aynı şeyden bahsetmiyoruz...
Mantık ilmi böyle bir şey işte. Kimi zaman hayat kurtarır...
Murat Padak