-
- Katılım
- 3 Mar 2021
-
- Mesajlar
- 8,537
-
- Tepkime puanı
- 27,577
-
- Puan
- 113
-
- Konum
- Siirt
Kılıçdaroğlu’nun Rize’de yaptığı açıklamalar popülizmin yeni bir örneğini sunuyor!
Ekli dosyayı görüntüle 11493
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ziyaret için gittiği Rize'de çay üretimi hakkında bazı açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu’nun sözleri kavram kargaşası içinde "nereye denk gelirse" diyerek söylenmişe benziyor. "İktidar olacağız, kaçak çayları Rize meydanda yakacağım. Hiç kimsenin Rizelilerin alın terini çalmasına izin vermeyeceğim. Ben adalet dediysem, 400 km yol yürüdüysem o kaçak çayları yakalayıp, Rize meydanda yakmak da benim boynumun borcu.
… Bu kaçak çaylar nereden geliyor? Hakkari mi, İstanbul mu? Binlerce ton kaçak çay geliyor, tüketiliyor. Arayan, soran var mı? Yok. Fırından ekmek çalın hemen yakalarlar değil mi? Karnı aç ekmek çalıyor. Binlerce ton kaçak çayı ülkeye sokuyorsunuz, tüketiliyor. Kimsenin sesi çıkmıyor. İnşallah oylarınızla iktidar olacağız. Ben bu kaçak çayların tamamını toplayıp, Rize meydanında yakacağım. Benim bu ülkemin insanının alın terini çalıyorlar. Bu insanları tek geçim kaynağı çay. Her taraftan alıyorsun, çatır çatır satılıyor. O çay üreticisinin karnını kim doyuracak, adaleti kim sağlayacak?”
Kaçak çay olarak ifade edilen Seylan Çayı dünyada en yaygın kullanıma sahip olan çay türü. Türkiye’nin de özellikle doğu illerinde insanlar Karadeniz’de üretilen çaydan ziyade Seylan’dan gelen çayı tüketiyor.
Dikkat edilirse Almanya’daki Türkiyeli gurbetçilerin de Seylan çayı içtiği hatırlanacaktır. Türkiye’ye dışardan gelen ithal çay toplum tarafında “kaçak” olarak ifade ediliyor. İthal çayın tüketim oranı ise hiçte azımsanmayacak bir niceliğe denk geliyor.
Kılıçdaroğlu'nın Dersimli bir siyasetçi olarak kaçak, ithal, yerli ayrımını bilmiyor olması mümkün değildir herhalde! Peki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kaçak çayı Rize meydanında yakacağım!” şeklindeki sözleri kimlerin hoşuna gidiyor? Bu söz Diyarbakır’da söylenebilir mi? Rize’de Rizelinin hoşuna giden şeyi söyleyip Diyarbakır’da veya herhangi bir yerde ona göre konuşmak popülizm değil de nedir?
İthal çayda vergiden muaf markalar vergi sistemine dahil edilebilir. Ancak “kaçak çayı toplattırıp yakacağım” demek imkansız bir işi insanlara satarak siyasi rant elde etmeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Diyarbakır meydanda da Rize çayını mı toplattırıp yakacaksınız!?
Kaynak : Haksöz Haber
Ekli dosyayı görüntüle 11493
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ziyaret için gittiği Rize'de çay üretimi hakkında bazı açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu’nun sözleri kavram kargaşası içinde "nereye denk gelirse" diyerek söylenmişe benziyor. "İktidar olacağız, kaçak çayları Rize meydanda yakacağım. Hiç kimsenin Rizelilerin alın terini çalmasına izin vermeyeceğim. Ben adalet dediysem, 400 km yol yürüdüysem o kaçak çayları yakalayıp, Rize meydanda yakmak da benim boynumun borcu.
… Bu kaçak çaylar nereden geliyor? Hakkari mi, İstanbul mu? Binlerce ton kaçak çay geliyor, tüketiliyor. Arayan, soran var mı? Yok. Fırından ekmek çalın hemen yakalarlar değil mi? Karnı aç ekmek çalıyor. Binlerce ton kaçak çayı ülkeye sokuyorsunuz, tüketiliyor. Kimsenin sesi çıkmıyor. İnşallah oylarınızla iktidar olacağız. Ben bu kaçak çayların tamamını toplayıp, Rize meydanında yakacağım. Benim bu ülkemin insanının alın terini çalıyorlar. Bu insanları tek geçim kaynağı çay. Her taraftan alıyorsun, çatır çatır satılıyor. O çay üreticisinin karnını kim doyuracak, adaleti kim sağlayacak?”
Kaçak çay olarak ifade edilen Seylan Çayı dünyada en yaygın kullanıma sahip olan çay türü. Türkiye’nin de özellikle doğu illerinde insanlar Karadeniz’de üretilen çaydan ziyade Seylan’dan gelen çayı tüketiyor.
Dikkat edilirse Almanya’daki Türkiyeli gurbetçilerin de Seylan çayı içtiği hatırlanacaktır. Türkiye’ye dışardan gelen ithal çay toplum tarafında “kaçak” olarak ifade ediliyor. İthal çayın tüketim oranı ise hiçte azımsanmayacak bir niceliğe denk geliyor.
Kılıçdaroğlu'nın Dersimli bir siyasetçi olarak kaçak, ithal, yerli ayrımını bilmiyor olması mümkün değildir herhalde! Peki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kaçak çayı Rize meydanında yakacağım!” şeklindeki sözleri kimlerin hoşuna gidiyor? Bu söz Diyarbakır’da söylenebilir mi? Rize’de Rizelinin hoşuna giden şeyi söyleyip Diyarbakır’da veya herhangi bir yerde ona göre konuşmak popülizm değil de nedir?
İthal çayda vergiden muaf markalar vergi sistemine dahil edilebilir. Ancak “kaçak çayı toplattırıp yakacağım” demek imkansız bir işi insanlara satarak siyasi rant elde etmeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Diyarbakır meydanda da Rize çayını mı toplattırıp yakacaksınız!?
Kaynak : Haksöz Haber
