Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Hermaphrodite (Hermafrodit) Kimdir?

Uz@Y

Uz@Y
Katılım
25 Eki 2020
Mesajlar
1,392
Tepkime puanı
1,929
Puanları
113
Cinsiyet
Hermaphrodite veya Hermafrodit
Antik adı Halikarnassos olan Bodrum yakınlarında bugün Bardakçı denen yerde çok eskilerde Salmakis adı verilen bir tatlı su kaynağı ve onun oluşturduğu küçük Salmakis Gölü vardı. Birçok rahatlatıcı özellikleri olduğundan söz edilen bu su kaynağından eskiden Bodrumlular kayık ya da eşeklerle tatlı su götürürlermiş. Kimi söylencelerde içimi çok iyi olan Salmakis suyunun erkekleri efemineleştirdiği, hatta kimi durumlarda güçsüzleştirdiği anlatılır. Bir başka söylencede yerli halkın buraya gelen yeni kent kurucu-kolonistlerin kimi gelenek ve zevklerini alışkanlık edinerek değiştikleri, eski kaba saba tutumlarından vazgeçtikleri, yumuşadıkları söylenir. İşte tüm bu söylentiler sonucunda buradaki su kaynağı ve onun oluşturduğu gölcüğün güzel perisi ile ilgili güzel bir Anadolu söylencesi olan Hermaphrodite öyküsü doğmuş dilden dile söylenerek günümüze değin gelmiştir.

Hermaphrodite (Hermafrodit) Hermaphroditus Kimdir? | Yunan Mitolojisi
Çift cinsiyetli Hermaphrodite heykeli
Hermes ve Aphrodite’nin Çocuğu: Hermaphrodite
Ulak tanrı Hermes ile güzellik ve aşk tanrıçası Aphrodite’nin sevişmelerinden çok güzel bir erkek çocukları olur. Çocuğa her ikisinin adlarının birleşmesinden oluşan Hermaphrodite adını verip İda Dağı ormanlarındaki nymphalara büyütmeleri için teslim ederler. Nymphaların büyüttüğü Hermaphrodite on beş yaşına geldiğinde artık çok yakışıklı bir genç olmuştur. Onun yaşındaki gençler karşı cinsleriyle çoktan flörte başlamışlardır ama onun kızlarda fılan gözü yoktur. O sadece gezmeyi düşünüyor, dünyayı gezip dolaşmak yeni yerler görmek, yeni bilgiler edinmek istiyordu. İda Dağı’ndan başlattığı gezisinde yolu bir gün Karya bölgesine düştü. Başladı kentleri bir bir dolaşmaya.

İstanbul Arkeoloji Müzelerinde bulunan Hermahprodite heykeli, Roma Dönemi.
Hermaphrodite ve Salmakis’in Macerası
O günlerden birinde Karya’nın en güzel kentlerinden Halikarnassos’a doğru giderken yolu üzerindeki dupduru berrak suyu olan bir küçük göl gördü. Çevresi yemyeşil, çimenler, kır çiçekleri, erguvanlar, bodur çalılar ve ağaçlarla kaplıydı. Bu gölün adı Salmakis idi ve gölün aynı adını taşıyan dünyalar güzeli, uzun siyah saçlı, ela gözlü, uzun kirpikli bembeyaz tenli, nazlı çiçek gibi bir Nymphası vardı. Fildişinden yapılma bir heykelcik gibi bu periyi görenler onu Aphrodite sanırlardı. Yorulan ve yaz sıcağından iyice bunalan delikanlı gölü görünce sevinçle oraya doğru yöneldi. Kendi kendine ”hem su içerim, hem de serinlerim.” diye söylendi. Gölün kıyısına yanaşıp su içmek için eğildiğinde az ötede suyun içinde yüzen peri kızı Salmakis’i gördü.

Salmakis ve Hermaphroditus.
Salmakis ve Hermaphroditus. Bartholomäus Spranger, 16. Yüzyıl
Kız da onu görmüş ve onun yakışıklılığına vurulmuştu. Delikanlının ise kız umurunda değildi. O kadın ve kızlarla ilgilenmiyordu ki. Kız ona önce kaş göz işaretleriyle sonra eliyle yanına gelmesi için işaret etti ama yakışıklı gençte hiçbir hareket yoktu ve sadece boş boş bakıyordu. Üstelik canı sıkılmıştı. Bu kızın yanında yıkanamazdı da. Peri kızı şaşırmıştı, kendisi gibi güzel bir periye yüz vermeyen gence kızmaya başladı. Baktı ki o gelmiyor yüzerek kıyıya onun yanına gidip, çıplak bedeniyle önüne dikildi. Yakışıklılığını övdü ve birlikte olma önerisinde bulunup şöyle dedi:

Hermaphrodite ve Salmakis’in Konuşması
“Yabancı, kim olduğunu ve ölümlü mü yoksa ölümsüz mü olduğunu bilmiyorum. Ama ne olursan ol seni çok sevdim. Gel birlikte olalım. ”

Genç hiç yanıt vermeyince kız bu kez şöyle dedi,

“Yoksa sen sağır mısın? Dediklerimi duymadın mı?” Genç isteksizce yanıt verdi.

“Yok, duydum da kadınlar ve kızlar benim ilgimi hiç çekmiyor.” Kız şaşaladı, onun şaka yaptığını sandı.

9524050159_cd44e833e8_o-min-1024x853.jpg
Uyuyan Hermaphrodite (Hermaphroditus) heykeli, Roma Dönemi. Louvre Müzesi
“Nasıl çekmez güçlü ve çok yakışıklı bir erkeksin. Eminim ki kendi yurdundaki tüm kadın ve kızlar sana sevdalıdırlar. Annen, kız kardeşin ve varsa yavuklun senin gibi dünya güzeli bir erkeğe sahip oldukları ve her zaman senin güzelliğini görebildikleri için çok şanslı olmalılar.” Bu sözler delikanlıyı pek etkilemediğinden sadece çevresine bakmakla yetindi. Peri kızı sözlerine devam etti.

“Ama her ne olursa olsun sevdiğin ya da eşin varsa şimdilik unut, gel beraber olalım. Bu güzel anın tadını birlikte çıkaralım.”

Genç hayır anlamında başını sallayıp omuzlarını silkti. Peri kızı işi azıtıp cilveler yapıp güzel sözler söylediyse de bir türlü onu yola getiremedi. Baktı ki olacağı yok. Kızgınlıkla bağırdı.

“Kendini beğenmiş duygusuz adam!”

Salmakis’in Kurnazlığı
Döndü arkasını kızgınlıkla söylenerek ağaçların arasında kayboldu. Aslında gidiyormuş gibi yaparak bir çalılığın arasına saklanmıştı. Çünkü yenilgiyi kabullenme gibi bir düşüncesi yoktu. Onun gittiğini gören delikanlı derin bir nefes alıp, “oh! Nihayet yapışkan kızdan kurtuldum. ” diyerek etrafına bakındı sonra kimsenin olmadığına emin olduktan sonra giysisini çıkarıp gölün serin sularına kendini atıverdi. Daha on, on beş kulaç atmamıştı ki birden çalının arkasından peri kızı çıktı. Kaşla göz arasında o da suya atladı. Gencin kaçmasına olanak yoktu. Zaten peri kızı anında onun yanında bitmiş, sıkıca kucaklamıştı onu. Öpüyor öpüyor oğlan ise ondan kurtulmak için çırpınıp duruyordu. Ne kadar çabaladı ise kızdan kurtulamıyordu. Ama kızın da gücü kesilmek üzereydi yine de oğlanı elinden kaçırmak istemiyordu. Bir ara suyun dibine evine doğru çekmeyi düşündüyse de vazgeçti. Bir tek yol kalmıştı. Tanrılara yakarmak. O da öyle yaptı,

Salmakis ve Hermaphrodite. Francesco Albani, 17. Yüzyıl
“Ey tanrılar bu genci gerçekten çok istiyorum ve seviyorum. İlk kez birini bu denli sevdim. Bizi hiç ayırmayın, hatta bir beden yapın.” diyerek yakardı. Tanrılar bu içten yakarışa kayıtsız kalmayıp ikisini bir bedende birleştirdiler. Artık ikisi bir beden olmuşlardı. Yani aynı bedende hem kadın hem erkek özelliği vardı. O günden sonra hem erkek hem dişi olanlara Hermaphrodite adı verildi. Platon’a göre insanların hepsi başlangıçta birer Hermaphrodite imişler. Sonradan bölününce birbirlerini çok arar birbirlerinin ardından koşar olmuşlar. NOT: Shakespeare, “Venüs ile Adonis” adlı uzun şiirini yazarken bu öyküden esinlenmiştir.
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar