- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,730
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,741
- Puanları
- 113
İnsan Beyninin İnanılmaz Adapte Olma Becerisi
İnsan beyninin özel bir yanı var. Evet, beynimizde 86 milyar nöron ve başka milyarlarca hücre bulunuyor. Ve evet, o tartışmasız evrende keşfedilen diğer her şeyden daha karmaşık. Ama bunun da ötesinde, beynimiz bizi olduğumuz kişi yapıyor. O bir yandan bizim düşüncelerimizi ve anılarımızı muhafaza edip davranışlarımızı, ilişkilerimizi ve hayatlarımızı şekillendirirken, bir yandan da bizi hayatta tutuyor ve işlev göstermemizi sağlıyor.
İşte belki de bu nedenle, bazı insanların sadece yarım bir beyinle yaşadığını duymak çok inanılmaz. Şu anda ergenlik döneminde olan bir genç kız da bu durumun örneklerinden biri. Beynin sol yarısının dilden sorumlu olan kısım olduğu düşünüldüğünde, doğuştan beyninin sol yarısı olmayan bu genç kızın konuşma ve okuma becerilerinin kötü durumda olduğunu tahmin edebilirsiniz. Ama durum böyle değil. Hatta, onun okuma becerisi ortalamanın üzerinde.
Görünen o ki, onun beyninin sağ yarısı mevcut olmayan sol yarıyı kompanse ediyor. Beyin bölgelerinin birbirleriyle iletişim kurmasına olanak tanıyan beyaz madde dokusu, onun beyninin sağ yarısında olağan dışı bir şekilde yoğunluklu olarak bulunuyor; özellikle de dille ilgili olan bölgelerde.
Beyin Kullanılmayan Bölgelere Yeni Amaçlar Atayabiliyor
Beynin hayret verici derecedeki adapte olma becerisiyle ilgili başka hikayeler de var. Muhtemelen bunlar arasında en meşhur olanı, Londra’daki taksi şoförlerinin bu işi yaptıkları süre uzadıkça, beyinlerindeki yön bulmayla ilişkili bölgelerin geliştiği ve büyüdüğü bulgusu. Jonglörlük yapmak gibi yeni beceriler öğrenmek de, gerçek anlamda beynin büyümesini sağlayabiliyor.
Aynı zamanda, beyin kullanılmayan bölgelere yeni amaçlar da atayabiliyor. Örneğin, kör insanlar beyinlerinin normalde görüşle ilişkili olan kısımlarını dil işleme veya matematik için kullanıyor gibi görünüyor. Elleri olmayan insanlar, ayaklarını ellerin birçok fonksiyonunu yerine getirecek şekilde kullanmayı öğrenebiliyor; hatta bunlar arasında resim yapmak da bulunuyor. Bu tür sanatçıların beyinlerinde özel “ayak parmağı haritaları” yer alıyor: yani her bir ayak parmağını temsil eden beyin bölgeleri. Bu haritalar elleri olan insanların beyinlerinde mevcut olmuyor.
Bu karmaşık organ hakkında öğrenecek daha çok şey var. Biz, beynin hayatın ilerleyen dönemlerinde nöronları yenileme potansiyeli olduğunu ve beyne bir elektrik akımı göndermenin neden nörolojik hastalıkları tedavi edebildiğini ya da bilişsel yetileri iyileştirebildiğini daha yeni yeni keşfediyoruz. Ama biz onun hakkında yeni bilgiler edindikçe, beynimiz bizi hayrete düşürmeye devam edecek gibi görünüyor.
Orijinal makale:
bilimoloji.com
İnsan beyninin özel bir yanı var. Evet, beynimizde 86 milyar nöron ve başka milyarlarca hücre bulunuyor. Ve evet, o tartışmasız evrende keşfedilen diğer her şeyden daha karmaşık. Ama bunun da ötesinde, beynimiz bizi olduğumuz kişi yapıyor. O bir yandan bizim düşüncelerimizi ve anılarımızı muhafaza edip davranışlarımızı, ilişkilerimizi ve hayatlarımızı şekillendirirken, bir yandan da bizi hayatta tutuyor ve işlev göstermemizi sağlıyor.
İşte belki de bu nedenle, bazı insanların sadece yarım bir beyinle yaşadığını duymak çok inanılmaz. Şu anda ergenlik döneminde olan bir genç kız da bu durumun örneklerinden biri. Beynin sol yarısının dilden sorumlu olan kısım olduğu düşünüldüğünde, doğuştan beyninin sol yarısı olmayan bu genç kızın konuşma ve okuma becerilerinin kötü durumda olduğunu tahmin edebilirsiniz. Ama durum böyle değil. Hatta, onun okuma becerisi ortalamanın üzerinde.
Görünen o ki, onun beyninin sağ yarısı mevcut olmayan sol yarıyı kompanse ediyor. Beyin bölgelerinin birbirleriyle iletişim kurmasına olanak tanıyan beyaz madde dokusu, onun beyninin sağ yarısında olağan dışı bir şekilde yoğunluklu olarak bulunuyor; özellikle de dille ilgili olan bölgelerde.
Beyin Kullanılmayan Bölgelere Yeni Amaçlar Atayabiliyor
Beynin hayret verici derecedeki adapte olma becerisiyle ilgili başka hikayeler de var. Muhtemelen bunlar arasında en meşhur olanı, Londra’daki taksi şoförlerinin bu işi yaptıkları süre uzadıkça, beyinlerindeki yön bulmayla ilişkili bölgelerin geliştiği ve büyüdüğü bulgusu. Jonglörlük yapmak gibi yeni beceriler öğrenmek de, gerçek anlamda beynin büyümesini sağlayabiliyor.
Aynı zamanda, beyin kullanılmayan bölgelere yeni amaçlar da atayabiliyor. Örneğin, kör insanlar beyinlerinin normalde görüşle ilişkili olan kısımlarını dil işleme veya matematik için kullanıyor gibi görünüyor. Elleri olmayan insanlar, ayaklarını ellerin birçok fonksiyonunu yerine getirecek şekilde kullanmayı öğrenebiliyor; hatta bunlar arasında resim yapmak da bulunuyor. Bu tür sanatçıların beyinlerinde özel “ayak parmağı haritaları” yer alıyor: yani her bir ayak parmağını temsil eden beyin bölgeleri. Bu haritalar elleri olan insanların beyinlerinde mevcut olmuyor.
Bu karmaşık organ hakkında öğrenecek daha çok şey var. Biz, beynin hayatın ilerleyen dönemlerinde nöronları yenileme potansiyeli olduğunu ve beyne bir elektrik akımı göndermenin neden nörolojik hastalıkları tedavi edebildiğini ya da bilişsel yetileri iyileştirebildiğini daha yeni yeni keşfediyoruz. Ama biz onun hakkında yeni bilgiler edindikçe, beynimiz bizi hayrete düşürmeye devam edecek gibi görünüyor.
Orijinal makale:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
bilimoloji.com