Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

İslam İnfâkın Müesseseleşmesi

kervan

Aktif Üye
FK Üyesi
FK Üyesi
Katılım
2 Haz 2020
Mesajlar
833
Tepkime puanı
2,289
Puanları
93
Cinsiyet
İnfâkın Müesseseleşmesi
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah’ın lütfu geniştir, O her şeyi bilir.” (Bakara, 261)

Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“İnsan ölünce, şu üç ameli dışında bütün amellerinin sevâbı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifâde edilen ilim, arkasından duâ eden hayırlı evlâd.” (Müslim, Vasiyye, 14)


“Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe aslâ “birr”e (yâni hayrın kemâline) eremezsiniz! Her ne infâk ederseniz, Allâh onu hakkıyla bilir.” (Âl-i İmrân, 92)

Derin bir vecd hâlinde Rasûlullâh’ı dinleyen ashâb-ı kirâm, bu âyet-i kerîmeyi de kendi iç dünyalarının derinliklerinde hissedebilmenin ve bu ilâhî dâvetin

muhtevâsından hareketle, ellerinde ne varsa hepsini infâk edebilmenin muhâsebesine dalmışlardı. Bu mübârek sahâbîlerden biri de Ebû Talha (ra) idi. Onun

Mescid-i Saâdet’e yakın, içinde altı yüz hurma ağacı bulunan kıymetli bir bahçesi vardı ve burayı pek severdi. Rasûlullâh (sav)’i sık sık dâvet edip ikramlarda

bulunarak da bahçesini bereketlendirirdi.

Ebû Talha (ra), bu âyet-i kerîmenin tesiriyle, Rasûlullâh (sav)’e gelerek şöyle dedi:

“–Yâ Rasûlallâh! Cenâb-ı Hak kitabında:

“Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe aslâ “birr”e eremezsiniz!..” (Âl-i İmrân, 92) buyuruyor. Şüphesiz servetim içinde en kıymetli ve bana en sevimli olanı

Beyruhâ diye bilinen bahçemdir. Şu andan itibâren onu Allâh ve Rasûlü’ne bırakıyorum. Umarım ki bu sâyede Rabbim beni birre (hayrın kemâline) ulaştırır ve

onu bana âhiret azığı eyler. Yâ Rasûlallâh, artık bu bahçede Allâh’ın sana gösterdiği istikâmette tasarruf et.”

Rivâyetlere göre bu sözlerinin ardından Ebû Talha (ra), bu güzel kararını derhal tatbik etmek için bahçeye gitti. Bahçeye vardığında hanımını bir ağacın

gölgesinde otururken buldu. Ebû Talha bahçeye girmedi. Hanımı sordu:

“–Yâ Ebâ Talha! Dışarıda ne bekliyorsun? İçeri girsen ya!”

Ebû Talha:
“–Ben içeri giremem, sen de eşyanı toplayıp çıkıver.” dedi.

Beklemediği bu cevâb üzerine hanımı şaşkınlıkla sordu:

“–Neden yâ Ebâ Talha! Bu bahçe bizim değil mi?”

Ebû Talha:
“–Hayır, artık bu bahçe Medîne fukarâsınındır.” diyerek âyet-i kerîmenin müjdesini ve yaptığı fazîletli infâkı sevinç ve neşe içinde anlattı.
Hanımının:
“–Bahçeyi ikimiz nâmına mı, yoksa şahsın için mi bağışladın?” suâline de:

“–İkimiz nâmına.” diye cevap veren Ebû Talha, bu sefer hanımından huzur içinde şu sözleri dinledi:

“–Allâh senden râzı olsun Ebû Talha! Etrafımızdaki fakirleri gördükçe aynı şeyi düşünürdüm de sana söylemeye bir türlü cesaret edemezdim. Allâh hayrımızı

kabul buyursun. İşte ben de bahçeyi terk edip geliyorum!”

Ebû Talha’ya bu fedâkârlığı yaptıran ahlâk-ı hamîdenin ruhlarda kökleşmesi hâlinde ortaya çıkacak güzelliğin, insanlık sathında revaç bulmasıyla yeryüzünde nasıl bir asr-ı saâdet iklîminin oluşacağını tahmin etmek hiç de zor değildir. (Osman Nûri Topbaş, Vakıf, İnfak ve Hizmet, Erkam Yay.)


Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
er-Reşîd: Her varlığı, var ediş gayesine uygun bir biçimde hedefine ulaştıran, hiç kimseyle istişare etmeden işlerini yürüten, delil ve irşada ihtiyacı olmayan,

işlerini nizam ve hikmetle yürüten ve hiçbir işi boş ve abes olmayan, kullarını doğru yola ileten demektir.

Kısa Günün Kârı
Vakıf, Yaratan’dan ötürü yaratılmışlara merhamet, şefkat ve sevginin bir tezâhürü olan infâkın devamlılık arz ederek müesseseleşmesidir. Bu da bir malın

Allâh’a adanmasını, yâni temlik ve temellükten men olunarak, ebediyyen mânevî bir gâye için kullanılmasını ifâde eder. Gâye ise, bütün mahlûkâtın muhtaç

olanlarına cömertçe ikramda bulunmak, şefkat ve merhametle yaklaşarak, Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanabilmektir.


.
 

AsyA

Forum Kalemi
Öylesine...
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
14,492
Çözümler
1
Tepkime puanı
38,691
Puanları
113
Kısa Günün Kârı
Vakıf, Yaratan’dan ötürü yaratılmışlara merhamet, şefkat ve sevginin bir tezâhürü olan infâkın devamlılık arz ederek müesseseleşmesidir. Bu da bir malın

Allâh’a adanmasını, yâni temlik ve temellükten men olunarak, ebediyyen mânevî bir gâye için kullanılmasını ifâde eder. Gâye ise, bütün mahlûkâtın muhtaç
olanlarına cömertçe ikramda bulunmak, şefkat ve merhametle yaklaşarak, Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanabilmektir.
Rabbim razı olduğu kullarından eylesin...
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar