Günün Ayeti: Hucurat Suresi 13. Ayet (04.06.2020 Perşembe) (1 Görüntüleyen)

  • Kullanıcı AsyA
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • - Hergüne 1 Ayet-Yorum
Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Kendinize mahsus bir kimlik sahibi olmanız, birbirinizi farklı kimliklerinizle tanıyıp yardımlaşmanız için sizi [Mudar, Ezd gibi] boylara ve [Evs, Hazreç gibi] kabilelere ayırdık.2 Ama şunu da bilin ki Allah katında en değerli olanınız, O'nun emir ve yasakları hususunda en duyarlı, en dikkatli olanınızdır. Şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır.

2. Bu ayetteki Şu'ub ve Kabail kelimeleri genellikle "milletler" ve "kabileler" şeklinde çevrilmektedir. Ancak bu kelimeler belli bir milletten dal budak salan farklı boyları ve soyları ifade etmektedir. Nitekim gerek ayetin nüzul sebebiyle ilgili rivayetler, gerek sahabe ve tabiun ulemasına ait görüşler bunun böyle olduğunu göstermektedir (Bkz. İbnü'l-Cevzi, Zadü'l-Mesir, VII. 473-474)

Hucurat Suresi 13. Ayet



Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için Giriş yap veya üye ol.
 
Bu ayetteki Şu'ub ve Kabail kelimeleri genellikle "milletler" ve "kabileler" şeklinde çevrilmektedir. Ancak bu kelimeler belli bir milletten dal budak salan farklı boyları ve soyları ifade etmektedir.

Bu açıklamayı kim yapmış bilmiyorum. . burda ayetin indiği zamandaki kabilelerden bahsediyor soylulardan. Ayetler an ile olaylar üzerine ve yapılması gerekenler üzerine indi.. bu ayet yorumlamasını daha iyi yapabilecek kişiler var. . tatmin olmadım .. Çok kesin yorum bu .. bu ayetin Hucuratın 13. ayet oldugunu bilmiyordum . ayeti biliyorum hucuratta oldugunu bilmiyordum :S
--------------------------------------


Müslümanların dünya görüşlerini ve değer ölçütlerini dayandırdıkları âyetlerden biri de budur. Fertler, gruplar, kavimler, ümmetler, milletler siyasî, kültürel, biyolojik, coğrafî vb. farklarla birbirinden ayrılır; bu farklara bağlı olarak farklı kimlik sahibi olur, bu kimlikle tanınır ve tanışır. Ayrıca her biri kendi farkını, özelliğini bir gurur, değer ve övünç vesilesi yapar. Âyet farklı yaratılmanın “kimlik edinme ve bu kimlikle tanınma, tanışma” fonksiyon ve hikmetini onaylıyor; ancak farklı sosyal ve etnik gruplara mensup olmanın üstünlük vesilesi olarak kullanılmasını reddediyor; insanın şeref ve değerini, kendi iradesi ile elde etmediği etnik aidiyete değil, kendi irade ve çabasıyla elde ettiği evrensel değerlere bağlıyor. Âyetteki etka kelimesinin içerdiği takvâ kavramı, evrensel değerleri, erdemleri edinme ve bunların zıtlarından titizlikle kaçınma ve sakınmayı ifade etmektedir (bk. A‘râf 7/26). Hak dine iman dışındaki evrensel değerler hangi kişi ve grupta bulunursa o, diğerlerinden daha üstündür, daha değerlidir. Sıra hak dine imana gelince, özellikle ebedî kurtuluş bakımından başka hiçbir değer ve erdem imanın yerini tutamaz, imandan üstün olamaz. Âyetin ortaya koyduğu insanlık değeri ile gruplar arası ilişkiyi –konuyla ilgili başka âyetleri de göz önüne alarak– şöyle özetlemek mümkündür: Bütün insanlar bir erkekle (Âdem) bir kadından (Havvâ) yaratılmış, meydana getirilmiştir. Allah Âdem’i topraktan, eşini de Âdem’in aslından yaratmış, bunların karı-koca olmalarından sonra da doğum yoluyla insanlık vücuda gelmiş, üremiş ve çoğalmıştır. Şu halde bütün insanların aslı birdir, aynı maden ve maddeden yaratılmışlardır; hem kök hem de biyolojik temel özellikleri farklı değildir, bu yönden bir üstünlük veya aşağılık söz konusu olamaz. Kök itibariyle kardeş olan insanlar birçok hikmet yanında farklı kimliklerle tanınıp tanışmaları için gruplara ayrılmışlardır. Her grup, başkalarından farklı, kendi aralarında ortak özelliklerine dayalı olarak birleşir ve dayanışırlar. Bu birleşme ve dayanışmada temel unsur dindir. Dini bir olanlar birbirini kardeş bilirler ve genellikle diğer özelliklerdeki ortaklık bu özel bağın üstüne çıkamaz. Dinin insana kazandırmak istediği en önemli değer ahlâktır (takvâ), hem bir grup içinde hem de gruplar arasında üstünlüğün, üstün değerin ölçütü ahlâk olmalıdır.

Kur’an’ın nâzil olduğu zamanda Araplar’da da kavimleri ve kabileleri ile övünme, kendilerini bu yüzden başkalarından üstün görme âdeti (kültürü) güçlü bir şekilde mevcuttu. İslâm insanların eşitliği gerçeğini ilân edince bunu sindirmekte zorlananlar oldu, bazı soylu aileler ve kabileler kızlarını diğerlerine veya âzatlı (eski) kölelere vermek istemiyorlardı. Hz. Peygamber bunlarla mücadele etti, müminleri eğitti ve meşhur Vedâ hutbesinde bütün insanlığa şöyle seslendi:

“Ey insanlar! Şunu iyi biliniz ki rabbiniz birdir, babanız birdir. Arap’ın başka ırka, başka ırkın Arap’a, beyazın siyaha, siyahın beyaza, dindarlık ve ahlâk üstünlüğü dışında bir üstünlüğü yoktur. Dinleyin! Bu ilâhî gerçeği size tebliğ ettim mi, bildirdim mi?”
Kendisini dinleyenler hep birden “evet” dediler. “Öyleyse burada olanlar olmayanlara bildirsin!”buyurdu (Müsned, V/411).


Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 97-98
 
Son düzenleme:
Ayetin bize mesajı çok açık ve net...
Kimliklerimiz, mensubu olduğumuz soy, kabile yada gurup taife asla bir övünme aracı değil ancak tanınmak, ilişkileri rayna oturtmak için birer aracıdır.

Allah bir şeyi unutmamızı istemiyor ; Yaradılış ın kendine ait olduğunu...
Haliyle yaratılıştan kaynaklı kazanılan her hakkında bizim elimizle değil kendi eliyle olduğunu farketmemizi istiyor...

Irk, soy, sop, kabile, gurup, taife bizim direkt seçimlerimiz değil, Rabbim bizi yaratmayı var etmeyi uygun gördüğü aile ve topraklarda bize bir kimlik için kzandırdıklarıdır...

Ey insan o halde haddini bil...
 
O halde insanlık tarihinin yüz karası olan ırkçılık hastalığına, Amerika'da halihazırda yaşananlar doğrultusunda nasıl bakmalıyız @Qasem ?
 
@Hatra hocam bu o topraklarda işlenen ilk zulüm olmadığı gibi beyaz adamın siyah adama yapacağı son zulümde olmayacaktır.
Siyahiler o toprakların asıl sahipleridirler. Abd o kıtayı keşfetmedi ikiyüz milyon insanın katli ile sonuçlanmış, ve kalanlarda öz vatanlarında köle haline getirilmişlerdir.

Özgürlük ve demokrasi naraları herzaman barış hareketi değil, aksine çoğu zaman savaşın, despoyik yönetimlerin bir halkı dizayn etme, dize getirme hareketleri olarak önümüze çıkar. Ya benim kurallarım ya ölüm ve kölelikle burun buruna bir tercihe baş başa bırakılırlar...

ABD de beyaz adam ırkçılığı tamda bu argümanlar üzerine kuruludur.

Biİmsr ilkemiz belli, zalim kim olursa olsun, babamıza olsa karşısındayız. Mazlumunda dinine, diline, ırkına, kimliğine, vatanına bakılmaksızın yanındayız...
 
Konudan çıkmış olacağım @Qasem üstadım ama, Afroamerikalılar için o toprakların sahipleri demen aklımı biraz karıştırdı. Zira bildiğim kadarıyla kölelik barbarlığı ile Sahraaltı Afrika'dan Amerika'ya götürülen Afrikalıların var olma mücadelesini görüyorum bu olanlarda. Tabii bu, o topraklarda hak iddia edemeyecekleri göstermez. Tam aksine...
Ancak Amerika'nın asıl sahipleri olarak Kızılderili yerlileri kodlamışım zihnimde. Bilgim yanlış ya da eksik mi?
Yani Amerik'da sözüm ona keşiften önce siyahlar var mıydı?
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri