Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

İnternet Yayınlarında Genel İlkeler

Charismax

FK Üyesi
Ne demek Hiç mi yok ?
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
6,525
Tepkime puanı
5,652
Puanları
113
Konum
istanbul
Web sitesi
forummeskeni.com
Burç
Balık
Hobim
Rap-Hiphop
İsim
Fatih
Meslek
Özel
Cinsiyet
Medeni Hal
DisPVx
Takım
O8yPI5
İNTERNET YAYINLARINDA GENEL İLKELER

23 Mayıs 2007 tarih, 26530 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’a kadar ülkemizde internet ortamındaki yayınları kapsayan herhangi bir kanuni düzenlemenin yapılmamış olması dolayısıyla, kişilerin bu ortamda yeni suç tiplerini ortaya çıkarttıkları, temel hak ve özgürlükleri çiğnedikleri ve toplumun huzuruna aykırı eylemleri icra ettikleri gözlemlenmiştir.

“İnternet Kanunu” şeklinde genel nitelikli bir kanuna ihtiyaç duyulurken, 5651 sayılı kanun ile yalnızca içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usulleri kapsayan özel nitelikli bir kanun düzenlenmiştir. Uygulamada, henüz eksikliği giderilmeyen genel hükümler konusunda Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve ilgili sair mevzuat göz önüne alınmaktadır.

Bilgisayar ve herhangi sair vasıtalarla internet ortamına erişim sağlayan kullanıcıların zarar görmemesi ve bu ortamın güvenilirliğini sağlamak amacıyla genel ilkelere muhtaç olunduğu aşikârdır. Bahse konu ettiğimiz bu ilkelerin, kendi kendine oluşan internet ortamına ayak uydurabilmesi ve basılı yayınlara nazaran daha özgürlükçü olması lazım gelmektedir.

Bu kapsamda 30.11.2007 tarihli İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde yayınlar hakkında şu ilkeler benimsenmiştir:

Yayınlar;

a) İnsan onuruna, temel hak ve hürriyetlere saygılı olmalıdır.

b) Gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlakî gelişimini zedeleyecek türden içeriklere yer vermemelidir.

c) Ailenin huzur ve refahını sağlayan hususlara zarar verecek nitelikte olmamalıdır.

ç) Kişileri, uyuşturucu madde bağımlılığı, fuhuş, müstehcenlik ve kumar gibi kötü alışkanlıklara teşvik edici olmamalıdır.
Öncelikle temel hak ve hürriyetlerin korunması ve güvenli bir internet ortamının sağlanabilmesi için bu ortamdaki yayınlar konusunda iş bu ilkelerin uygulanması gerekmektedir. Fakat internetin en önemli özelliği olan, her kişinin dilediği veriyi ortama koyabilmesi dolayısıyla, her an, her yayının kontrol edilememesi sonucu ortaya çıkmaktadır.

1. Yayınlar, insan onuruna, temel hak ve hürriyetlere saygılı olmalıdır.

1982 Anayasası’nın 12. maddesi, “Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.” şeklinde düzenlenmiş olup, temel hak ve hürriyetlerin yalnızca kişinin şahsına münhasır nitelikte olmadığı belirtilmiştir.

Gerek Anayasa’nın 12. maddesi, gerekse toplu yaşama kurallarının gereği cihetiyle, diğer kişilerin temel hak ve hürriyetlerine tecavüz edilmemesi ve bunlara saygı duyulması zorunludur. Temel hak ve hürriyetlerin kullanımının sınırı, başkalarının temel hak ve hürriyetlerinin sınırı ile teğettir. Tıpkı, değerli hocamız Prof. Dr. Attila ÖZER’in söylediği gibi; “Senin bana yumruk atma özgürlüğün, benim burnumun ucunda biter”.
Yine İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 29. maddesinin 2. fıkrasında da “Herkes, haklarının ve hürriyetlerinin kullanılmasında, sadece, başkalarının haklarının ve hürriyetlerinin gereğince tanınması ve bunlara saygı gösterilmesi amacıyla ve ancak demokratik bir cemiyette ahlâkın, kamu düzeninin ve genel refahın haklı icaplarını yerine getirmek maksadıyla kanunla belirlenmiş sınırlamalara tabi tutulabilir.” denilmekte ve böylece hak ve hürriyetlerin kullanılmasında, kanuni sınırlamaların yine halkın refahını sağlamak saiki ile getirilebileceğini gösterilmiştir.

3. kuşak haklardan olan insan haklarının günümüzdeki ve bundan sonraki hayat için değerinin yadsınamaz olduğu ve yaşamın parçasına dönüştüğü açık ve nettir. İnsan onuruna saygı duyulması, temel hak ve özgürlüklere tecavüz edilmemesi, hem bir insanlık vecibesi, hem de bir genel yayın ilkesi olarak benimsenmiştir.

2. Yayınlar, gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlakî gelişimini zedeleyecek türden içeriklere yer vermemelidir.

Teknolojinin gelişimiyle gençler ve çocuklar, çoğu zamanını televizyon veya bilgisayar başında geçirmektedir. Çocukların gelişiminde çok önemli bir faktör haline dönüşen internet ortamındaki yayınların dikkatli seçilmesi gerekmektedir. Çocukların tesadüfen veya bilinçsiz olarak ulaşabileceği zararlı yayınlar içerisinde *****grafik unsur taşıyan, terör propagandası içeren, misyonerlik faaliyetinde bulunan ve sair birçok zararlı yayın bulunmaktadır.

3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un 4. maddesinde de “Gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek türden programların, bunların seyredebileceği zaman ve saatlerde yayınlanmaması” şeklinde bir düzenleme yapılmış olup, bahse konu olan içeriğe sahip olan yayınlara gençlerin ve çocukların ulaşmasının engellenilmesi istenilmiştir. Fakat tıpkı diğer internet yayınları gibi, zararlı içeriğe sahip internet yayınlarına da gençlerin ve çocukların erişimi basittir. Bu tipteki zararlı yayınların çokluğu dolayısıyla bazı ebeveyn kontrol programları geliştirilmiş olsa da, gençler ve çocuklar bu zararlı içeriklerle karşılaşabilmektedir.

Bu yüzden, gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek türden içerik sunan internet sitelerine erişimin zorlaştırılması, arama motorlarına sokulmaması ve diğer sitelerde reklamlarının durdurulması gerekmektedir. Fakat iş bu türden zararlı içeriğe sahip sitelerin yasaklanması, erişime engellenmesi veya içeriği yayına sokanlar hakkında cezai işlem yapılması yanlış olacaktır.

3. Yayınlar, ailenin huzur ve refahını sağlayan hususlara zarar verecek nitelikte olmamalıdır.
1982 Anayasası’nın 41. maddesi “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.” hükmünü ihtiva etmektedir. İnternet ortamında yer alan bazı yayınların ailenin huzur ve refahına mani olduğu ve eşlerin boşanmasına kadar giden huzursuzlukların yaşandığı gözlemlenmiştir.

İnternet ortamında yer alan yayınların Türk toplumunun temeli olan ailenin bütünlüğünü bozmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Ailenin korunmasını teşvik edici, ailenin ve dolayısıyla toplumun temelini sağlamlaştırıcı yayınların sunulması önemlidir.

4. Yayınlar, kişileri, uyuşturucu madde bağımlılığı, fuhuş, müstehcenlik ve kumar gibi kötü alışkanlıklara teşvik edici olmamalıdır.
İnternet ortamında yer bulan yayınların etkileme gücünün yüksek olması ve adeta bu ortamda yayınlanan her bilginin doğruymuş gibi kabul edilmesi dolayısıyla kişiler çeşitli şekillerde tuzağa düşürülebilmektedir.
İnternet gibi dev bir iletişim aracının kullanımında, uyuşturucu madde bağımlılığı, fuhuş, müstehcenlik ve kumar gibi kötü alışkanlıkların kazanılması kolaydır. Fiziksel, zihinsel ve maddi zararı bulunan bu nitelikteki alışkanlıkların kazanılmaması veya devam ettirilmemesi amacıyla, yayınların bahse konu olan kötü alışkanlıkları teşvik etmemesi gerekmektedir.
İNTERNET YAYINLARINDA GENEL İLKELER

23 Mayıs 2007 tarih, 26530 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’a kadar ülkemizde internet ortamındaki yayınları kapsayan herhangi bir kanuni düzenlemenin yapılmamış olması dolayısıyla, kişilerin bu ortamda yeni suç tiplerini ortaya çıkarttıkları, temel hak ve özgürlükleri çiğnedikleri ve toplumun huzuruna aykırı eylemleri icra ettikleri gözlemlenmiştir.

“İnternet Kanunu” şeklinde genel nitelikli bir kanuna ihtiyaç duyulurken, 5651 sayılı kanun ile yalnızca içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usulleri kapsayan özel nitelikli bir kanun düzenlenmiştir. Uygulamada, henüz eksikliği giderilmeyen genel hükümler konusunda Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve ilgili sair mevzuat göz önüne alınmaktadır.

Bilgisayar ve herhangi sair vasıtalarla internet ortamına erişim sağlayan kullanıcıların zarar görmemesi ve bu ortamın güvenilirliğini sağlamak amacıyla genel ilkelere muhtaç olunduğu aşikârdır. Bahse konu ettiğimiz bu ilkelerin, kendi kendine oluşan internet ortamına ayak uydurabilmesi ve basılı yayınlara nazaran daha özgürlükçü olması lazım gelmektedir.

Bu kapsamda 30.11.2007 tarihli İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde yayınlar hakkında şu ilkeler benimsenmiştir:

Yayınlar;

a) İnsan onuruna, temel hak ve hürriyetlere saygılı olmalıdır.

b) Gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlakî gelişimini zedeleyecek türden içeriklere yer vermemelidir.

c) Ailenin huzur ve refahını sağlayan hususlara zarar verecek nitelikte olmamalıdır.

ç) Kişileri, uyuşturucu madde bağımlılığı, fuhuş, müstehcenlik ve kumar gibi kötü alışkanlıklara teşvik edici olmamalıdır.
Öncelikle temel hak ve hürriyetlerin korunması ve güvenli bir internet ortamının sağlanabilmesi için bu ortamdaki yayınlar konusunda iş bu ilkelerin uygulanması gerekmektedir. Fakat internetin en önemli özelliği olan, her kişinin dilediği veriyi ortama koyabilmesi dolayısıyla, her an, her yayının kontrol edilememesi sonucu ortaya çıkmaktadır.

1. Yayınlar, insan onuruna, temel hak ve hürriyetlere saygılı olmalıdır.

1982 Anayasası’nın 12. maddesi, “Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.” şeklinde düzenlenmiş olup, temel hak ve hürriyetlerin yalnızca kişinin şahsına münhasır nitelikte olmadığı belirtilmiştir.

Gerek Anayasa’nın 12. maddesi, gerekse toplu yaşama kurallarının gereği cihetiyle, diğer kişilerin temel hak ve hürriyetlerine tecavüz edilmemesi ve bunlara saygı duyulması zorunludur. Temel hak ve hürriyetlerin kullanımının sınırı, başkalarının temel hak ve hürriyetlerinin sınırı ile teğettir. Tıpkı, değerli hocamız Prof. Dr. Attila ÖZER’in söylediği gibi; “Senin bana yumruk atma özgürlüğün, benim burnumun ucunda biter”.
Yine İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 29. maddesinin 2. fıkrasında da “Herkes, haklarının ve hürriyetlerinin kullanılmasında, sadece, başkalarının haklarının ve hürriyetlerinin gereğince tanınması ve bunlara saygı gösterilmesi amacıyla ve ancak demokratik bir cemiyette ahlâkın, kamu düzeninin ve genel refahın haklı icaplarını yerine getirmek maksadıyla kanunla belirlenmiş sınırlamalara tabi tutulabilir.” denilmekte ve böylece hak ve hürriyetlerin kullanılmasında, kanuni sınırlamaların yine halkın refahını sağlamak saiki ile getirilebileceğini gösterilmiştir.

3. kuşak haklardan olan insan haklarının günümüzdeki ve bundan sonraki hayat için değerinin yadsınamaz olduğu ve yaşamın parçasına dönüştüğü açık ve nettir. İnsan onuruna saygı duyulması, temel hak ve özgürlüklere tecavüz edilmemesi, hem bir insanlık vecibesi, hem de bir genel yayın ilkesi olarak benimsenmiştir.

2. Yayınlar, gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlakî gelişimini zedeleyecek türden içeriklere yer vermemelidir.

Teknolojinin gelişimiyle gençler ve çocuklar, çoğu zamanını televizyon veya bilgisayar başında geçirmektedir. Çocukların gelişiminde çok önemli bir faktör haline dönüşen internet ortamındaki yayınların dikkatli seçilmesi gerekmektedir. Çocukların tesadüfen veya bilinçsiz olarak ulaşabileceği zararlı yayınlar içerisinde *****grafik unsur taşıyan, terör propagandası içeren, misyonerlik faaliyetinde bulunan ve sair birçok zararlı yayın bulunmaktadır.

3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un 4. maddesinde de “Gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek türden programların, bunların seyredebileceği zaman ve saatlerde yayınlanmaması” şeklinde bir düzenleme yapılmış olup, bahse konu olan içeriğe sahip olan yayınlara gençlerin ve çocukların ulaşmasının engellenilmesi istenilmiştir. Fakat tıpkı diğer internet yayınları gibi, zararlı içeriğe sahip internet yayınlarına da gençlerin ve çocukların erişimi basittir. Bu tipteki zararlı yayınların çokluğu dolayısıyla bazı ebeveyn kontrol programları geliştirilmiş olsa da, gençler ve çocuklar bu zararlı içeriklerle karşılaşabilmektedir.

Bu yüzden, gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek türden içerik sunan internet sitelerine erişimin zorlaştırılması, arama motorlarına sokulmaması ve diğer sitelerde reklamlarının durdurulması gerekmektedir. Fakat iş bu türden zararlı içeriğe sahip sitelerin yasaklanması, erişime engellenmesi veya içeriği yayına sokanlar hakkında cezai işlem yapılması yanlış olacaktır.

3. Yayınlar, ailenin huzur ve refahını sağlayan hususlara zarar verecek nitelikte olmamalıdır.
1982 Anayasası’nın 41. maddesi “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.” hükmünü ihtiva etmektedir. İnternet ortamında yer alan bazı yayınların ailenin huzur ve refahına mani olduğu ve eşlerin boşanmasına kadar giden huzursuzlukların yaşandığı gözlemlenmiştir.

İnternet ortamında yer alan yayınların Türk toplumunun temeli olan ailenin bütünlüğünü bozmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Ailenin korunmasını teşvik edici, ailenin ve dolayısıyla toplumun temelini sağlamlaştırıcı yayınların sunulması önemlidir.

4. Yayınlar, kişileri, uyuşturucu madde bağımlılığı, fuhuş, müstehcenlik ve kumar gibi kötü alışkanlıklara teşvik edici olmamalıdır.
İnternet ortamında yer bulan yayınların etkileme gücünün yüksek olması ve adeta bu ortamda yayınlanan her bilginin doğruymuş gibi kabul edilmesi dolayısıyla kişiler çeşitli şekillerde tuzağa düşürülebilmektedir.
İnternet gibi dev bir iletişim aracının kullanımında, uyuşturucu madde bağımlılığı, fuhuş, müstehcenlik ve kumar gibi kötü alışkanlıkların kazanılması kolaydır. Fiziksel, zihinsel ve maddi zararı bulunan bu nitelikteki alışkanlıkların kazanılmaması veya devam ettirilmemesi amacıyla, yayınların bahse konu olan kötü alışkanlıkları teşvik etmemesi gerekmektedir.
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar