Vera
Yeni Üye
- Katılım
- 27 Kas 2020
- Mesajlar
- 1,360
- Tepkime puanı
- 2,799
- Puanları
- 113
- Burç
- Boğa
- Meslek
- Boş Gezenin Boş Kalfası
- Cinsiyet
- Medeni Hal
- Takım
İdlib kırsalına sığınan binlerce insan çadır kentlerde yaşam mücadelesi verirken bebekler soğuktan dolayı can veriyor.
Suriye Savaşı’nın başından beri türlü zorluklarla baş etmek durumunda kalan Suriye halkı için kış şartları durumu iyice zorlaştırıyor. Dün bölgeden paylaşılan fotoğraflara göre iki bebek soğuktan donarak can verdi.
Suriyelilerin yaşadıkları zorluklar bütün sıkıntılara rağmen çocukların umutlarını yok edebilmiş değil. Suriye halkının geleceği olan Suriyeli çocuklar, çadır kentlerde zorlu yaşam mücadelesi içinde yarına ümitlerini ve öfkelerini saklıyorlar.
Kış aylarında yağmur, kar ve soğuk hava üstüne gelen su baskınları çadır kentleri ‘çamur kente’ dönüştürüyor. Dize kadar gelen çamur içinde gündelik faaliyetlerini devam ettirmeye çalışan mültecilerin, AB’nin ve BM’nin kısıtlı yardımları da sayılmazsa ülke bazında tek destekçisi Katar ve Türkiye.
Müslüman halklar ise yardımlarıyla elinden gelen desteği sağlamaya çalışıyor. Kardeşlik hukukunun bir gereği olan bu yardımlar mültecilere umut oluyor. Tamamen suyun içinde kalmış bir çadırın bir nebze yüksekte bulunan bir köşesinde uyumaya çalışan kardeşlerimiz kışın şartları ağırlaştıkça bizim yardımlarımıza da daha fazla ihtiyaç duyuyorlar.
Esed rejimi, İran ve Rusya’nın katliamlarından kaçmak için sığındıkları İdlib kırsalında şimdi de kış soğuğunun tesiri altına giren Suriye halkı insanlığın gözü önünde sistematik olarak yok ediliyor. Bazen silahlar bazen de duyarsızlık mültecileri ölüme götürüyor!
Isınma ihtiyacının giderilmesi için öncelikle daha dayanıklı barınmanın sağlanması gerekiyor. Türkiye’deki herkes için ulaşılması oldukça kolay olan ‘çakıl taşı’ ise çadır kentlerdeki mülteciler için en gerekli şeylerin başında geliyor. Zira yağmur ve kar bastırdıkça çamur her yere nüfuz ederek yaşamı imkansız hale getiriyor.
Rejim ve destekçileri ise özellikle ay başında kent merkezine yönelik bombardımanlarla mülteci sayısını artırmayı amaçladı. Kış şartlarını kendine avantaj olarak gören Esed, İran ve Rusya, çadır kentlerdeki çocuk ve bebeklerle savaşarak ne kadar şeref yoksunu olduklarını göstermiş oluyorlar. Rejimin vaatlerine rağmen Suriyeliler ise hiçbir koşulda rejime sığınmayı tercih etmiyor. Zorlu koşullar dahi Suriyeli Müslümanları asalete karşı zilleti tercih etmeye yönlendirmiyor!
Kardeşlerimiz her şeye rağmen direnmeye devam ederken bizler de yardım faaliyetlerimizi artıralım. Farklı İslami STK’lar, dernek ve cemaatler tarafından gerçekleştirilen yardım çalışmalarına destek olalım. Kış muhakkak zordur ama insan için en zoru unutulmak ve umursanmamaktır. Unutanlardan olmayalım!
Suriye Savaşı’nın başından beri türlü zorluklarla baş etmek durumunda kalan Suriye halkı için kış şartları durumu iyice zorlaştırıyor. Dün bölgeden paylaşılan fotoğraflara göre iki bebek soğuktan donarak can verdi.
Suriyelilerin yaşadıkları zorluklar bütün sıkıntılara rağmen çocukların umutlarını yok edebilmiş değil. Suriye halkının geleceği olan Suriyeli çocuklar, çadır kentlerde zorlu yaşam mücadelesi içinde yarına ümitlerini ve öfkelerini saklıyorlar.
Kış aylarında yağmur, kar ve soğuk hava üstüne gelen su baskınları çadır kentleri ‘çamur kente’ dönüştürüyor. Dize kadar gelen çamur içinde gündelik faaliyetlerini devam ettirmeye çalışan mültecilerin, AB’nin ve BM’nin kısıtlı yardımları da sayılmazsa ülke bazında tek destekçisi Katar ve Türkiye.
Müslüman halklar ise yardımlarıyla elinden gelen desteği sağlamaya çalışıyor. Kardeşlik hukukunun bir gereği olan bu yardımlar mültecilere umut oluyor. Tamamen suyun içinde kalmış bir çadırın bir nebze yüksekte bulunan bir köşesinde uyumaya çalışan kardeşlerimiz kışın şartları ağırlaştıkça bizim yardımlarımıza da daha fazla ihtiyaç duyuyorlar.
Esed rejimi, İran ve Rusya’nın katliamlarından kaçmak için sığındıkları İdlib kırsalında şimdi de kış soğuğunun tesiri altına giren Suriye halkı insanlığın gözü önünde sistematik olarak yok ediliyor. Bazen silahlar bazen de duyarsızlık mültecileri ölüme götürüyor!
Isınma ihtiyacının giderilmesi için öncelikle daha dayanıklı barınmanın sağlanması gerekiyor. Türkiye’deki herkes için ulaşılması oldukça kolay olan ‘çakıl taşı’ ise çadır kentlerdeki mülteciler için en gerekli şeylerin başında geliyor. Zira yağmur ve kar bastırdıkça çamur her yere nüfuz ederek yaşamı imkansız hale getiriyor.
Rejim ve destekçileri ise özellikle ay başında kent merkezine yönelik bombardımanlarla mülteci sayısını artırmayı amaçladı. Kış şartlarını kendine avantaj olarak gören Esed, İran ve Rusya, çadır kentlerdeki çocuk ve bebeklerle savaşarak ne kadar şeref yoksunu olduklarını göstermiş oluyorlar. Rejimin vaatlerine rağmen Suriyeliler ise hiçbir koşulda rejime sığınmayı tercih etmiyor. Zorlu koşullar dahi Suriyeli Müslümanları asalete karşı zilleti tercih etmeye yönlendirmiyor!
Kardeşlerimiz her şeye rağmen direnmeye devam ederken bizler de yardım faaliyetlerimizi artıralım. Farklı İslami STK’lar, dernek ve cemaatler tarafından gerçekleştirilen yardım çalışmalarına destek olalım. Kış muhakkak zordur ama insan için en zoru unutulmak ve umursanmamaktır. Unutanlardan olmayalım!