Cumhurbaşkanı Erdoğan grup toplantısında, ‘Kur dediğin bugün artar, yarın düşer. Enflasyon bugün artar yarın düşer.’ sözlerini sarf etti. Cumhurbaşkanının, alım gücünün düştüğünü ve ekonomik sıkıntıların bunaltıcı olduğunu görmesi gerekir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün partisine yaptığı konuşmada gündemdeki ekonomik sorunları da ele aldı. Enflasyonun bugün çift haneli rakamları geçtiği, kamunun alım gücünün düştüğü, dolar kurunun aşırı yükseldiği ve beraberinde zamlar ile tüketicinin belinin büküldüğü bugünler için şöyle dedi. Erdoğan, “Kur dediğin bugün artar, yarın düşer. Enflasyon bugün artar yarın düşer.”
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan pasajlar,
Türkiye sıcak para cenneti değil
“Çıksın birisi faizi azaltarak, üretimi artırarak yanlış yapıyorsunuz desin. Diyemez. Doğrusu bizim yaptığımız. Şu anda tüm sektörlerde yeni yatırımlarla, yeni makinelerle, yeni istihdamlarla kesintisiz kapasite büyütme yarışındayız. Biz, ülkemizi fırsatını bulduğunda hemen kaçıp gidecek sıcak para cennetine dönüştürmek yerine kalıcı kazanımlara kavuşturacak yatırımlara dönüştürmek istiyoruz.”
Ekonomide de "Dünya 5'ten büyüktür”
“Artık faiz oranını şu veya bu dayatmaya göre değil, tüm gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi ülkemizin ihtiyacına göre belirleyeceğiz. Düşük kurla ülkemizi ithalat cennetine döndürmek isteyenlere geçit vermeyeceğiz. Faiz düştüğünde, paradan para kazananın dışında kimsenin faydası olmaz. Kur dediğin bugün artar, yarın düşer. Enflasyon bugün artar yarın düşer. Ama üretim ve istihdamda sağladığımız her artış kalıcıdır. Ekonomide de "Dünya 5'ten büyüktür" diyoruz. Hak olan davada zafer muhakkaktır.”
Avrupa’da da enflasyon yükseldi
“Bugün tüm büyük ekonomiler faizleri en alt seviyede tutarken enflasyonda ciddi yükselişlerle karşı karşıyalar. Tüm Avrupa ülkelerinde geçen yıl 0 veya eksi olan enflasyon bu yıl yüzde 5'leri hatta yüzde 6'ları geride bıraktı. Üstelik bu rakamlar tüketici fiyatlarını ifade ediyor.”
“Stokçulara bu ülkeyi mezar edeceğiz”
“Tüm büyük ekonomiler faizleri altta tutarken enflasyonda yükselişle karşı karşıya. Biz bu mücadeleyi verirken doların yükselmesini bekleyip, malını 2 kat, 3 kat artıranlara söylüyorum, sonunuz hüsran olacak. Stokçulara bu ülkeyi mezar edeceğiz. Ticaret Bakanlığı ile bunların üzerine üzerine gideceğiz. Kur manipülasyonu ile ülkesini soymaya çalışanlar kendi evlatlarına kast ediyorlar. Bu işi yapanlara çok ağır bedel ödeteceğiz.”
Sömürü düzenine son
“Yüksek faiz, düşük kur üzerine kurulu sömürü düzenine bir daha bu ülke dönmeyecek. İşimize aşımıza bir daha kimseyi müdahale ettirmeyeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşük faiz politikasına Müslümanların karşı olduğunu söylemek oldukça güç olsa bile ekonomi politikasının nasıl işlediğini anlatmayan, böyle bir planın nasıl getirilere sahip olduğunu, krizden çıkış yollarının ne olduğunu söylemeyen bir ekonomi bakanına sahip olması ve AK Partili kimi isimlerin milletin ekmeği ile adeta dalga geçercesine dile getirdikleri sözler düşünüldüğünde bu ekonomi politikasının zarar verdiği bir kamu olduğu görülüyor.
Dolar kurundaki yüksek hareketliliğinin getirmiş olduğu sıkıntıların ve enflasyondaki yüksek rakamların milletin alım gücünü düşürdüğü, ihracat ile büyümenin tek taraflı bir büyüme olduğu, hammadde fiyatlarının arttığı son birkaç ayda kimi üretim sektörlerinin de zora girdiği görülmüyor.
Şeffaf olmayan ihalelerin gerçekleştirildiği Türkiye’de, birileri çok kazanırken alt ve üst tabakalar arasında da uçurum oluşmaya başladığı görülüyor. Orta sınıf olarak adlandırılan kesimin gittikçe belirginliğini yitirdiği Türkiye’de, ekonomi modelinin ne olduğu, dolar kurunun yüksek oynayıştan kaynaklı hareketliliğinin getirdiği alım gücü yoksunluğuna bir çare bulunmasının zaruri olduğu görülüyor.
Öte yandan her gün yeni zamlar alan üretim maddeleri, mutfak malzemeleri ile lüks kabul edilen otomobil, telefon, bilgisayar gibi teknolojik araçlara yapılan ÖTV ve KDV zamlarının normalin üzerinde olduğu görülüp, vergi indirimlerine tabi tutulması gerekirken aksi yönde ısrarla zamlar alması, dile getirilen ekonomi modelinin işlerliğini sorgulatmaya devam ediyor.
Kaynak : Haksöz Haber
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün partisine yaptığı konuşmada gündemdeki ekonomik sorunları da ele aldı. Enflasyonun bugün çift haneli rakamları geçtiği, kamunun alım gücünün düştüğü, dolar kurunun aşırı yükseldiği ve beraberinde zamlar ile tüketicinin belinin büküldüğü bugünler için şöyle dedi. Erdoğan, “Kur dediğin bugün artar, yarın düşer. Enflasyon bugün artar yarın düşer.”
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan pasajlar,
Türkiye sıcak para cenneti değil
“Çıksın birisi faizi azaltarak, üretimi artırarak yanlış yapıyorsunuz desin. Diyemez. Doğrusu bizim yaptığımız. Şu anda tüm sektörlerde yeni yatırımlarla, yeni makinelerle, yeni istihdamlarla kesintisiz kapasite büyütme yarışındayız. Biz, ülkemizi fırsatını bulduğunda hemen kaçıp gidecek sıcak para cennetine dönüştürmek yerine kalıcı kazanımlara kavuşturacak yatırımlara dönüştürmek istiyoruz.”
Ekonomide de "Dünya 5'ten büyüktür”
“Artık faiz oranını şu veya bu dayatmaya göre değil, tüm gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi ülkemizin ihtiyacına göre belirleyeceğiz. Düşük kurla ülkemizi ithalat cennetine döndürmek isteyenlere geçit vermeyeceğiz. Faiz düştüğünde, paradan para kazananın dışında kimsenin faydası olmaz. Kur dediğin bugün artar, yarın düşer. Enflasyon bugün artar yarın düşer. Ama üretim ve istihdamda sağladığımız her artış kalıcıdır. Ekonomide de "Dünya 5'ten büyüktür" diyoruz. Hak olan davada zafer muhakkaktır.”
Avrupa’da da enflasyon yükseldi
“Bugün tüm büyük ekonomiler faizleri en alt seviyede tutarken enflasyonda ciddi yükselişlerle karşı karşıyalar. Tüm Avrupa ülkelerinde geçen yıl 0 veya eksi olan enflasyon bu yıl yüzde 5'leri hatta yüzde 6'ları geride bıraktı. Üstelik bu rakamlar tüketici fiyatlarını ifade ediyor.”
“Stokçulara bu ülkeyi mezar edeceğiz”
“Tüm büyük ekonomiler faizleri altta tutarken enflasyonda yükselişle karşı karşıya. Biz bu mücadeleyi verirken doların yükselmesini bekleyip, malını 2 kat, 3 kat artıranlara söylüyorum, sonunuz hüsran olacak. Stokçulara bu ülkeyi mezar edeceğiz. Ticaret Bakanlığı ile bunların üzerine üzerine gideceğiz. Kur manipülasyonu ile ülkesini soymaya çalışanlar kendi evlatlarına kast ediyorlar. Bu işi yapanlara çok ağır bedel ödeteceğiz.”
Sömürü düzenine son
“Yüksek faiz, düşük kur üzerine kurulu sömürü düzenine bir daha bu ülke dönmeyecek. İşimize aşımıza bir daha kimseyi müdahale ettirmeyeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşük faiz politikasına Müslümanların karşı olduğunu söylemek oldukça güç olsa bile ekonomi politikasının nasıl işlediğini anlatmayan, böyle bir planın nasıl getirilere sahip olduğunu, krizden çıkış yollarının ne olduğunu söylemeyen bir ekonomi bakanına sahip olması ve AK Partili kimi isimlerin milletin ekmeği ile adeta dalga geçercesine dile getirdikleri sözler düşünüldüğünde bu ekonomi politikasının zarar verdiği bir kamu olduğu görülüyor.
Dolar kurundaki yüksek hareketliliğinin getirmiş olduğu sıkıntıların ve enflasyondaki yüksek rakamların milletin alım gücünü düşürdüğü, ihracat ile büyümenin tek taraflı bir büyüme olduğu, hammadde fiyatlarının arttığı son birkaç ayda kimi üretim sektörlerinin de zora girdiği görülmüyor.
Şeffaf olmayan ihalelerin gerçekleştirildiği Türkiye’de, birileri çok kazanırken alt ve üst tabakalar arasında da uçurum oluşmaya başladığı görülüyor. Orta sınıf olarak adlandırılan kesimin gittikçe belirginliğini yitirdiği Türkiye’de, ekonomi modelinin ne olduğu, dolar kurunun yüksek oynayıştan kaynaklı hareketliliğinin getirdiği alım gücü yoksunluğuna bir çare bulunmasının zaruri olduğu görülüyor.
Öte yandan her gün yeni zamlar alan üretim maddeleri, mutfak malzemeleri ile lüks kabul edilen otomobil, telefon, bilgisayar gibi teknolojik araçlara yapılan ÖTV ve KDV zamlarının normalin üzerinde olduğu görülüp, vergi indirimlerine tabi tutulması gerekirken aksi yönde ısrarla zamlar alması, dile getirilen ekonomi modelinin işlerliğini sorgulatmaya devam ediyor.
Kaynak : Haksöz Haber
