- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,971
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 43,501
- Puanları
- 113
HER ŞEYİN TAM OLDUĞU YER BURASI DEĞİL.
Dünya hayatının nasıl bir hayat olduğunu ifade eden güzel bir söz okumuştum. Şöyle diyordu:
"Gençlik çağlarında insanın vakti ve gücü vardır ama bilgisi ve tecrübesi yoktur.
Orta yaşlarda bilgi ve tecrübesi ile gücü vardır ama vakti yoktur.
İleri yaşlarda ise bilgisi ve vakti vardır ama gücü yoktur."
Etrafınızdaki insanlara bir bakın. Her şeyi tam olan bir kimse var mı? "Şu kişinin her şeyi var" diye düşündüğünüz kimselerin iç dünyalarına girmiş olsanız kim bilir ne problemler olduğunu görürsünüz.
Hani şâir diyor ya:
"Âfet-i gamdan aceb dünyâda kim âzâdedir?
Herkesin bir derdi var madem ki Âdemzâdedir.”
Yani "dünyada acaba gam, keder, üzüntü âfetinden kim kurtulabilmiş ki? İnsan madem ki Âdemoğludur, mutlaka bir derdi vardır."
Mümin, dünyada da âhirette de iyilik ister. Dünyası için âhiretini ihmal etmediği gibi, âhiret düşüncesiyle dünyasını da boşlamaz. Dünyasının iyi, güzel olması için gayret eder, çaba sarf eder, tedbir alır. "Nasıl olsa bu dünya kalıcı değil" diye düşünerek ihmalkâr davranmaz. Bütün bunların yanında bilir ki dünya cennet değildir. İnsanın bu hayatta her istediği olmaz. İnsan tam işlerini yoluna koyar, bu defa saçında sakalında ortaya çıkan aklar ona "yolculuk var, kalıcı değilsin!" diye uyarıda bulunur. Öyleyse insan, sonsuz mutluluğun âhirette olduğunu bilmeli, tüm hesaplarını bu dünya üzerine kurmamalıdır.
Dünyada verilen nimetler bile aslında bize cenneti hatırlatmak içindir. Nitekim cennetlikler orada kendilerine bir takım nimetler ikram edildiğinde "Bundan önce dünyada bize verilenlerdendir bu, derler." (Bakara 2/25)
Rabbimiz bizlere dünyada da âhirette de iyilikler ve güzellikler versin. Bu dünyada kimi nimetlerinden tattırdığı gibi her şeyin tam, kusursuz ve sonsuz olduğu cennette de ebedî huzur ve mutluluğu bahşetsin.
(Soner Duman/20.Rebîülevvel.1444/16.Ekim.2022/Pazar)
Dünya hayatının nasıl bir hayat olduğunu ifade eden güzel bir söz okumuştum. Şöyle diyordu:
"Gençlik çağlarında insanın vakti ve gücü vardır ama bilgisi ve tecrübesi yoktur.
Orta yaşlarda bilgi ve tecrübesi ile gücü vardır ama vakti yoktur.
İleri yaşlarda ise bilgisi ve vakti vardır ama gücü yoktur."
Etrafınızdaki insanlara bir bakın. Her şeyi tam olan bir kimse var mı? "Şu kişinin her şeyi var" diye düşündüğünüz kimselerin iç dünyalarına girmiş olsanız kim bilir ne problemler olduğunu görürsünüz.
Hani şâir diyor ya:
"Âfet-i gamdan aceb dünyâda kim âzâdedir?
Herkesin bir derdi var madem ki Âdemzâdedir.”
Yani "dünyada acaba gam, keder, üzüntü âfetinden kim kurtulabilmiş ki? İnsan madem ki Âdemoğludur, mutlaka bir derdi vardır."
Mümin, dünyada da âhirette de iyilik ister. Dünyası için âhiretini ihmal etmediği gibi, âhiret düşüncesiyle dünyasını da boşlamaz. Dünyasının iyi, güzel olması için gayret eder, çaba sarf eder, tedbir alır. "Nasıl olsa bu dünya kalıcı değil" diye düşünerek ihmalkâr davranmaz. Bütün bunların yanında bilir ki dünya cennet değildir. İnsanın bu hayatta her istediği olmaz. İnsan tam işlerini yoluna koyar, bu defa saçında sakalında ortaya çıkan aklar ona "yolculuk var, kalıcı değilsin!" diye uyarıda bulunur. Öyleyse insan, sonsuz mutluluğun âhirette olduğunu bilmeli, tüm hesaplarını bu dünya üzerine kurmamalıdır.
Dünyada verilen nimetler bile aslında bize cenneti hatırlatmak içindir. Nitekim cennetlikler orada kendilerine bir takım nimetler ikram edildiğinde "Bundan önce dünyada bize verilenlerdendir bu, derler." (Bakara 2/25)
Rabbimiz bizlere dünyada da âhirette de iyilikler ve güzellikler versin. Bu dünyada kimi nimetlerinden tattırdığı gibi her şeyin tam, kusursuz ve sonsuz olduğu cennette de ebedî huzur ve mutluluğu bahşetsin.
(Soner Duman/20.Rebîülevvel.1444/16.Ekim.2022/Pazar)