kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 945
- Tepkime puanı
- 2,388
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Kader, Bilinmez Bir Sırdır
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musîbet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu,
Allah’a göre kolaydır. (Allah bunu) elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah’ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye açıklamaktadır. Çünkü Allah,
kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez.” (Hadîd, 22-23)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Kadere îman etmek, üzüntü ve sıkıntıyı giderir.” (Münâvî, III, 187)
Hikâye edilmiştir ki Hz. Süleyman (as) zamanında bir adam, bin dirheme, sesi ve rengi çok güzel olan bir kuş satın aldı. Başka bir kuş gelerek bu
kuşun kafesi üzerinde bir ötüş öttü ve uçtu gitti. Bundan sonra kafesteki kuş sustu, hiç ötmedi. Sâhibi gelip Hz. Süleyman’a şikâyet etti. Hz. Süleyman
(as) “Onu bana getirin” dedi. Kuş getirilince Hz. Süleyman (as) “Sâhibin sende hakkı var. Seni çok yüksek fiyata satın aldığı halde neden sustun?”
dedi. Kuş “Ey Allah’ın peygamberi! Ona söyle ki, gönlünü benden çeksin. Ben kafeste bulunduğum müddetçe asla ötmeyeceğim.” dedi. Hz. Süleyman
(as) “Neden?” diye sordu. Kuş cevap verdi: “Benim feryadım vatan ve evlâd hasretindendi. O kuş bana, senin kafeste oluşun sesinden dolayıdır. Sus
ki kurtulasın demişti.” Hz. Süleyman (as) kuşun söylediklerini aktarınca sâhibi: “Ey Allah’ın Peygamberi onu bırak gitsin, ben onu sesinin güzelliğinden
dolayı seviyordum.” dedi. Hz. Süleyman (as) adama bin dirhem ödedi ve kuşu salıverdi. Kuş uçtu ve şöyle diyerek öttü: “Bana bu şekli verip yaratan,
havada uçuran sonra kafese koyan Allah’ı tesbih ederim!” Hz. Süleyman (as) da, kuş tasasından feryâd ettiği müddetçe kafes hapsinden
kurtulamadı. Ne zaman ki sabretti hapisten kurtuldu. Böylece adam da gönlünün ona bağlı kalmasından kurtuldu.
Burada nefsânî sıfatların yok olmasına da işâret vardır. Nefsânî sıfatlar yok olunca kişi sıkıntı ve zorluklardan kurtulur, sükûnete erer ve kader sırrını
anlar. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân-20)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Mecîd:
Fiilleri güzel, lütuf, keremi çok, şanı büyük, yüce, kadri çok büyük, medh ve övülmesinde ortağı bulunmayan demektir.
Kısa Günün Kârı
Kâmil bir mü’min; Rabbinin kendisine takdir ettiğinin, kendisi için en hayırlısı olduğu bilip haddini aşmamalıdır. Elde edemedikleri için perişan olmak
ve sızlanmak yerine; elindekilere şükretmeli, hâline râzı olmalıdır. Ne fânî hayatın yaldızlarına kanmalı, ne de elde edemediklerine hasretle
yanmalıdır. Böyle bir hamâkatten, sefâletini saâdet zannetme ahmaklığından Hakk’a sığınmalıdır. Cefâlar içinde saklı safâyı, külfet içinde gizli nimeti
görerek huzurunu muhafaza etmelidir.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musîbet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu,
Allah’a göre kolaydır. (Allah bunu) elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah’ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye açıklamaktadır. Çünkü Allah,
kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez.” (Hadîd, 22-23)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Kadere îman etmek, üzüntü ve sıkıntıyı giderir.” (Münâvî, III, 187)
Hikâye edilmiştir ki Hz. Süleyman (as) zamanında bir adam, bin dirheme, sesi ve rengi çok güzel olan bir kuş satın aldı. Başka bir kuş gelerek bu
kuşun kafesi üzerinde bir ötüş öttü ve uçtu gitti. Bundan sonra kafesteki kuş sustu, hiç ötmedi. Sâhibi gelip Hz. Süleyman’a şikâyet etti. Hz. Süleyman
(as) “Onu bana getirin” dedi. Kuş getirilince Hz. Süleyman (as) “Sâhibin sende hakkı var. Seni çok yüksek fiyata satın aldığı halde neden sustun?”
dedi. Kuş “Ey Allah’ın peygamberi! Ona söyle ki, gönlünü benden çeksin. Ben kafeste bulunduğum müddetçe asla ötmeyeceğim.” dedi. Hz. Süleyman
(as) “Neden?” diye sordu. Kuş cevap verdi: “Benim feryadım vatan ve evlâd hasretindendi. O kuş bana, senin kafeste oluşun sesinden dolayıdır. Sus
ki kurtulasın demişti.” Hz. Süleyman (as) kuşun söylediklerini aktarınca sâhibi: “Ey Allah’ın Peygamberi onu bırak gitsin, ben onu sesinin güzelliğinden
dolayı seviyordum.” dedi. Hz. Süleyman (as) adama bin dirhem ödedi ve kuşu salıverdi. Kuş uçtu ve şöyle diyerek öttü: “Bana bu şekli verip yaratan,
havada uçuran sonra kafese koyan Allah’ı tesbih ederim!” Hz. Süleyman (as) da, kuş tasasından feryâd ettiği müddetçe kafes hapsinden
kurtulamadı. Ne zaman ki sabretti hapisten kurtuldu. Böylece adam da gönlünün ona bağlı kalmasından kurtuldu.
Burada nefsânî sıfatların yok olmasına da işâret vardır. Nefsânî sıfatlar yok olunca kişi sıkıntı ve zorluklardan kurtulur, sükûnete erer ve kader sırrını
anlar. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân-20)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Mecîd:
Fiilleri güzel, lütuf, keremi çok, şanı büyük, yüce, kadri çok büyük, medh ve övülmesinde ortağı bulunmayan demektir.
Kısa Günün Kârı
Kâmil bir mü’min; Rabbinin kendisine takdir ettiğinin, kendisi için en hayırlısı olduğu bilip haddini aşmamalıdır. Elde edemedikleri için perişan olmak
ve sızlanmak yerine; elindekilere şükretmeli, hâline râzı olmalıdır. Ne fânî hayatın yaldızlarına kanmalı, ne de elde edemediklerine hasretle
yanmalıdır. Böyle bir hamâkatten, sefâletini saâdet zannetme ahmaklığından Hakk’a sığınmalıdır. Cefâlar içinde saklı safâyı, külfet içinde gizli nimeti
görerek huzurunu muhafaza etmelidir.