kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Hakk’a Teslim Olmak
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Sen O’ndan, O da senden râzı olarak dön Rabbine!” (Fecr, 28)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Allah, hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar.” (Buhârî, Merdâ 1)
Cenâb-ı Hakk’ın bizzat râzı ve hoşnûd olduğu bir nefs olan merdıyyede kötü huylar yok olmuş, güzel huylar ve ahlâkî meziyetler inkişâf etmiştir.
Öyle ki; Yaratan’dan ötürü yaratılanlara şefkat, merhamet, sevgi, cömertlik, affedicilik ve hassâsiyet onda bir lezzet hâlindedir. Bu mertebedeki bir
mümin, nefsini en güzel bir şekilde muhâsebe ve murâkabe eder. Her nefeste varlık ve benlik keyfiyetlerini gözeterek şeytânî hîlelere karşı boş bulunmaktan sakınır.
Yine bu mertebede kul, her hâlükârda ve bütün mevcûdiyetiyle Hakk’a teslîm olmuştur. Allâh’tan gelen kahır veyâ lutuf tecellîlerinin her ikisine de
gösterdiği rızâ bereketiyle ebediyyet âlemine göçerken, ilâhî rızâ ile müjdelenerek kendisine cennet hil’ati giydirilmiştir.
Hz. Yâkûb (as) üstüste gelen musîbetler sebebiyle hâlini, “Bana düşen ancak sabr-ı cemîldir.” diyerek beyân eder.
Dayanılmaz hastalık ve iptilâlara mâruz kalan Eyyûb (as), hanımının: “Rabbine duâ et de bu muzdarip hâlin son bulsun.” şeklindeki talebine:
“– Hak Teâlâ bana seksen sene sıhhatli bir ömür verdi. Henüz o kadar hastalık çekmemişken sıhhat istemekten hayâ ederim.” mukâbelesinde bulunmuştur.
İbrâhim (as) da ateşe atılırken yardıma gelen meleklere:
“– Ateşi yandıran kimdir? O benim hâlimi biliyor. Sizden bir talebim yok!” buyurmuştur.
Aslında nefsin tezkiyesi yolunda kat edilen merhaleler, bunlardan ibâret olmakla berâber, kemâlât ehline tevdî olunan hizmetler îtibâriyle bir
merhale daha vardır ki, ona da nefs-i kâmile veya nefs-i sâfiye denir. (Osman Nuri Topbaş, İmandan İhsana Tasavvuf, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Mucîb:
Kendine yalvaranların isteklerini veren, kullarının dilek ve dualarına karşılık veren, icabet eden demektir.
Kısa Günün Kârı
Yâ Rab! Bizleri rızâna nâil olan mütevekkil ve teslîm ehli kullarından eyle! Âmîn!..
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Sen O’ndan, O da senden râzı olarak dön Rabbine!” (Fecr, 28)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Allah, hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar.” (Buhârî, Merdâ 1)
Cenâb-ı Hakk’ın bizzat râzı ve hoşnûd olduğu bir nefs olan merdıyyede kötü huylar yok olmuş, güzel huylar ve ahlâkî meziyetler inkişâf etmiştir.
Öyle ki; Yaratan’dan ötürü yaratılanlara şefkat, merhamet, sevgi, cömertlik, affedicilik ve hassâsiyet onda bir lezzet hâlindedir. Bu mertebedeki bir
mümin, nefsini en güzel bir şekilde muhâsebe ve murâkabe eder. Her nefeste varlık ve benlik keyfiyetlerini gözeterek şeytânî hîlelere karşı boş bulunmaktan sakınır.
Yine bu mertebede kul, her hâlükârda ve bütün mevcûdiyetiyle Hakk’a teslîm olmuştur. Allâh’tan gelen kahır veyâ lutuf tecellîlerinin her ikisine de
gösterdiği rızâ bereketiyle ebediyyet âlemine göçerken, ilâhî rızâ ile müjdelenerek kendisine cennet hil’ati giydirilmiştir.
Hz. Yâkûb (as) üstüste gelen musîbetler sebebiyle hâlini, “Bana düşen ancak sabr-ı cemîldir.” diyerek beyân eder.
Dayanılmaz hastalık ve iptilâlara mâruz kalan Eyyûb (as), hanımının: “Rabbine duâ et de bu muzdarip hâlin son bulsun.” şeklindeki talebine:
“– Hak Teâlâ bana seksen sene sıhhatli bir ömür verdi. Henüz o kadar hastalık çekmemişken sıhhat istemekten hayâ ederim.” mukâbelesinde bulunmuştur.
İbrâhim (as) da ateşe atılırken yardıma gelen meleklere:
“– Ateşi yandıran kimdir? O benim hâlimi biliyor. Sizden bir talebim yok!” buyurmuştur.
Aslında nefsin tezkiyesi yolunda kat edilen merhaleler, bunlardan ibâret olmakla berâber, kemâlât ehline tevdî olunan hizmetler îtibâriyle bir
merhale daha vardır ki, ona da nefs-i kâmile veya nefs-i sâfiye denir. (Osman Nuri Topbaş, İmandan İhsana Tasavvuf, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Mucîb:
Kendine yalvaranların isteklerini veren, kullarının dilek ve dualarına karşılık veren, icabet eden demektir.
Kısa Günün Kârı
Yâ Rab! Bizleri rızâna nâil olan mütevekkil ve teslîm ehli kullarından eyle! Âmîn!..