Hayat, Boşluk Kabul Etmiyor.
İnancınız zayıfsa böyle enerji, meditasyon, astral seyahat, çakra dengeleme, çakra şifalandırma, aura güçlendirme, ruhsal arınma, karma temizleme, tekamül sürecini tamamlama gibi parlak kavramlara inanır, biraz İslam ve tasavvuf sosuyla verilmiş saçmalıkların peşine gidersiniz.
Çevremizde de görüyoruz böyle saçma sapan şeylere aldananları..
İstanbul Belgrad Ormanı'nda kaybolduktan 4 gün sonra gece sarp ormanlık alanda bulunan ve kaldırıldığı Maslak Acıbadem Hastanesi'nde hayatını kaybeden peyzaj mimarı 36 yaşındaki Ece Gürel, geride birçok sır bıraktı.
Ormana neden gittiği ya da orada neler yaşadığı bilinmeyen genç kadınla ilgili ise birçok iddia ortaya atılıyor.
Bu iddialardan birisini de hocası olduğunu söyleyen Hale Özcan ortaya attı.
Ece Gürel'in ‘Witchcraft’ yani ‘cadılık zanaatı’ eğitimi aldığı iddia edildi.
Eğitmen Hale Özen konuya ilişkin açıklamada bulundu:
"Adı sadece cadılık zanaatı...
Bize eğitime gelir öğrenciler ilk dört dersten sonra derler ki ‘Aaa! Biz burada spiritüel bir şey var diye geldik. Siz çok gerçekçi şeylerden bahsediyorsunuz.’
Bunun cadılıkla alakası yok. Bizim eğitimlerimize genelde kadınlar gelir. Eğitim kayıtlarımız da duruyor. Biz hiçbir şeyi gizleyecek saklayacak değiliz.
Witchcraft eğitiminin içinde olumlamalar, meditasyonlar var, elementleri anlamak var. Havayla ilgili nefes çalışmaları var, ateşle ilgili bedeni hareket ettirme çalışmaları var. Witchcraft disiplinlerimizde evin, bedenin ve yaşamın temiz, düzenli olacak kuralı ilk disiplinimizdir.
Öğrencilerimizin finalde erteleme alışkanlıklarını bitirmelerini, yaptıkları hataların sorumluluklarını üstlenmelerini, her şey düzelebilir, çözümler bitmez, mücadele etmekten vazgeçmemeliyim düşüncesine hâkim olmasını istiyoruz. Bize eğitimlere gelenler, ‘Spiritüel bir şey yokmuş’ diye gidiyorlar."
Cadılık zanaatı, kişinin duygularını yönlendirmesi ve kontrol etmesi anlamına gelir.
Witchcraft kişiler, genel olarak kötü amaçlara hizmet eden kişiler olarak bilinmektedir.
Güçlerini kötüye kullanma ya da doğaüstü güçlere sahip olan kişi şeklinde ifade edilmektedir.
1000 yıldan fazla geleneği olan tasavvufu, tekkeyi, ahiliği yasaklarsanız yeraltına iner, böyle saçma sapan şeyler resmileşir, insanlar ruhsal yönelimlerini böyle uzak doğu dinlerinin uydurmaları ile tatmin etmeye çalışırlar. Ahiret inancını bırakır, reenkarne ve karma ile uğraşmaya başlarlar.
Tasavvuf, üniversite hocalarınca da kötülenir, dışlanır; Mevlana, Yunus Emre gibi şahsiyetler sapık ilan edilir, bu hususta sadece Mevlevilik ve Bektaşiliği kabul eder, bir kaç görsel dansa veya bir kaç sazlı sözlü ritüellere indirgersiniz.
Oysa insan fıtratını inkar edemezsiniz. Yasaklasanız da insanlar içinde mistisizme, inzivaya, ruhsal arınmaya ihtiyaç duyan, fıtratı bunlara uygun insanlara engel olamazsınız. Onlara doğru İslam'ı vermek, doğru tasavvufu yasaklamadan sunmak ve denetlemek devletin ve din görevlilerinin en başta gelen görevidir. Evet, hayat boşluk kabul etmiyor.
Alıntı
İnancınız zayıfsa böyle enerji, meditasyon, astral seyahat, çakra dengeleme, çakra şifalandırma, aura güçlendirme, ruhsal arınma, karma temizleme, tekamül sürecini tamamlama gibi parlak kavramlara inanır, biraz İslam ve tasavvuf sosuyla verilmiş saçmalıkların peşine gidersiniz.
Çevremizde de görüyoruz böyle saçma sapan şeylere aldananları..
İstanbul Belgrad Ormanı'nda kaybolduktan 4 gün sonra gece sarp ormanlık alanda bulunan ve kaldırıldığı Maslak Acıbadem Hastanesi'nde hayatını kaybeden peyzaj mimarı 36 yaşındaki Ece Gürel, geride birçok sır bıraktı.
Ormana neden gittiği ya da orada neler yaşadığı bilinmeyen genç kadınla ilgili ise birçok iddia ortaya atılıyor.
Bu iddialardan birisini de hocası olduğunu söyleyen Hale Özcan ortaya attı.
Ece Gürel'in ‘Witchcraft’ yani ‘cadılık zanaatı’ eğitimi aldığı iddia edildi.
Eğitmen Hale Özen konuya ilişkin açıklamada bulundu:
"Adı sadece cadılık zanaatı...
Bize eğitime gelir öğrenciler ilk dört dersten sonra derler ki ‘Aaa! Biz burada spiritüel bir şey var diye geldik. Siz çok gerçekçi şeylerden bahsediyorsunuz.’
Bunun cadılıkla alakası yok. Bizim eğitimlerimize genelde kadınlar gelir. Eğitim kayıtlarımız da duruyor. Biz hiçbir şeyi gizleyecek saklayacak değiliz.
Witchcraft eğitiminin içinde olumlamalar, meditasyonlar var, elementleri anlamak var. Havayla ilgili nefes çalışmaları var, ateşle ilgili bedeni hareket ettirme çalışmaları var. Witchcraft disiplinlerimizde evin, bedenin ve yaşamın temiz, düzenli olacak kuralı ilk disiplinimizdir.
Öğrencilerimizin finalde erteleme alışkanlıklarını bitirmelerini, yaptıkları hataların sorumluluklarını üstlenmelerini, her şey düzelebilir, çözümler bitmez, mücadele etmekten vazgeçmemeliyim düşüncesine hâkim olmasını istiyoruz. Bize eğitimlere gelenler, ‘Spiritüel bir şey yokmuş’ diye gidiyorlar."
Cadılık zanaatı, kişinin duygularını yönlendirmesi ve kontrol etmesi anlamına gelir.
Witchcraft kişiler, genel olarak kötü amaçlara hizmet eden kişiler olarak bilinmektedir.
Güçlerini kötüye kullanma ya da doğaüstü güçlere sahip olan kişi şeklinde ifade edilmektedir.
1000 yıldan fazla geleneği olan tasavvufu, tekkeyi, ahiliği yasaklarsanız yeraltına iner, böyle saçma sapan şeyler resmileşir, insanlar ruhsal yönelimlerini böyle uzak doğu dinlerinin uydurmaları ile tatmin etmeye çalışırlar. Ahiret inancını bırakır, reenkarne ve karma ile uğraşmaya başlarlar.
Tasavvuf, üniversite hocalarınca da kötülenir, dışlanır; Mevlana, Yunus Emre gibi şahsiyetler sapık ilan edilir, bu hususta sadece Mevlevilik ve Bektaşiliği kabul eder, bir kaç görsel dansa veya bir kaç sazlı sözlü ritüellere indirgersiniz.
Oysa insan fıtratını inkar edemezsiniz. Yasaklasanız da insanlar içinde mistisizme, inzivaya, ruhsal arınmaya ihtiyaç duyan, fıtratı bunlara uygun insanlara engel olamazsınız. Onlara doğru İslam'ı vermek, doğru tasavvufu yasaklamadan sunmak ve denetlemek devletin ve din görevlilerinin en başta gelen görevidir. Evet, hayat boşluk kabul etmiyor.
Alıntı
