Foruma hoşgeldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

İslam İhlâslı Olabilmek

Katılım
2 Haz 2020
Mesajlar
916
Tepkime puanı
2,374
Puanları
93
Cinsiyet
İhlâslı Olabilmek
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
"...Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, amel-i sâlih işlesin ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın!" (Kehf, 110)

Rasûlullah (sav) buyurdular:
"Kim işlediği hayrı şöhret kazanmak için halka duyurursa. Allah onun gizli işlerini duyurur. Kim de işlediği hayrı halkın takdirini kazanmak için

başkalarına gösterirse, Allah da onun riyakârlığını açığa vurur." (Buhârî, Rikak 36. Ahkâm 9; Müslim, Zühd 47-48)

Vaktiyle bir fırıncı vardı. Hiç görmediği hâlde, Hak dostu Şiblî Hazretleri'ni hem çok seviyor hem de onu görmeyi çok arzuluyordu. Bu iştiyakla bir

hayli ömür süren, lâkin hâl ve hareketlerinde Şiblî Hazretleri'nin güzel ahlâkından pek nasibi olmayan bu fırıncı, henüz onu görme nîmetine kavuşamamıştı.
Günün birinde Şiblî Hazretleri, bir seher vakti uzak bir yoldan fırıncının şehrine geldi. Dükkânının önünden geçerken de kendisinden bir dilim ekmek

istedi. Gâfil fırıncı ise, kendisinden ekmek talep eden kimsenin Şiblî Hazretleri olduğundan habersiz, bu arzusunu reddettiği gibi kendisine de kızgın bir üslûp ile şöyle söyledi:
"-A yoksul! Ben sana bedava ekmek vermem! Geç git yoluna!"

Bu sözleri sanki hiç duymamış gibi hareket eden Şibli Hazretleri, sükût ile yoluna devam etti. Az ileride bu hâdiseye şahit olan ve fırıncının Şiblî

Hazretleri'ne duyduğu sevgiyi de bilen bir kimse hemen onun yanına koştu ve kendisine:

"-Yâhu sen ne yaptın! Az evvel kapıdan kovduğun o zâtın kim olduğunu biliyor musun? O zât, senin senelerdir görmeyi cân u gönülden arzuladığın

Hak dostu Şiblî Hazretleri idi. Hani sen onu Allah için çok seviyordun. Niçin bir dilim ekmeği bile ondan esirgedin! Bu kadar gaflete de pes doğrusu!

İnsan sevdiğinin hâlinden hisse alır. Güyâ bir Hak dostunu seviyorsun, fakat onun hâlinden habersizsin! Bu ne büyük bir gaflet! Bu durum, herhâlde

senin ağır bir ders ve imtihandır!" dedi.
Bu sözleri duyan fırıncı, yaptığı edepsizlik ve hatâdan dolayı çok üzüldü. O gönül acısıyla kendini kaybedip çöle kadar Şiblî Hazretleri'nin peşinden

koştu ve ona yetişti. Yüzlerce özür beyân ederek ayaklarına kapandı. Öyle ki, her an bir elini bırakıp öbürüne sarılıyor ve Şiblî Hazretleri'nden affını talep ediyordu.
Bu hâl karşısında Şiblî Hazretleri bir müddet durdu, sonra da hatâsını anlaması için hafif sert bir üslûp ile fırıncıya şöyle dedi:

"-Yaptığın şeyin affedilmesini istiyorsan şimdi git! Yarın bizi ve bizimle beraber bir topluluğu yemeğe dâvet et!"

Bunun üzerine fırıncı, kendini affettirebilmek ümidiyle gidip hemen büyük bir köşkü dâvet için hazırlattı. Ziyafet için haddinden fazla masrafta

bulundu. Her hususta o derece külfete girdi ki, hiç kimse onun yaptığını yapamazdı. Bir hayra vesîle olmak isterken, diğer taraftan da gurur ve

kibrini ortaya dökercesine gördüğü herkese:

"-Şibli Hazretleri yarın bize gelecek, benim misafirim olacak, siz de buyurun!" deyip dâvette bulunan gâfil fırıncı, göremediği komşularına da haber

gönderdi. Velhâsıl verdiği ziyâfete bir hayli insan çağırdı.

Dâvet günü hepsi sofra başına oturdu. Şeyh Şiblî de gelmişti. Dâvetliler arasında bir de vecd hâli ağır basan bir velî vardı. Şeyh Şiblî'ye sordu:

"-Efendim! Bu gösterişli, tantanalı sofrada bana güzeli de çirkini de bir misalle anlatır mısın, yani kim cennete vâsıl edecek sâlih bir amel işlemekte

ve kim de cehenneme dûçâr edecek yanlış bir davranış sergilemekte?"

Şibli Hazretleri, o velîye şu cevâbı verdi:

"-Azizim! Soruna, şu bize ziyâfet çeken adamın durumunu anlatarak cevap vereyim. Ben, dün kendisinden Allah rızâsı için bir dilim ekmek istemiştim.

Lâkin, Allâh'ın rızâsını hiçe sayarak bana bir dilim ekmek vermeyen, üstelik nâhoş bir üslup kullanan bu kimse, bugün bizim şöhretimize kapılarak

nice kimseye ikramlarda bulunmakta. Hâlbuki Hak rızasından uzak, şöhret için yapılan bütün emeklerin neticesi beyhûde olup, kişiyi götüreceği yer

ise mâlumdur. Zira Cenâb-ı Hak, yapılan amellerde ortaklık kabul etmez.

Buna mukâbil, hiçbir dünyevî menfaat gözetmeksizin, sırf Allah rızası için yapılan her türlü hayır ve hasenat, az da olsa makbuldür. Bu sebeple dün

vereceği bir dilim ekmek, bugün verdiği şu gösterişli ziyafetten daha kıymetli olacak, belki de kendisi için kıyâmet günü büyük bir müjde olarak

karşısına çıkacaktı. (Osman Nûri Topbaş, Gönül Yolculuğumuz, Erkam Yay.)


Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Ğafûr:
Kulların günahlarını affederek örten, suçlarından ve hatalarından vazgeçip bağışlayan, mağfireti çok, af edişi sonsuz olan demektir.


Kısa Günün Kârı
Cenâb-ı Hakk'ın rızâsından gayri bütün emelleri gönülden söküp atmak, müslümanın îfâsına mecbûr olduğu büyük bir vazifedir. Bu hususta her

zaman Cenâb-ı Hak'tan ihlâs sâhibi olmayı talep etmek gerekir. Zira ihlâs niyetlerin temiz ve samîmî olmasıdır ki, ibadetlerin sıhhat ve bereketi buna bağlıdır.
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

  • Geniş / Dar görünüm

    Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Izgara görünümlü forum listesi

    Forum listesindeki düzeni ızgara yada sıradan listeleme tarzındaki yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Resimli ızgara modu

    Izgara forum listesinde resimleri açıp/kapatabileceğiniz yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Kenar çubuğunu kapat

    Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

    Sabit kenar çubuğu

    Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

    Köşe kıvrımlarını kapat

    Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

  • Zevkini yansıtan renk kombinasyonunu seç
    Arkaplan resimleri
    Renk geçişli arkaplanlar
Geri