Muhabbet Hayatın size öğrettiklerini paylaşmaya ne dersiniz?

İnsanlar istiyor ki onlara ayak uyduralım, herkes onların gevşek tavırlarınıa tahammül etsin istiyorlar, üstelik onlar için çaba sarf edilmeyince de milleti nankör ilan ederler, "üzüyorsun" deyin. Öyle bir dünya yok, çaba sarf etmeyip ortak kararlar alınmadığı yerde kimse durmaz, durmak zorunda da değil. Başkalarının kararlarına maruz kalmayın.

Kırıldıkça içine kapanıyorsun, bunun adı hemen "Sen değiştin" oluyor. Hele bir dönüp kendinize bakın, acaba...

Bazen unutmayı bilin yoksa umudunuzu yitirir yarınlara düzgün bakamazssınız.

Hepimiz farklı şekilde tükeniyoruz hayatta; kimimiz doğru insanı beklerken, kimimiz yanlış insana katlanırken. Ve hepimiz bir şeyin bedelini ödüyoruz; bazen seçimlerimizin, bazen seçemediklerimizin.

Kamyon arkası yazılar gibi oldu idare edin

Olduğundan farklı ulaşılmaz vazgeçilmez ondan başka olmadığını düşünenleri,

Kültürlüyum bilgiliyim alimim egosu ile aslında cehaletten öte davranış lar sergilediği,

Kibrinin ve aşırı egosunun kendini kör ettiğini ısrarla anlamadan ahkam kesmeleri,

Eleştiriye açık gibi gözüküp elestirildiginde sinirlenip esip gurlemeye çalışan karşıt görüşe tahammülü olmayan konuşmasına bile izin vermeyenleri ,

Görünmeye çalıştığı karakterin perde arkasında aslında nokta kadar karakteri olmayanları,

Tribünlere oynamayı sevenleri hele bayanlara karşı oynayanları,

Bu liste daha uzar giderse aklima geldikçe eklerim

Bu hayat bize sadece ağaçların ve çiçeklerin solmaldığını gösterdi, insanlarda...
Hele birde bakımını anlamayan ruhsuz insanlar üslenirse...

İnsan ilişkilerinde çabalar tek taraflı değil karşılıklı olmalı, tektaraflı çabalara ilişkiler yürümez...

Niyetlerinizi değiştirmedikçe gittiğiniz yol değişmez. Bu yüzden güzel bir dünya için önce Niyetlerimizi değiştirmemiz gerektiğini öğreten hayat, sana teşekkür ederim

İnsanları hayatınızdan çıkaramama gibi bir lüksünüz yok, o yüzden insanları hayatınızdan çıkarmayı öğrenin.

Olay çıkarma yada dramaya başvurma gibi kişilik ve karekteriniz ile uyuşmayacak olaylara başvurmayın. Boşu boşuna konuşmayın yada kavgaya başvurmayın. Sakin bir şekilde ve sessizce uzaklaşın.

Unutmayın!
Sizin geleceği süsleyecek hedefleriniz ve harika hayalleriniz var. Bu yüzden kendinizi olmayacak şeyler ve kişiler için asla üzmeyiniz!!!

Bu hayat bana şunu öğretti.

Meğer iki ne çokmuş biri görünce anladım.

Sevdiklerinizin değerini bilin. Vesselam.

Siz bir çocuğa hiç hayallerini sordunuz mu?
Peki hayali evinde yiyecek olan bir çocukla karşılaştınız mı hiç?

Bence kendinizi çok önemli görmeyin, ölümün olduğu ve herşeyin yarım kaldığı bu dünyada....

Bugün etrafınızda size dost olup yarın sizle işi bittiğinde düşmanınıza sığınacak kadar karektersiz insanların olduğu şu dünyada kendinize çokta değer biçmeyin...

Öleceksiniz sonuçta...
Ve her şey yarım kalacak...

Ertelenen bir arama, geç kalınan af dileyişler, geç gelen farkındalıklar, anın güzelliğini kaçırmalar, içinden geleni söyleyemeyişler insanın omzunda yük olarak duruyor. O yüzden içinizden geleni yapın; taktiksiz, tertemiz ve içten. Kazanıp kaybetmenin bir önemi yok, ölüm var…