Foruma hoşgeldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

FK Haberler Hani ‘dünya beşten büyük’tü? Çin o ‘beş’in içinde değil mi? (1 Görüntüleyen)

Puan 113
Çözümler 12
Katılım
3 May 2020
Mesajlar
16,715
Çözümler
12
Tepkime puanı
45,002
Puan
113
Konum
FK
Web sitesi
forumkalemi.com
QasemQasem is verified member.
Mustafa Karaalioğlu, 39 ülkenin imzaladığı ve Çin’den Doğu Türkistan’daki zulümlerine son vermesi çağrısını içeren bildiride Türkiye’nin olmamasını değerlendirdiği yazısında hükümetin bu konudaki tutumunun çelişkilerine dikkat çekiyor.

Mustafa Karaalioğlu’nun Karar’da yayınlanan yazısı (12 Ekim 2020) şöyle:

Çin soruları


Yeryüzünün onyıllardır çözülemeyen, çözülemedikçe derinleşen meseleleri vardır. Büyük kısmını da İslam coğrafyası ve Müslüman halkların oluşturması bir başka can yakıcı konudur. Tekrara gerek yok, İslam ülkeleri ne doğrudan bu meselelerin üstesinden gelmeyi becerebiliyor ne de meselelerin çözümü için dünyanın geri kalanıyla işbirliği yapabiliyor. Yine tekrara gerek, esasen bütün bu can yakıcı problemlerin çözümsüz kalması İslam dünyasının görünürde öncelikli ama gerçekte umursamaz tavrının eseridir.

Listenin ilk sıralarında Çin hükümetinin Doğu Türkistan (Uygur) Türk/Müslümanları’na karşı sistematik zulüm ve baskısı vardır. Giderek de artmaktadır. Uygur’un birçok talihsizliğinin yanı sıra kapalı ve baskıcı Çin rejiminin bölgede yaşananları dünyadan gizlemesi; bilgi aktaran, konuşan veya şikayet edenlere ağır baskı uygulaması ve Müslümanların yaşadığı şehirlerin dünyadan izole edilmesi trajediyi derinleştirmektedir. Buna rağmen uluslararası insan hakları örgütleri ile İslam ülkelerinin medyası olmasa da Batı medyasının kapalı kapıları aralama çabası sayesinde artık resmi adıyla Sincan Uygur Bölgesi’ndeki baskı, asimilasyon ve toplama kamplarının ayrıntılarını biliyoruz. Sadece kamplara taşınan insanları değil, evlerinde, işlerinde yaşamaya çalışanların da nasıl bir takip ve baskıya mecbur bırakıldığını da…
Uygur meselesi o kadar acı ki bu insanlar sadece giderek artan ölümcül baskı altında yaşamanın ötesinde, İslam ülkelerinin göstermelik tepkilerinden bile mahrumdur. Bu konuda Birleşmiş Milletler’de Avrupa ülkeleri öncülüğünde hazırlanan Çin’i kınama tasarılarına İslam ülkelerinden bir tanesi bile bazen imza atmıyor, atamıyor. Bazen de ancak sadece bir ya da iki imza… Türkiye de bu imzayı atmayan, atamayan ülkelerden birisidir. İmzayı geçelim, Türkiye baskılar ne kadar artsa da Çin’e açıktan veya dolaylı veyahut da diplomatik dille bir eleştiri yapamıyor. Her konuda açıklama yapılırken bu bir türlü olmuyor. Hatta, seslerini duyurmak isteyen bir avuç Uygur Türkü’nün gösteri yapmasına da izin verilmiyor.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bizim kamuoyunda da nedense pek ilgi görmeyen bu büyük probleme dikkat çekerek şunu söyledi:
“Doğu Türkistan’da yaşananlar konusunda BM’de 39 ülke tarafından imzalanan Çin’e uyarı mektubunda Türkiye’nin imzasının bulunmaması sizin en büyük ayıplarınızdan biri olarak tarihe yazılmıştır.”

Davutoğlu devam ediyor ki şu sözlerle aslında söylenmedik bir şey de kalmıyor:
“Hangi ekonomik çıkar için Çin’e sessiz kalıyorsunuz? Kaç kuruşa “Çin aleyhine yayınlara bile müsaade etmiyoruz” açıklaması yaptınız? Kaç kuruşa üç beş tane mazlum Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi şehir girişlerinde polislerle engelliyorsunuz? Hepsinden önemlisi kaç kuruşa BM’de İtalya’nın, Hollanda’nın, ABD’nin hatta Bulgaristan’ın, Bosna Hersek’in, Hırvatistan’ın bile imza koyduğu Çin’in Uygurlara yaptığı zulmü telin eden mektuba imza koymadınız? Hani dünya beşten büyüktü? Çin’in o beşin içinde olduğunu unuttunuz galiba!”
Ağır mı, evet ağır sözler. Ne var ki kulaklar o kadar sağır ki daha kısık sesle bu meseleyi duyurmak asla mümkün değildir. Davutoğlu ile birlikte bütün muhalefet şimdi yavaş yavaş bu trajediyi gündeme getirirken daha fazla sessizlik mümkün olmayacaktır.
Uygur Türkleri’ne Çin zulmünün, Türkiye için sessiz kalınmaması gereken en önemli konu olduğuna da şüphe yoktur.
 
Uygur Türklerine olan sağırlık bariz ortada fakat ben Karabağ’daki ayaklanma yani topraklarını işgal edenlere gösterdiği istikrar gibi ki orası da kanayan yaraydı yıllardır aynı hareketin Uygur Türkleri için de çözüm bulunabileceği kanaatindeyim sanki içimde bir Umut filizlendi lm;;
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

  • Geniş / Dar görünüm

    Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Izgara görünümlü forum listesi

    Forum listesindeki düzeni ızgara yada sıradan listeleme tarzındaki yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Resimli ızgara modu

    Izgara forum listesinde resimleri açıp/kapatabileceğiniz yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Kenar çubuğunu kapat

    Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

    Sabit kenar çubuğu

    Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

    Köşe kıvrımlarını kapat

    Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

  • Zevkini yansıtan renk kombinasyonunu seç
    Arkaplan resimleri
    Renk geçişli arkaplanlar
Geri