kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
İbâdetin Özü: Duâ
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim
davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulurlar.” (Bakara, 186)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Duâ, ibâdettir. İbâdetin iliği ve özüdür. Allâh katında O’na duâ etmekten daha kıymetli bir şey olamaz…” (Rûdânî, Cemu’l-Fevâid, 9219-20-21-22-25)
Allahû Teâlâ'nın güzel isimlerinden biri de "El-Mûcib"dir. O, kendisine yönelip yalvaranların isteklerini verendir. Ne kadar ve neler bağışlarsa bağışlasın hiçbir
şeyi eksilmeyen, sonsuz zenginlik sahibidir. Allah kuluna kulundan daha yakındır. Allah'ın her zerreye her noktaya yakınlığı birdir. Onun için ne kadar içten
olursa olsun kendisine yalvaranları bilir ve yalvarmalarını işitir.
Sözünüzü ister içinizde tutun, ister açıklayın, hepsi birdir. Kalplerdekini O bilir. Hiç bilmez mi onu yaratan? O latif olarak haberdardır herşeyden." (Mülk, 13-14)
isteyeni, istediği şeyi bilir, dilerse lâhza içinde verir, dilerse bir zaman sonra verir, dilerse hiç vermez. Bazen ihtiyaçlarının giderilmesi için şuna buna müracaat
etmek niyetinde bulunan bir kulunun ihtiyaçlarını, onun müracaat etmek istediği yerlerin dışından gönderir. Bu sûretle o kulunu isteme zilletinden saklar. Bazen
de bir insanın dostları, akrabaları, sevdikleri birleşir, onun pürüzlü işlerini düzeltmek yoluna koymak için elbirliğiyle çalışırlar da hiçbir şeye muvaffak olamazlar.
Sonra Allah o işleri başka yollarla halleder, kulunu minnet yükü altında kalmaktan kurtarır. Velhasıl Allah'ın her kuluna ayrı bir muamelesi vardır. Bize yaraşan
istemektir. Ondan sonra da hakkımızda Hak'dan ne muamele zuhûr ederse ona memnunlukla râzı ve teslim olmaktır. (Dr. Sema Yüksekdağ, Altınoluk Dergisi Ekim-2000)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Bâtın: Mahiyeti gizli olan, gözlerden, idrak ve duygulardan aslını gizlemiş ve zâtıyla bâtın olan, demektir.
Kısa Günün Kârı
Allâh, kulunda ortaya çıkartacağı pek çok özelliği duâ şartına bağlamış; takdir ettiği pek çok şeye duâ'yı vesile kılmıştır. Bu yüzdendir ki " duâ, mü'minin silâhı"
olmuştur. duâ, takdirin tüm güzeliklerinin bize ulaşmasına vesile olan en değerli nimettir. Onu elden geldiğince çok ve güçlü olarak kullanan en büyük nimetlere kavuşacak olandır.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim
davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulurlar.” (Bakara, 186)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Duâ, ibâdettir. İbâdetin iliği ve özüdür. Allâh katında O’na duâ etmekten daha kıymetli bir şey olamaz…” (Rûdânî, Cemu’l-Fevâid, 9219-20-21-22-25)
Allahû Teâlâ'nın güzel isimlerinden biri de "El-Mûcib"dir. O, kendisine yönelip yalvaranların isteklerini verendir. Ne kadar ve neler bağışlarsa bağışlasın hiçbir
şeyi eksilmeyen, sonsuz zenginlik sahibidir. Allah kuluna kulundan daha yakındır. Allah'ın her zerreye her noktaya yakınlığı birdir. Onun için ne kadar içten
olursa olsun kendisine yalvaranları bilir ve yalvarmalarını işitir.
Sözünüzü ister içinizde tutun, ister açıklayın, hepsi birdir. Kalplerdekini O bilir. Hiç bilmez mi onu yaratan? O latif olarak haberdardır herşeyden." (Mülk, 13-14)
isteyeni, istediği şeyi bilir, dilerse lâhza içinde verir, dilerse bir zaman sonra verir, dilerse hiç vermez. Bazen ihtiyaçlarının giderilmesi için şuna buna müracaat
etmek niyetinde bulunan bir kulunun ihtiyaçlarını, onun müracaat etmek istediği yerlerin dışından gönderir. Bu sûretle o kulunu isteme zilletinden saklar. Bazen
de bir insanın dostları, akrabaları, sevdikleri birleşir, onun pürüzlü işlerini düzeltmek yoluna koymak için elbirliğiyle çalışırlar da hiçbir şeye muvaffak olamazlar.
Sonra Allah o işleri başka yollarla halleder, kulunu minnet yükü altında kalmaktan kurtarır. Velhasıl Allah'ın her kuluna ayrı bir muamelesi vardır. Bize yaraşan
istemektir. Ondan sonra da hakkımızda Hak'dan ne muamele zuhûr ederse ona memnunlukla râzı ve teslim olmaktır. (Dr. Sema Yüksekdağ, Altınoluk Dergisi Ekim-2000)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Bâtın: Mahiyeti gizli olan, gözlerden, idrak ve duygulardan aslını gizlemiş ve zâtıyla bâtın olan, demektir.
Kısa Günün Kârı
Allâh, kulunda ortaya çıkartacağı pek çok özelliği duâ şartına bağlamış; takdir ettiği pek çok şeye duâ'yı vesile kılmıştır. Bu yüzdendir ki " duâ, mü'minin silâhı"
olmuştur. duâ, takdirin tüm güzeliklerinin bize ulaşmasına vesile olan en değerli nimettir. Onu elden geldiğince çok ve güçlü olarak kullanan en büyük nimetlere kavuşacak olandır.