- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,737
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,755
- Puanları
- 113
İyilerle kalıp birliği yapmanın faydası yoktur.
Önemli olan, kalp ve duygu birliğidir. Önemli olan tevhid ve iman birliğidir.
İyilerle birlikte olmanın faydası vardır. Ancak bu, mutlak anlamda değildir. Lût peygamber hangi gerekçelerle karısından ayrılmadı onu bilmiyoruz. Ancak aynı yastığa baş koymak, aynı davaya inanmak demek değildir. Buradan onu anlıyoruz.
Allah Teâlâ erkeği ayrı hesaba çekecek, onun eşini de ayrı hesaba çekecek. Nitekim Firavun gibi diktatör bir katilin karısı da iman etmiş idi. Firavun'un hesabı karısına sorulmayacak.
Bazen mum, dibine ışık vermez. Kimi zaman bir peygamber kendi karısına, kızına, oğluna, babasına, dayısına, amcasına, komşusuna, gelinine, damadına söz geçiremez. Nitekim Hazreti Resulullah Efendimizin damadı da Peygamber Efendimizin davasına kılıç çekmişti...
Karısı hariç, oğlu hariç, kızı hariç, kocası hariç, babası hariç, gelini hariç, damadı hariç, amcası hariç, dayısı hariç... Allah Teâlâ hariç tutuyor. Kimsenin iyi olmasını, mümin olmasını başkasına tolerans olarak tanımıyor.
Akrabalık bağı doğuştan/zaruri gelen bir kaderdir, iman bağı insan tercih ile gelen bir kaderdir. Müminin en yakını olmak bile faydalı değildir. Bu anlamda herkes kendi hesabını verecek ve her koyun kendi bacağından asılacak...
Allah Teâlâ karısı hariç diyor. Zira bir peygamberin karısı olmak, onunla aynı sofrayı, aynı sofayı, aynı yatağı paylaşmak bile fayda vermiyor. Varın gerisini siz düşünün!
Rabbim bizlere şuur ve basiret ihsan eylesin ! Başkasının imanı üzerine hayal kuran kimselerden değil, kendi imanına güven duyanlardan eylesin!
Murat Padak
Önemli olan, kalp ve duygu birliğidir. Önemli olan tevhid ve iman birliğidir.
İyilerle birlikte olmanın faydası vardır. Ancak bu, mutlak anlamda değildir. Lût peygamber hangi gerekçelerle karısından ayrılmadı onu bilmiyoruz. Ancak aynı yastığa baş koymak, aynı davaya inanmak demek değildir. Buradan onu anlıyoruz.
Allah Teâlâ erkeği ayrı hesaba çekecek, onun eşini de ayrı hesaba çekecek. Nitekim Firavun gibi diktatör bir katilin karısı da iman etmiş idi. Firavun'un hesabı karısına sorulmayacak.
Bazen mum, dibine ışık vermez. Kimi zaman bir peygamber kendi karısına, kızına, oğluna, babasına, dayısına, amcasına, komşusuna, gelinine, damadına söz geçiremez. Nitekim Hazreti Resulullah Efendimizin damadı da Peygamber Efendimizin davasına kılıç çekmişti...
Karısı hariç, oğlu hariç, kızı hariç, kocası hariç, babası hariç, gelini hariç, damadı hariç, amcası hariç, dayısı hariç... Allah Teâlâ hariç tutuyor. Kimsenin iyi olmasını, mümin olmasını başkasına tolerans olarak tanımıyor.
Akrabalık bağı doğuştan/zaruri gelen bir kaderdir, iman bağı insan tercih ile gelen bir kaderdir. Müminin en yakını olmak bile faydalı değildir. Bu anlamda herkes kendi hesabını verecek ve her koyun kendi bacağından asılacak...
Allah Teâlâ karısı hariç diyor. Zira bir peygamberin karısı olmak, onunla aynı sofrayı, aynı sofayı, aynı yatağı paylaşmak bile fayda vermiyor. Varın gerisini siz düşünün!
Rabbim bizlere şuur ve basiret ihsan eylesin ! Başkasının imanı üzerine hayal kuran kimselerden değil, kendi imanına güven duyanlardan eylesin!
Murat Padak