- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,685
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,610
- Puanları
- 113
Akşam namazı öncesi ailece kandilleştik, sonra çocuklara şunu anlattım. Biliyor musunuz, dedim, Allah (cc) Peygamberimizi ne zaman miraca yükseltti? Ne zaman, dediler. En zor yıllarının ardından, dedim. Neden zordu ki, diye sordular. Anlattım. Peygamberimiz (sav) önce ilk yavrusu Kasım’ı kaybetti. Dört yaşındaki miniğini toprağa verdi. Bir baba için ne zordur, değil mi? Sonra diğer yavrusu, Abdullah vefat etti. Üst üste içine evlat acısı değdi Peygamberimizin. Hemen ardından baba yarısı, amcası Ebu Talip göçtü bu dünyadan. Peygamberimizin göz yaşları sel oldu. Daha bu acıları tazeyken, sadece üç gün sonra da canı gibi sevdiği eşi Hz. Hatice vefat etti. Ve daha pek çok zorluk yaşandı... Düşünebiliyor musunuz? Ne acı, ne hüzün dolu, ne çok kayıp olan yıllar. Zaten adı da “Hüzün Yılı”. Sonra dedim ki, hadi bugüne dönelim, geçen Mart’tan bugüne neler yaşadık? Depremler yaşadık, şehitlerimiz oldu, pek çok kayıp ve yas geçirdik, hala şu korona canımızı yakıyor, kayıplar veriyoruz, üzülüyoruz. Son bir yıl sanki ülkemizin “hüzün yılı” gibi. Peki hüzün yılının sonunda ne var? Miraç. Yani “yükseliş”. O zaman hadi şimdi miracın hediyesi namazla yükselelim ve “hüzün yılı” kutlu miraçlara gebe olsun diye dua edelim?? #hayırlıkandiller
Hatice Kübra Tongar
Hatice Kübra Tongar