Kaderle inatlaşmak, henüz yüzleşmediğimiz imtihanlar üzerinden büyük sözler söylemek, aslında farkında olmadan en ağır bedellere davetiye çıkarmak olabilir mi?
Ne sahip olduğumuz konum bir teminattır, ne de bugün kendimizi içinde bulduğumuz manevi iklim… İnsan, en güçlü hissettiği yerde en zayıf sınavını verir. Kiminin imtihanı varlık, kiminin yokluk, kimininki sabır, kimininki de kimse bilmeden taşıdığı ağır bir yüktür.
Böyleyken, başkalarının sınavı hakkında fütursuzca konuşmak, acımasızca hüküm vermek, “Ben olsam böyle yapmazdım” kolaycılığına kapılmak -Allah muhafaza- imtihanın yönünü, hüküm sahiplerine çevirebilir.
Çünkü insan çoğu zaman en çok konuştuğu, en kesin yargılarda bulunduğu yerden sınanır.
İsmet Özel’e atfedilen, “Allah, insanı iddiasından vurur” sözü tam olarak bu, “kibirli acziyetimizi” anlatır.
Kendimizi temize çıkarmak kolaydır ama kader karşısında kimsenin garantisi yoktur.
Bugün güçlü görünen yarın sendeleyebilir. Bugün ayakta duran yarın diz çökmek zorunda kalabilir. Asıl marifet, başkasının imtihanını küçümsememek, onun yaşadığı yükün bize görünmeyen taraflarını hesaba katmaktır.
Kaderle kibirlenmek insanı yükseltmez, aksine en sert imtihanlarla yüzleştirir.
Her nimet bir emanet, her hal bir imtihandır.
Biz, ancak bize düşen edebi, merhameti ve ihtiyatı kuşanabiliriz.
Ersin Celik
Ne sahip olduğumuz konum bir teminattır, ne de bugün kendimizi içinde bulduğumuz manevi iklim… İnsan, en güçlü hissettiği yerde en zayıf sınavını verir. Kiminin imtihanı varlık, kiminin yokluk, kimininki sabır, kimininki de kimse bilmeden taşıdığı ağır bir yüktür.
Böyleyken, başkalarının sınavı hakkında fütursuzca konuşmak, acımasızca hüküm vermek, “Ben olsam böyle yapmazdım” kolaycılığına kapılmak -Allah muhafaza- imtihanın yönünü, hüküm sahiplerine çevirebilir.
Çünkü insan çoğu zaman en çok konuştuğu, en kesin yargılarda bulunduğu yerden sınanır.
İsmet Özel’e atfedilen, “Allah, insanı iddiasından vurur” sözü tam olarak bu, “kibirli acziyetimizi” anlatır.
Kendimizi temize çıkarmak kolaydır ama kader karşısında kimsenin garantisi yoktur.
Bugün güçlü görünen yarın sendeleyebilir. Bugün ayakta duran yarın diz çökmek zorunda kalabilir. Asıl marifet, başkasının imtihanını küçümsememek, onun yaşadığı yükün bize görünmeyen taraflarını hesaba katmaktır.
Kaderle kibirlenmek insanı yükseltmez, aksine en sert imtihanlarla yüzleştirir.
Her nimet bir emanet, her hal bir imtihandır.
Biz, ancak bize düşen edebi, merhameti ve ihtiyatı kuşanabiliriz.
Ersin Celik