kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Hey Mübarek Adam!
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Ey insanlar! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın; Allah’tan başka size gökten ve yerden rızık verecek bir yaratıcı var mı? O’ndan başka tanrı yoktur.
Nasıl oluyor da (tevhidden küfre) çevriliyorsunuz! (Fâtır, 3)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Allah’tan başka ilah yoktur! O birdir, tekdir! Ortağı yoktur, mülk ve hamd O’nundur. O her şeye kâdirdir. Allahım! Senin verdiğini kimse engelleyemez.
Senin engellediğini kimse veremez. Allahım! Senin lûtfun, kudretin olmadan hiçbir güç sahibine gücü fayda vermez.” (Buhârî, Ezan, 155; Müslim, Mesâcid, 137)
Rivayete göre Şeyh Ebû Ya’kub el Basrî der ki;
Bir keresinde harem-i şerifte on gün kadar aç kaldım. İyice zayıf düştüm. Dışarıya, vâdiye çıkayım; belki açlık ve zafiyetimi giderecek bir şeyler
bulurum, diye düşündüm. Haremden dışarı çıktım. Dışarıda bir köşeye atılmış bir şalgam buldum ve onu aldım. Bir de öteden bir adam gelip önüme
oturdu. Yere bir nevâle ve azık çantası koydu ve bana:
“Bu senin olsun” dedi.
Ben ona:
“Nasıl benim olacak? Ne oluyor?” dedim.
Adam dedi ki:
“Biz bir grup arkadaş on gündür denizde yolculuk yapıyorduk. Gemimiz batma tehlikesi geçirdi. Bizden her bir arkadaş şayet Allah Teâlâ gemimiz
batmadan bizi bu fırtınalı yolculuktan sağ salim kurtarırsa bir miktar sadaka vermeyi adadı. Ben de şayet Allah beni sağ salim kurtarırsa harem
civarında karşıma ilk çıkan kimseye bu nevâle ve azık torbasını sadaka olarak vermeyi adadım. İşte karşıma ilk çıkan da sen oldun” dedi.
Ben adama “torbayı aç dedim” adam torbayı açtı. Torbada güzel pişkin kek, badem ve bir miktar şeker vardı. Ben “bu nevâlenin hepsinden biraz
aldım ve geri kalanını benim hediyem olarak çocuklarına götür; ben senin ikramını kabul ettim” dedim. Sonra kendi kendime “Hey mübarek adam!
Senin rızkın on gündür sana geliyor; sen onu vâdide arıyorsun” dedim. (Rûhul’l-Beyan, 16. Cilt, Sayfa: 145, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Hasîb:
Kullarını, amellerinden dolayı hesaba çekecek olan, herkesin hesabını en ince şekilde tutan ve kulların ancak hesap ile bilebildiği cüz ve miktarları
hesaba ihtiyaç duymaksızın bilen, hem de her şeyin hesabını en iyi bilen demektir.
Kısa Günün Kârı
Allahım! Bize hayır kapıları aç! Akıl sahiplerini rızıklandırdığın gibi rızıklarla bizi rızıklandır. Zira sen bütün kapıları açansın.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Ey insanlar! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın; Allah’tan başka size gökten ve yerden rızık verecek bir yaratıcı var mı? O’ndan başka tanrı yoktur.
Nasıl oluyor da (tevhidden küfre) çevriliyorsunuz! (Fâtır, 3)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Allah’tan başka ilah yoktur! O birdir, tekdir! Ortağı yoktur, mülk ve hamd O’nundur. O her şeye kâdirdir. Allahım! Senin verdiğini kimse engelleyemez.
Senin engellediğini kimse veremez. Allahım! Senin lûtfun, kudretin olmadan hiçbir güç sahibine gücü fayda vermez.” (Buhârî, Ezan, 155; Müslim, Mesâcid, 137)
Rivayete göre Şeyh Ebû Ya’kub el Basrî der ki;
Bir keresinde harem-i şerifte on gün kadar aç kaldım. İyice zayıf düştüm. Dışarıya, vâdiye çıkayım; belki açlık ve zafiyetimi giderecek bir şeyler
bulurum, diye düşündüm. Haremden dışarı çıktım. Dışarıda bir köşeye atılmış bir şalgam buldum ve onu aldım. Bir de öteden bir adam gelip önüme
oturdu. Yere bir nevâle ve azık çantası koydu ve bana:
“Bu senin olsun” dedi.
Ben ona:
“Nasıl benim olacak? Ne oluyor?” dedim.
Adam dedi ki:
“Biz bir grup arkadaş on gündür denizde yolculuk yapıyorduk. Gemimiz batma tehlikesi geçirdi. Bizden her bir arkadaş şayet Allah Teâlâ gemimiz
batmadan bizi bu fırtınalı yolculuktan sağ salim kurtarırsa bir miktar sadaka vermeyi adadı. Ben de şayet Allah beni sağ salim kurtarırsa harem
civarında karşıma ilk çıkan kimseye bu nevâle ve azık torbasını sadaka olarak vermeyi adadım. İşte karşıma ilk çıkan da sen oldun” dedi.
Ben adama “torbayı aç dedim” adam torbayı açtı. Torbada güzel pişkin kek, badem ve bir miktar şeker vardı. Ben “bu nevâlenin hepsinden biraz
aldım ve geri kalanını benim hediyem olarak çocuklarına götür; ben senin ikramını kabul ettim” dedim. Sonra kendi kendime “Hey mübarek adam!
Senin rızkın on gündür sana geliyor; sen onu vâdide arıyorsun” dedim. (Rûhul’l-Beyan, 16. Cilt, Sayfa: 145, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Hasîb:
Kullarını, amellerinden dolayı hesaba çekecek olan, herkesin hesabını en ince şekilde tutan ve kulların ancak hesap ile bilebildiği cüz ve miktarları
hesaba ihtiyaç duymaksızın bilen, hem de her şeyin hesabını en iyi bilen demektir.
Kısa Günün Kârı
Allahım! Bize hayır kapıları aç! Akıl sahiplerini rızıklandırdığın gibi rızıklarla bizi rızıklandır. Zira sen bütün kapıları açansın.