kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 945
- Tepkime puanı
- 2,388
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Hakk’a Yakın Olan Kul
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Şüphesiz îman edip sâlih amel işleyenler için başlarına asla kakılmayan bir mükâfat vardır.” (Fussilet, 8)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Allah’a teslimiyet gösteren hiçbir kul yoktur ki bedenine herhangi bir belâ isâbet etsin de Yüce Allah amellerini kontrol etmekte olan iki meleğe
şöyle demesin: “Bu kuluma Bana tam olarak bağlı bulunduğu sırada yazdığınız mükâfat ve sevapları beher gün ve gece yine yazın.” (et-Terğib, V, 250)
Abdullah b. Mes’ûd (ra)’dan rivâyet edildiğine göre o şöyle demiştir:
“Allah’ın elçisiyle oturuyorduk, Rasûlullah (sav) gökyüzüne baktı ve tebessüm etti. Ey Allah’ın Rasûlü! Size ne keşf olundu ki tebessüm ettiniz? diye
sordum. Buyurdu ki tebessüm ettiğim şey şudur: “Hastalıktan inleyip sızlayan mü’min bir kul, bu hastalıktan dolayı kendisine ihsan edilen nimetleri
ve Hakk’a ne kadar yakın olduğunu bilseydi, bütün ömrü boyunca bu hastalıktan kurtulmak istemezdi. Gökyüzüne baktığımda iki melek yeryüzüne
inmekteydiler. İbâdete düşkün olan bir kula ulaşmak istediler de onu mihrapta ibadet ederken bulamadılar. Bu kulun hastalıktan dolayı ibâdet
edemediğini gördüler. Melekler, Allah’ın huzuruna dönerek: “Allah’ım! Falanca kulun gece gündüz yaptığı bütün ibadet ve tâatin sevabını yazdık.
Fakat şu an bir hastalığın pençesinde, onun hiçbir amel ve ibadetini yazamıyoruz” dediler. Allah şöyle ferman buyurdu: “Kulumun sağlıklı iken gece
gündüz yapmakta olduğu amelin sevabını ondan hiçbir şey eksiltmeksizin tekrar yazınız. Hasta iken yapamadığı amellerden dolayı sevabı eksik
olmasın. Sağlıklı iken yapmakta olduğu amellerin sevaplarını hastalandığında vermek de bana âiddir.” (et-Terğib, V, 251, 252) Yani o kimse sıhhat
buluncaya kadar hastalığı müddetince onun ecrini ben vereceğim. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 18.Cilt, Sayfa 23, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Musavvir:
Her mahlûku, ezelî hikmetinin gereği, çeşitli şekillerde yaratan, tasvir eden, her varlığa ayrı bir şekil ve özellik veren demektir.
Kısa Günün Kârı
Hastalık, zayıflık ve âcizlik sebebiyle Allah’a ibâdet etmekten ve tâatten geri kalanlar Hakk’a karşı görevlerini yerine getiremezler. Bu sebeple
rahatsız olup kederlenirler. Âlemlerin Rabbi bu hastalık sebebiyle onlara, sağlıklı zamanlarında yaptıkları ibâdet ve tâatte olduğu gibi sevap yazar.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Şüphesiz îman edip sâlih amel işleyenler için başlarına asla kakılmayan bir mükâfat vardır.” (Fussilet, 8)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Allah’a teslimiyet gösteren hiçbir kul yoktur ki bedenine herhangi bir belâ isâbet etsin de Yüce Allah amellerini kontrol etmekte olan iki meleğe
şöyle demesin: “Bu kuluma Bana tam olarak bağlı bulunduğu sırada yazdığınız mükâfat ve sevapları beher gün ve gece yine yazın.” (et-Terğib, V, 250)
Abdullah b. Mes’ûd (ra)’dan rivâyet edildiğine göre o şöyle demiştir:
“Allah’ın elçisiyle oturuyorduk, Rasûlullah (sav) gökyüzüne baktı ve tebessüm etti. Ey Allah’ın Rasûlü! Size ne keşf olundu ki tebessüm ettiniz? diye
sordum. Buyurdu ki tebessüm ettiğim şey şudur: “Hastalıktan inleyip sızlayan mü’min bir kul, bu hastalıktan dolayı kendisine ihsan edilen nimetleri
ve Hakk’a ne kadar yakın olduğunu bilseydi, bütün ömrü boyunca bu hastalıktan kurtulmak istemezdi. Gökyüzüne baktığımda iki melek yeryüzüne
inmekteydiler. İbâdete düşkün olan bir kula ulaşmak istediler de onu mihrapta ibadet ederken bulamadılar. Bu kulun hastalıktan dolayı ibâdet
edemediğini gördüler. Melekler, Allah’ın huzuruna dönerek: “Allah’ım! Falanca kulun gece gündüz yaptığı bütün ibadet ve tâatin sevabını yazdık.
Fakat şu an bir hastalığın pençesinde, onun hiçbir amel ve ibadetini yazamıyoruz” dediler. Allah şöyle ferman buyurdu: “Kulumun sağlıklı iken gece
gündüz yapmakta olduğu amelin sevabını ondan hiçbir şey eksiltmeksizin tekrar yazınız. Hasta iken yapamadığı amellerden dolayı sevabı eksik
olmasın. Sağlıklı iken yapmakta olduğu amellerin sevaplarını hastalandığında vermek de bana âiddir.” (et-Terğib, V, 251, 252) Yani o kimse sıhhat
buluncaya kadar hastalığı müddetince onun ecrini ben vereceğim. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 18.Cilt, Sayfa 23, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Musavvir:
Her mahlûku, ezelî hikmetinin gereği, çeşitli şekillerde yaratan, tasvir eden, her varlığa ayrı bir şekil ve özellik veren demektir.
Kısa Günün Kârı
Hastalık, zayıflık ve âcizlik sebebiyle Allah’a ibâdet etmekten ve tâatten geri kalanlar Hakk’a karşı görevlerini yerine getiremezler. Bu sebeple
rahatsız olup kederlenirler. Âlemlerin Rabbi bu hastalık sebebiyle onlara, sağlıklı zamanlarında yaptıkları ibâdet ve tâatte olduğu gibi sevap yazar.