- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,737
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,755
- Puanları
- 113
Gündemlere ve Yaşanan Kötü Olaylara Karşı Tepkimiz Nasıl Olmalı?
Bismillahirrahmanirrahim
Gündemimizi kim oluşturuyor, kimlerin istediklerini düşünüyoruz, kimler ne konuşacağımızı belirliyor, aksi bile olsa kimlerin söylediklerini antitez üretiyoruz?
Biz düşünemiyor muyuz? Yemek, kıyafet, eğitim derken düşüncelerimizi bile aldılar. Hem de onlara tepki veriyor ve dinimizi savunuyor zannederken, farkında mısınız?
Uzatmadan konumuza geçer isek, bu sahte ama yaygaracı gündemlere karşı duruşumuz ne olmalı?
1. Kötülüğü YAYMA!
“Allah kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez; ancak haksızlığa uğrayan başka. Allah her şeyi işitici ve bilicidir.” Nisa Suresi, 148. Ayet
Allah kötülüklerin konuşulmasını, yayılmasını, o çirkin şeylerin ayan beyan dile alınmasını istemiyor. Oysa bizler kötü bir şey gördüğümüzde onu eleştireceğiz ya da tepki vereceğiz diye daha çok paylaşıyor ve yayılmasına vesile oluyoruz. Şeytan için reklamın iyisi kötüsü olur mu? Belki biz paylaşınca haberi olmayan onlarca kişiyi de haberdar ediyor ve belki bazılarını kötülüğe çekiyoruz.
Ya hayır söyle ya sus, düsturunca kötülüğü yaymayı bırakmalıyız!
Bu gündemden uzak kalalım, sinelim demek değil. Sadece kötülüğü daha fazla dillendirerek normalleştirme oyununa karşı güçlü bir mücadele!
2. Hakkı HAYKIR!
Kötülüğü konuşmayacaksak ne yapacağız? Hakkı haykıracağız!
Yani?
Hasan el-Benna rahmetullahi aleyhin zamanında Peygamber Efendimiz sallallallahu aleyhi ve sellem hakkında yayılan kötü ve asılsız haberler/iftiralar yayılıyor. Herkes bunları konuşuyor, kimisi reddetmek için diline alıyorken o başka bir duruş sergiliyor;
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve selleme laf edenlere karşı Onun büyüklüğünü, mucizelerini, değerini, görevini, Rabbimiz katındaki kıymetini anlatan konferanslar düzenliyor.
Yani?
Yani, onların kötü laflarını ağzına almıyor. Aksine hakkı haykırarak onlara cevap veriyor. Bu zaten Kurani bir metottur. Hak gelir batıl zail olur. Biz batılı konuşmaktan hakkı unutacak seviyeye geliyor ve akıllarımızı kaptırıyoruz. Oysa biz Hakkı konuşa konuşa kulaklara aşina edeceğiz ve gündemimizi kendimiz oluşturacağız.
3. Birlik OL!
Hakkı tek başımıza haykırırsak bireysel mücadelemiz ve haklı duruşumuz olur. Bu da Allah’ın izni ile bizi kurtarır. Ama birlik olur Ümmetçe haykırırsak, gündem olur, ses olur, yankı bulur, akar gider. O halde birileri gündeme bir şey sürdüğünde bunu hak yönünden eritelim ve topluca hakkı söyleyelim. Bir birlik kuralım ve bunu haykıralım. Gündemi takip edelim elbet ama kendimiz yazalım. İlla onların bir şeyler demesini beklemeden ihtiyacımız olan şeyleri gündem yapalım. Onca Müslüman fenomen, onca hesap bunu yapamaz mıyız? Bir hesap kurulamaz mı, Müslümanların ortak gündemlerini oluşturacak ve orada hepimize yayılacak!
4. Hedef BELİRLE!
Ve Ümmeti Muhammed olarak hedef sahibi olmalıyız. Bugün gençleri kasıp kavuran hastalık hedefsizlik, belirsizlik. Henüz önüne hedef koyamayan, hayal kuramayan bir gençlik bir Ümmet nasıl gündem belirler ki?
Hedeflerimiz olacak, ne işle meşgul olacağımıza dair, bu işi Ümmete nasıl hizmet ettireceğimize dair, yeteneklerimize dair… Ne yapacağını bilemiyor musunuz?
Oku
Yaz
Çalış
Kütüphanelere git
Dil öğren
Yazma eserleri ortaya çıkar
Araştır
Üret
Coğrafya öğren
Tarih oku
Kur’an öğret
Kendini tanı
İnsanlara yardım et
…
5. Üretken OL!
Ve üretmek! Üretmeye mecburuz, yoksa ölülere dönüşeceğiz. Kim üretirse kazanır. Ümmet olarak kendi ihtiyaçlarımızı belirleyip üzerine çalışıp üretmek zorundayız. Yoksa üretenlerin ekseninde kalacağız. Onların ürettikleri içindeyken gündemlerinin içinde olmak çok da zor olmasa gerek. Eğitimimiz için ne gerekiyorsa, özümüze dönmek için, yeniden bu dünyaya hakim olmak ve Rabbimizin halifelik görevini icra etmek için araştıracağız, çalışacağız, öğreneceğiz ve üreteceğiz!
Şimdi Gündem Ümmeti Muhammed’in elinde!
suffagah.com
Bismillahirrahmanirrahim
- Kardeşler, Müslüman mıyız?
- O nasıl soru, elhamdülillah tabi ki Müslümanız.
- Ama bu hiç belli olmuyor?
- Ne demek olmuyor?
- Müslüman nasıl görünür, birinin Müslüman olduğu nasıl belli olur?
- Kıyafeti, konuşması, oturması, kalkması, yemesi bile kişinin Müslüman olduğuna delalet eder.
- Peki ya sizde, bizde bunlardan var mı? Ya da neler var? Ya da neler yok? Nereye gitti? Hani Müslümandık? Ne oldu bize?
- …
Gündemimizi kim oluşturuyor, kimlerin istediklerini düşünüyoruz, kimler ne konuşacağımızı belirliyor, aksi bile olsa kimlerin söylediklerini antitez üretiyoruz?
Biz düşünemiyor muyuz? Yemek, kıyafet, eğitim derken düşüncelerimizi bile aldılar. Hem de onlara tepki veriyor ve dinimizi savunuyor zannederken, farkında mısınız?
Uzatmadan konumuza geçer isek, bu sahte ama yaygaracı gündemlere karşı duruşumuz ne olmalı?
1. Kötülüğü YAYMA!
“Allah kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez; ancak haksızlığa uğrayan başka. Allah her şeyi işitici ve bilicidir.” Nisa Suresi, 148. Ayet
Allah kötülüklerin konuşulmasını, yayılmasını, o çirkin şeylerin ayan beyan dile alınmasını istemiyor. Oysa bizler kötü bir şey gördüğümüzde onu eleştireceğiz ya da tepki vereceğiz diye daha çok paylaşıyor ve yayılmasına vesile oluyoruz. Şeytan için reklamın iyisi kötüsü olur mu? Belki biz paylaşınca haberi olmayan onlarca kişiyi de haberdar ediyor ve belki bazılarını kötülüğe çekiyoruz.
Ya hayır söyle ya sus, düsturunca kötülüğü yaymayı bırakmalıyız!
Bu gündemden uzak kalalım, sinelim demek değil. Sadece kötülüğü daha fazla dillendirerek normalleştirme oyununa karşı güçlü bir mücadele!
2. Hakkı HAYKIR!
Kötülüğü konuşmayacaksak ne yapacağız? Hakkı haykıracağız!
Yani?
Hasan el-Benna rahmetullahi aleyhin zamanında Peygamber Efendimiz sallallallahu aleyhi ve sellem hakkında yayılan kötü ve asılsız haberler/iftiralar yayılıyor. Herkes bunları konuşuyor, kimisi reddetmek için diline alıyorken o başka bir duruş sergiliyor;
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve selleme laf edenlere karşı Onun büyüklüğünü, mucizelerini, değerini, görevini, Rabbimiz katındaki kıymetini anlatan konferanslar düzenliyor.
Yani?
Yani, onların kötü laflarını ağzına almıyor. Aksine hakkı haykırarak onlara cevap veriyor. Bu zaten Kurani bir metottur. Hak gelir batıl zail olur. Biz batılı konuşmaktan hakkı unutacak seviyeye geliyor ve akıllarımızı kaptırıyoruz. Oysa biz Hakkı konuşa konuşa kulaklara aşina edeceğiz ve gündemimizi kendimiz oluşturacağız.
3. Birlik OL!
Hakkı tek başımıza haykırırsak bireysel mücadelemiz ve haklı duruşumuz olur. Bu da Allah’ın izni ile bizi kurtarır. Ama birlik olur Ümmetçe haykırırsak, gündem olur, ses olur, yankı bulur, akar gider. O halde birileri gündeme bir şey sürdüğünde bunu hak yönünden eritelim ve topluca hakkı söyleyelim. Bir birlik kuralım ve bunu haykıralım. Gündemi takip edelim elbet ama kendimiz yazalım. İlla onların bir şeyler demesini beklemeden ihtiyacımız olan şeyleri gündem yapalım. Onca Müslüman fenomen, onca hesap bunu yapamaz mıyız? Bir hesap kurulamaz mı, Müslümanların ortak gündemlerini oluşturacak ve orada hepimize yayılacak!
4. Hedef BELİRLE!
Ve Ümmeti Muhammed olarak hedef sahibi olmalıyız. Bugün gençleri kasıp kavuran hastalık hedefsizlik, belirsizlik. Henüz önüne hedef koyamayan, hayal kuramayan bir gençlik bir Ümmet nasıl gündem belirler ki?
Hedeflerimiz olacak, ne işle meşgul olacağımıza dair, bu işi Ümmete nasıl hizmet ettireceğimize dair, yeteneklerimize dair… Ne yapacağını bilemiyor musunuz?
Oku
Yaz
Çalış
Kütüphanelere git
Dil öğren
Yazma eserleri ortaya çıkar
Araştır
Üret
Coğrafya öğren
Tarih oku
Kur’an öğret
Kendini tanı
İnsanlara yardım et
…
5. Üretken OL!
Ve üretmek! Üretmeye mecburuz, yoksa ölülere dönüşeceğiz. Kim üretirse kazanır. Ümmet olarak kendi ihtiyaçlarımızı belirleyip üzerine çalışıp üretmek zorundayız. Yoksa üretenlerin ekseninde kalacağız. Onların ürettikleri içindeyken gündemlerinin içinde olmak çok da zor olmasa gerek. Eğitimimiz için ne gerekiyorsa, özümüze dönmek için, yeniden bu dünyaya hakim olmak ve Rabbimizin halifelik görevini icra etmek için araştıracağız, çalışacağız, öğreneceğiz ve üreteceğiz!
Şimdi Gündem Ümmeti Muhammed’in elinde!
suffagah.com